Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/84 E. 2021/1077 K. 16.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …

ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/09/2019
NUMARASI …

DAVANIN KONUSU : YİDK Kararı İptali

Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 25/09/2019 tarih ve…. K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili….tescil numaralı “….” markasının sahibi olan müvekkilinin, tescilli markasına “…” ibaresi ekleyerek “… … … +şekil” ibaresinin marka olarak tescil edilmesini talep ettiğini, davalının SMK’nın 5/1 (c) bendini gerekçe göstererek kısmi ret kararı verdiğini, markanın hitap ettiği kitlenin orta seviyede tüketici kitlesi olmayıp bilinçli tüketici kitlesi olduğunu, müvekkili firmanın faaliyetlerini uzun yıllardır aralıksız sürdürdüğünü ve “… …” markası ile tüketici nezdinde tanındığını, bilinçli tüketici nezdinde “… … …” ……” markasının başka herhangi bir marka ile karıştırılma ihtimalinin olmadığını, yani verilen hizmetlerin özel bir kitleye yönelik olduğunu, nitekim müvekkilinin bu sektördeki müşterileri nezdinde bu isimle tanındığını, 10 farklı etkinlik düzenlediğini, 1000’in üzerinde kişinin bu etkinliklere katıldığını ve internet mecrasında bu etkinliklerin videolarının paylaşımlarının ayırt edicilik kazandığını, “… … …” ibaresinin ise eğitim ve öğretim hizmetleri, sempozyum, konferans, kongre ve seminer düzenleme, idare hizmetleri açısından cins-vasıf-kalite-miktar-amaç belirten bir özelliğinin bulunmadığını, müvekkilinin faaliyet kollarıyla benzer faaliyette bulunan, …. tescil numaralı “coffee ….. tescil numaralı “İstanbul … tescil numaralı “…. tescil numaralı “…. …” ve yine müvekkilince tescili istenen …. tescil numaralı “…..” markalarının 41. sınıfta tescillerinin gerçekleştiğini, taraflarınca marka olarak tescili istenen ibarenin “… …” ve “…” unsurlarının birleşmesiyle oluşan “… … …” + renk+şekil unsurları ile markaya ayırt edicilik unsuru katıldığını, logo üzerinde bulunan mikrofon şeklinin ya da markayı oluşturan her bir kelimenin tek başına kullanılmadığı, marka, renk ve logonun bir bütünlük arz ettiğinin göz ardı edilmemesi gerektiğini, … … … işaretinin bir bütün olarak değerlendirilmesi durumunda tanımlayıcı bir nitelik taşımadığının açıkça ortada olduğunu ileri sürerek marka hakkındaki tescil talebinin kısmen reddi kararının iptaline ve marka tescil başvurusunun kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu markanın İngilizce ibarelerden oluştuğu, “… …” ibaresinin Türkçe’de “Konuşmacı Ajansı” manasına gelip günümüzde yaygın olarak kullanılan …. gibi belirli konularda motivasyon konuşması yapan kişilerin organize edildiği ajansların adı olarak kullanıldığı, söz konusu “Konuşma Ajansı, Sohbetler” şeklindeki ibarenin dava konusu hizmetleri tanımlayıcı bir işaret olmadığı, bu ibarelerin ayrı ayrı telaffuz edilmesi ortalama tüketici zihninde söz konusu hizmetleri doğrudan akla getirmemekte ve doğrudan dava konusu hizmetleri tanımlamadığı, markanın ortalama düzeydeki yararlanıcı/tüketici kitlesi tarafından hiçbir özel zihni çabaya mahal bırakmadan doğrudan doğruya davacının redde konu olan hizmetleri açısından cins, çeşit, vasıf, amaç, değer, hizmetlerin karakteristik özelliğini bildiren bir ibare olarak algılanamayacağı, davaya konu marka başvurusunun 6769 sayılı SMK 5/1-c maddesindeki mutlak ret engeli oluşturmadığından aksi yöndeki YİDK kararının hatalı olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne,… sayılı YİDK kararının iptaline karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde, davacı adına tescili talep edilen marka başvurusunun 6769 sayılı SMK’nın 5/1-c maddesi uyarınca reddedilmesinin yerinde olduğunu, başvuru konusunun kapsamından çıkarılan mal ve hizmetler için vasıf bildirdiğini ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararı iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davacının başvurusuna konu “… … … +şekil” ibaresinin, başvuru kapsamında bulunan dava konusu hizmetleri tanımlayıcı bir işaret olmadığı, 6769 sayılı SMK’nın 5/1-c maddesindeki mutlak ret engelinin somut olaydaki başvuru açısından bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı … Kurumundan alınması gereken 59,30 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davalı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 44,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 14,90 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davalı … vekili tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalı … üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 16/09/2021 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 30/09/2021

Başkan

Üye

Üye

Katip