Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
…..
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ
….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
…..
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/01/2020
NUMARASI : …..
DAVANIN KONUSU : YİDK Kararının İptali, Tescil
Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 22/01/2020 tarih ve 2018/419 E. – 2020/12 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin …… ibareli marka başvurusuna, davalı şirket tarafından itiraz edildiğini, bu itirazın YİDK’nın 2018-M-7861 sayılı kararı ile kısmen kabul edildiğini ve müvekkilinin başvurusunun sınıf 30: “Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler” ve sınıf 35: “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolatalı esaslı içecekler” emtiaları için kısmen reddedildiğini, oysa “…” ile “…” markaları arasında haksız rekabeti oluşturacak bir isim benzerliğinin olmadığını, “…” isminin kullanılmasında kötü niyetli bir durumun bulunmadığını, logonun şirket sahibinin resminin karikatürize edilmiş hali olduğunu, “…” ibaresinin müvekkili şirket sahibinin … … olmasından dolayı tercih edildiğini, markalar arasında isim, logo, şekil tasarımı ve çağrışımlık açısından hiçbir benzerliğin bulunmadığını ileri sürerek, davalı … YİDK kararının iptalini ve müvekkilinin marka başvurusunun tesciline karar verilmesini karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, müvekkili kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı Şirket vekili, davacı başvurusunun görsel kısmında bulunan kişinin, müvekkilinin sahibi olan … …’in fotoğrafıyla birebir benzerlik gösterdiğini, iki görselde de sakal kesiminin, göz ve kaş yapısının çok benzediğini, ayrıca logoda “… …” ibaresinin büyük puntolarla yazıldığını ve asli unsur olarak kullanıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, davacının “…” ibareli marka başvurusu ile davalının “…” ve “… …” ibareli tescilli markaları arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel ve sesçil olarak, başvuru kapsamından çıkartılan 30. sınıf “Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler” ile 35. sınıf “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler” mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir) hizmetleri” emtiaları açısından, ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerliğin bulunduğu, dolayısıyla taraf markaları arasında anılan emtia bakımından, 6769 sayılı SMK 6/1 maddesindeki iltibas şartının oluştuğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, markanın bir bütün olarak incelenmesi gerektiğini, “…” kelimesinin bir şahıs ismi olmakla birlikte markalaşmasının ve başkaları tarafından kullanılmasının engellenemeyeceğini, tarafların markaları arasında 6769 sayılı SMK 6/1 maddesi anlamında benzerlik bulunmadığını ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE : Dava, YİDK kararının iptali ve tescil istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve davacının “…” ibareli marka başvurusunda yer alan “…” ibaresinin herhangi bir ayırt ediciliğinin olmadığı, davacının başvurusunun kapsamından çıkarılan 30. sınıf mallarla bu malların satışına özgülenmiş mağazacılık hizmetlerinin tüketicileri tarafından, davacının başvurusunun asıl unsurunun, markanın başında yer alan “…” ibaresi olarak algılanacağı, davacının Dairemizin 2019/1125 E sayılı dosyasında incelenen 2017/66596 sayılı ve “… … …” ibareli marka tescil başvurusuna nazaran, işbu dava konusu başvuru ile giderek davalının “…” asıl unsurlu markalarına yaklaştığı, davalının markalarının kapsamındaki 30. sınıf malların da davacının başvurusunun kapsamındaki aynı malların satışına özgülenmiş 35/5. sınıf mağazacılık hizmetleri ile benzer olduğu, zira ticari bir malı üreten işletmenin, ürettiği malı satmasının, işin doğası gereği ve ticari faaliyetinin zorunlu bir sonucu bulunduğu, dolayısıyla mahkemece tarafların markaları arasında 6769 sayılı SMK 6/1 maddesi anlamında benzerlik olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizliğin bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 54,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 26,30 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 17/02/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 17/02/2022
Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.