Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ
….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
….
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/12/2019
NUMARASI ……
Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 18/12/2019 tarih ve 2018/260 E. – 2019/471 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin markalarının … ve öğretim hizmetleri olarak 41. sınıf başta olmak üzere birçok sınıfta tescilli olduğunu, tescilli markalarından birinin 2010 39920 numaralı “…” markası olduğunu, müvekkilinin mezkûr markaya ilişkin dergi yayınladığını, müvekkili şirketin esas öğesi “…” olan markaları ve tescilli diğer markaları olan “…” markası ile dava konusu başvuru markası “…” arasında bağlantı kurulması suretiyle iltibas oluşturacağına ilişkin davalı Kuruma yapılan itirazın YİDK tarafından reddedildiğini, söz konusu kararın hukuki mesnetten yoksun olduğunu, davalı Şahsın tescil başvurusunun özgün olmayıp taklit kastı taşımasından dolayı kötü niyetli olduğunu, “…” ibareli markasının aynısı ve/veya ayırt edilemeyecek kadar benzeri olan “…” ibaresinin yine müvekkili markası ile aynı ve türdeş mal ve hizmetlerde tescil başvurusunda bulunulması dolayısıyla başvurunun reddinin gerektiğini ileri sürerek 2018-M-3632 sayılı YİDK kararının iptali ile davalı …’in 2017/20545 numaralı başvurusunun reddi, tescili halinde tescilden terkinini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, başvuru markası ile davacı markasının aynı olmamakla birlikte benzer dahi olmadığını, “…” ve “…” ibarelerinin her anlamda birbirinden farklı kavramlardan oluştuğunu, davacı tarafından markaları benzer kılan ibarenin “…” kelimesi olduğu iddia edilmişse de “…” kelimesinin yalnızca bir marka ile özdeşleşen bir kelime olarak düşünülemeyeceğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalının “…” ibareli marka başvurusu ile davacının itirazına mesnet tescilli markaları arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel, sesçil ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunmadığı, taraf marka işaretleri benzemediğinden 6769 sayılı SMK’nın 6/1. maddesindeki iltibasın bulunmadığı, taraf marka işaretleri benzemediğinden tanınmışlık koşulunun da oluşmadığı, ayrıca başvurusunun kötü niyetli yapıldığının da kanıtlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, yerel mahkemece davalı tarafın markası ile müvekkiline ait tescilli seri markaların benzer olmadığına dair verilen kararın hukuka uygun olmadığını, müvekkilinin markası olan ”… ve …” ve tescilli seri markaları ile davalı tarafın ”…” markasının aynı sınıfta ve aynı tüketiciye hitap ettiğini, davalı tarafın dava konusu markasının kullanımı olan adres ile müvekkiline ait en yakın şubenın adresi arasında ciddi yakınlık söz konusu olduğunu, müvekkilinin tescil ve koruma bakımından öncelik hakkına sahip bulunduğunu, marka başvurusunun kötüniyetli olduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE : Dava, YİDK kararı iptali ve marka hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davalı …… ibareli dava konusu olan marka başvurusu ile davacının itirazına mesnet gösterdiği tescilli markaları arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel, sesçil ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunmadığı, 6769 sayılı SMK’nın 6/1. maddesindeki iltibasın oluşmadığı, davalı tarafça yapılan marka başvurusunun kötü niyetle yapıldığının da kanıtlanamadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 44,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 36,30 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 04/02/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 04/02/2022
….