Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/840 E. 2022/169 K. 17.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/12/2019
NUMARASI : ….

DAVANIN KONUSU : YİDK Kararının İptali

Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 23/12/2019 tarih ve 2018/304 E. – 2019/478 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalılar tarafından istenmiş ve istinaf dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkil Şirketin 2017/14969 sayılı “…+şekil” ibareli marka başvurusunda bulunduğunu, marka kapsamında 9. sınıf malların yer aldığını, davalı Şirketin “…” ibareli markalarına dayalı olarak bu başvuruya yaptığı itirazın, Markalar Dairesi Başkanlığınca kabul edilerek müvekkili başvurusunun reddine karar verildiğini, bu karara müvekkilince yapılan itirazın ise YİDK tarafından reddedildiğini, müvekkilinin optik cam ve gözlük çerçevesi ithalat, ihracat ve satışı işiyle iştigal ettiğini, davalı Şirketin ise ayakkabı satışı yaptığını, gözlük sektöründe faaliyet göstermediğini, dolayısıyla taraf şirketlerin iştigal sahalarının farklı olduğunu, dava konusu YİDK kararında da kabul edildiği üzere davalının redde mesnet markalarının tanınmış marka olmadıklarını, davalının fiilen kullanmadığı markası ile müvekkili markası arasında iltibas tehlikesinden söz edilemeyeceğini, davalının “…” adlı ayakkabı mağazalarında çeşitli markalara ait ayakkabıları sattığını, 5193 sayılı … Hakkında Kanun uyarınca gözlük ve ayakkabının aynı mağazada satılamayacağını, özel ruhsat almayan bir mağazanın gözlük ve çerçevelerini hukuken satamayacağını, gözlük üzerinde kullanılan bu markanın anlamından uzak olduğundan yüksek ayırt ediciliğinin bulunduğunu, dava konusu başvurunun 2016/09174 sayılı müvekkili markasının devamı olduğunu ve müvekkilinin başvuru üzerinde kazanılmış hakkının bulunduğunu ileri sürerek, YİDK’in 2018-M-4282 sayılı kararının iptaline ve müvekkili markasının tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, dava konusu başvuru ile redde mesnet markalar arasında iltibasa yol açacak düzeyde benzerlik bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı Şirket vekili, müvekkilin 1990 yılından beri faaliyette olduğunu, …, ..,,,gibi dünyaca ünlü markaların distribütörlüğünü yaptığını, “…” ibareli tescilli markalarının bulunduğunu, dava konusu başvuru ile müvekkili markaları arasında karıştırılma tehlikesi olduğunu, gözlük ve ayakkabının aynı mağazada satılabileceğini, davacının kötü niyetli olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davacının “şekil+ …” ibareli marka başvurusu ile davalının “…+şekil” ibareli tescilli markaları arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel, sesçil ve anlamsal olarak bir benzerlik bulunsa da taraf markalarının kapsamlarında aynı/aynı tür/benzer mal ve hizmet bulunmadığından, 6769 sayılı SMK’nın 6/1 maddesi koşullarının oluşmadığı, aksi yöndeki YİDK kararı hatalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, 2018-M-4282 sayılı YİDK kararının iptaline karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı … vekili, dava konusu başvuru ile redde mesnet markalar arasında iltibasa yol açacak düzeyde benzerlik bulunduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı Şirket vekili, “…” markasını yaratan müvekkilinin markanın tanıtımı için harcadığı emek ve para sonucunda tüketiciler tarafından güven duyulan, bilinir ve garanti fonksiyonu yüksek markalarını tescil ettirdiğini, hükme esas alınan bilirkişi raporu kapsamında eksik ve hatalı değerlendirmeler yapıldığını, İstanbul 1. FSHHM tarafından verilen kararın bilirkişi tarafından değerlendirmeye alınmadığını, ilk derece mahkemesi tarafından markaların görsel, işitsel ve anlamsal olarak benzer olduğunun tespit edildiğini ancak marka kapsamları benzemediğinden karıştırılma ihtimalinin olmadığına karar verildiğini, oysa davacı markasının gözlük alanında tescil etmek isterken müvekkilin markası gözlük satışı alanında tescilli olduğundan markalar arasında karıştırılma riski söz konusu olacağını, Yargıtay kararları ışığında da konu mal ve hizmetlerin benzer olduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararının iptali ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
İşlem dosyasının incelenmesinden; davacının 21.02.2017 tarihinde “…+şekil” ibaresinin 9. sınıfta tescili için davalı Kuruma başvurduğu, davalının “…” ibareli markalarına dayalı olarak başvuruya yaptığı itirazın, Markalar Dairesi Başkanlığı tarafından kabul edilerek başvurunun reddine karar verildiği, davacı yanca bu karara yapılan itirazın ise YİDK’in 04.06.2018 tarih, 2018-M-4282 sayılı kararıyla reddedildiği ve kararın 06.06.2018 tarihinde davacıya tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Yukarıda yapılan özetten de anlaşılacağı üzere ilk derece mahkemesince, dava konusu başvuru ile redde mesnet marka işaretleri arasında benzerlik bulunduğu ancak markaların kapsamlarındaki mal ve hizmetler arasında benzerliğin olmadığı, bu nedenle SMK’nın 6/1 maddesi koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Gerçekten de gerek dava konusu başvurunun, gerekse de redde mesnet markaların asli unsurlarını “…” ibaresi oluşturduğundan ve dava konusu başvuruda yer verilen şekil unsuru, ayırt edicilikte geri planda kaldığından, marka işaretleri arasında yüksek düzeyli bir benzerlik bulunmaktadır.
Markaların kapsamlarındaki mal ve hizmetlerin karşılaştırılmasına gelince; Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin yerleşik kararlarında açıklandığı üzere mal ve hizmetler arasında benzerlik olup olmadığı değerlendirilirken her iki grup mal ve hizmetlerin aynı tüketici kitlesine hitap edip etmediği, birbirine alternatif olup olmadıkları, aynı dağıtım veya dolaşım yollarına sahip olup olmadığı, hammadde-mamül ilişkisinin bulunup bulunmadığı, birbirlerini bütünleyici/tamamlayıcı olup olmadıkları gibi hususlarının dikkate alınması gerekmektedir. Buna göre dava konusu başvurunun kapsamında 9. sınıfta yer alan “Bilim, denizcilik, topoğrafya, meteoroloji, sanayide ve laboratuvarda kullanım amaçlı olanlar dahil ölçme aletleri, cihazları: tıbbi amaçlı olmayan termometreler, barometreler, ampermetreler, voltmetreler, nem ölçerler, test cihazları, teleskoplar, periskoplar, pusulalar; taşıt göstergeleri, laboratuvarlarda kullanılan malzemeler: mikroskoplar, büyüteçler, dürbünler, deney malzeme ve cihazları. Ses ve görüntünün kaydı, nakli veya yeniden meydana getirilmesi (reprodüksiyonu) için cihazlar: kameralar, fotoğraf makineleri, televizyonlar, videolar, cd-dvd kayıt ve oynatıcı cihazlar, mp3 çalar, bilgisayarlar, masa üstü-tablet bilgisayarlar, giyilebilir teknolojik cihazlar (akıllı saatler, bileklikler, başa takılan cihazlar), mikrofonlar, hoparlörler, kulaklıklar; haberleşme ve çoğaltma amaçlı cihazlar ve bilgisayar çevre donanımları: cep telefonları ve bunların kılıfları, sabit telefonlar, telefon santralleri, bilgisayar yazıcıları, tarayıcılar, fotokopi makineleri. Manyetik, optik kayıt taşıyıcılar ve bunlara kaydedilmiş bilgisayar programları ve yazılımları; bilgisayar ağları vasıtasıyla indirilebilen ve manyetik ve optik ortamlara kayıt edilebilen elektronik yayınlar; manyetik/optik okuyuculu kartlar, manyetik, optik ve elektronik ortamlara kaydedilmiş çekilmiş sinema filmleri, diziler ve video müzik klipleri. Antenler, uydu antenler, yükselticiler ve bunların parçaları. Bilet otomatları, nakit para çekme makineleri. Makine ve cihazların elektroniğinde kullanılan elemanlar: yarı iletkenler, elektronik devreler, entegreler, yongalar (çipler), diyotlar, transistörler, manyetik kafalar, saptırıcılar; elektronik kilitler, fotoseller, elektronik açma kapama mekanizmaları, algılayıcılar (sensörler). Birim zamandaki tüketim miktarını ölçen sayaçlar ve zaman ayarlayıcıları. Koruyucu giysiler, koruma ve can kurtarma amaçlı donanımlar. Gözlükler, güneş gözlükleri, lensler ve bunların kutuları, kılıfları, parçaları ve aksesuarları. Elektrik enerjisini iletim, dönüştürme, depolama kontrol cihazları ve araçları: fişler, buatlar, anahtarlar, şalterler, sigortalar, balastlar, starterler, elektrik panoları, rezistanslar, soketler, transformatörler, adaptörler, şarj cihazları, elektrik, elektronikte kullanılan kablolar, piller, aküler, elektrik enerjisi üretimi için güneş panelleri. Ana fonksiyonu uyarı ve alarm olan cihazlar (taşıt alarmları hariç), elektrikli ziller. Trafikte kullanım amaçlı sinyalizasyon, işaretle bildirme cihazları ve araçları. Yangın söndürme amaçlı taşıtlar dahil yangın söndürme aletleri ve cihazları (yangın söndürme hortumları ve yangın söndürme vanaları dahil). Radarlar, denizaltı radarları (sonarlar), gece görüşü sağlayıcı veya arttırıcı aletler ve cihazlar. Dekoratif mıknatıslar. Metronomlar.” malları yer almakta iken redde mesnet markaların kapsamlarında ise 2,3,5,25 ve 35. sınıfta yer alan mal ve hizmetler bulunmaktadır. Redde mesnet markaların kapsamlarında yer alan 2,3,5 ve 25. sınıf malların, dava konusu başvurunun kapsamındaki mallarla benzemediği açıktır. Bununla birlikte, redde mesnet 2015/40271sayılı markanın kapsamında yer alan 35. sınıftaki mağazacılık hizmetleri, 9. sınıfta yer alan bir kısım mallara özgülendiğinden, bu hizmetlerle dava konusu markanın kapsamındaki malların benzer olup olmadıklarının da değerlendirilmesi gerekmektedir. 35. sınıftaki mağazacılık/perakendecilik hizmetleri, farklı malların bir araya getirilerek satışına ilişkin bulunmaktadır. Bu kapsamda, belli malların satışına özgü mağazacılık hizmetleri ile o mallar arasında benzerlik görülmesi, markasını bu sınıfta tescil ettiren kişiye çok geniş bir koruma sağlayacaktır. Ancak, böyle bir durumda belli mallara özgülenmiş mağazacılık hizmetleri ile o mallar arasında benzerlik bulunmadığının kabul edilmesi de hakkaniyete aykırı sonuçlara yol açacaktır. Dolayısıyla, belli malların satışına özgülenmiş mağazacılık hizmetleri ile o mallar arasında benzerlik olup olmadığının, her somut olayın özelliklerine, marka işaretleri arasındaki benzerlik düzeyine göre değerlendirilmelidir. Marka işaretleri arasında yüksek düzeyli benzerlik bulunması halinde anılan hizmet ve mallar arasında benzerlik olduğu kabul edilebilecekken, aksi durumda, yani marka işaretleri arasında düşük düzeyli benzerlik olması durumunda, marka kapsamlarının benzer olmadığı söylenebilecektir. Bu kapsamda somut olayda, taraf marka işaretlerinin asli unsurlarının aynı olduğu, buna bağlı olarak işaretler arasında çok yüksek derecede benzerlik bulunduğu gözetildiğinde, redde mesnet 2015/40271 sayılı markanın kapsamında yer alan “Koruyucu giysiler, koruma ve can kurtarma amaçlı donanımlar. Gözlükler, güneş gözlükleri, lensler ve bunların kutuları, kılıfları, parçaları ve aksesuarları.” mallarının satışına özgü 35. Sınıf mağazacılık hizmetleri ile dava konusu başvurunun kapsamında yer alan “Koruyucu giysiler, koruma ve can kurtarma amaçlı donanımlar. Gözlükler, güneş gözlükleri, lensler ve bunların kutuları, kılıfları, parçaları ve aksesuarları.” malları arasında, SMK’nın 6/1 maddesi anlamında benzerlik bulunduğunun kabulü gerekmiştir. Bunun dışında başvuru kapsamında kalan mallar yönünden ise emtia benzerliğine ilişkin koşul gerçekleşmemiştir.
O halde, ilk derece mahkemesince dava konusu başvuru ile davacının itirazına mesnet 2015/40271 sayılı marka arasında, başvuru kapsamında yer alan “Koruyucu giysiler, koruma ve can kurtarma amaçlı donanımlar. Gözlükler, güneş gözlükleri, lensler ve bunların kutuları, kılıfları, parçaları ve aksesuarları.” malları yönünden SMK’nın 6/1 maddesi anlamında karıştırılma tehlikesinin olduğu, davacının 2016/09174 sayılı markasının uzun süreli kullanım koşulunu sağlamadığından dava konusu başvuru yönünden davacıya müktesep hak sağlamayacağı, bunun dışında başvuru kapsamında kalan mallar yönünden ise emtia benzerliği bulunmadığından, SMK’nın 6/1 maddesi koşullarının gerçekleşmediği gözetilerek, YİDK kararının yalnızca bu mallar yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın tümden kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, davalılar vekillerinin istinaf başvurularının açıklanan nedenlerle kabulü ile HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalılar vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kabulü ile Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesinin 23/12/2019 gün ve 2018/304 E. – 2019/478 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-Davanın KISMEN KABULÜ ile …’in 2018-M-4282 sayılı YİDK kararının, 9. sınıfta yer alan “Bilim, denizcilik, topoğrafya, meteoroloji, sanayide ve laboratuvarda kullanım amaçlı olanlar dahil ölçme aletleri, cihazları: tıbbi amaçlı olmayan termometreler, barometreler, ampermetreler, voltmetreler, nem ölçerler, test cihazları, teleskoplar, periskoplar, pusulalar; taşıt göstergeleri, laboratuvarlarda kullanılan malzemeler: mikroskoplar, büyüteçler, dürbünler, deney malzeme ve cihazları. Ses ve görüntünün kaydı, nakli veya yeniden meydana getirilmesi (reprodüksiyonu) için cihazlar: kameralar, fotoğraf makineleri, televizyonlar, videolar, cd-dvd kayıt ve oynatıcı cihazlar, mp3 çalar, bilgisayarlar, masa üstü-tablet bilgisayarlar, giyilebilir teknolojik cihazlar (akıllı saatler, bileklikler, başa takılan cihazlar), mikrofonlar, hoparlörler, kulaklıklar; haberleşme ve çoğaltma amaçlı cihazlar ve bilgisayar çevre donanımları: cep telefonları ve bunların kılıfları, sabit telefonlar, telefon santralleri, bilgisayar yazıcıları, tarayıcılar, fotokopi makineleri. Manyetik, optik kayıt taşıyıcılar ve bunlara kaydedilmiş bilgisayar programları ve yazılımları; bilgisayar ağları vasıtasıyla indirilebilen ve manyetik ve optik ortamlara kayıt edilebilen elektronik yayınlar; manyetik/optik okuyuculu kartlar, manyetik, optik ve elektronik ortamlara kaydedilmiş çekilmiş sinema filmleri, diziler ve video müzik klipleri. Antenler, uydu antenler, yükselticiler ve bunların parçaları. Bilet otomatları, nakit para çekme makineleri. Makine ve cihazların elektroniğinde kullanılan elemanlar: yarı iletkenler, elektronik devreler, entegreler, yongalar (çipler), diyotlar, transistörler, manyetik kafalar, saptırıcılar; elektronik kilitler, fotoseller, elektronik açma kapama mekanizmaları, algılayıcılar (sensörler). Birim zamandaki tüketim miktarını ölçen sayaçlar ve zaman ayarlayıcıları. Elektrik enerjisini iletim, dönüştürme, depolama kontrol cihazları ve araçları: fişler, buatlar, anahtarlar, şalterler, sigortalar, balastlar, starterler, elektrik panoları, rezistanslar, soketler, transformatörler, adaptörler, şarj cihazları, elektrik, elektronikte kullanılan kablolar, piller, aküler, elektrik enerjisi üretimi için güneş panelleri. Ana fonksiyonu uyarı ve alarm olan cihazlar (taşıt alarmları hariç), elektrikli ziller. Trafikte kullanım amaçlı sinyalizasyon, işaretle bildirme cihazları ve araçları. Yangın söndürme amaçlı taşıtlar dahil yangın söndürme aletleri ve cihazları (yangın söndürme hortumları ve yangın söndürme vanaları dahil). Radarlar, denizaltı radarları (sonarlar), gece görüşü sağlayıcı veya arttırıcı aletler ve cihazlar. Dekoratif mıknatıslar. Metronomlar.” malları yönünden KISMEN İPTALİNE,
3-Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
4-Markanın tesciline ilişkin talebin, söz konusu işlemler idari nitelikte bulunduğundan reddine,
5-Harçlar Kanunu’na göre alınması gereken 80,70 TL. maktu karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 44,80 TL’nin davalılardan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 7.375,00 TL maktu vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalılar kendilerini vekille temsil ettirmiş olduklarından, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 7.375,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
8-Davacı tarafından ilk derece mahkemesinde yapılan 1.800,00 bilirkişi ücreti, 148,50 TL tebligat ve posta masrafı ile istinaf aşamasında yapılan 41,00 TL tebligat masrafından oluşan toplam 1.989,50 TL’nin, davanın kabul ve ret oranının takdiren 3/4 olduğu kabul edilerek, bu orana tekabül eden 1.492,12 TL’ye 35,90 TL peşin harç, 35,90 TL başvurma harcı tutarı eklenerek oluşan toplam 1.563,92 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Davalı şirket tarafından istinaf aşamasında yapılan posta giderleri toplamı 37,10 TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre takdiren 3/4 kabul edilerek bu orana tekabül eden 9,27 TL.’nin davacıdan alınarak anılan davalı şirkete verilmesine, bakiyesinin anılan davalı üzerinde bırakılmasına,
10-Davalı … tarafından ilk derece ve istinaf aşamasında yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
11-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen taraflara iadesine (HMK m.333),
12-Davalılardan peşin olarak alınan 54,40’ar TL maktu istinaf karar ve ilam harcının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalılara ayrı ayrı iadesine,
13-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 17/02/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 16/03/2022

….