Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/80 E. 2021/1023 K. 09.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

…..
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
….
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/09/2019
NUMARASI : ……
DAVANIN KONUSU : YİDK Kararının İptali ve Marka Hükümsüzlüğü

Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 18/09/2019 tarih ve …..K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, dava konusu markanın yayınına itiraz ettiklerini, itirazın reddi üzerine karara itirazlarının da dava konusu ….. kararı ile reddedildiğini, müvekkilin…kurumsal web sitesi bulunduğunu,….. …….. ile deri kısmı “…”, taban kısmı “…” olan teknolojik özellikli ayakkabıların en az 5-6 yıldır … mağazalarında satılmakta olduğunu, … markasını taşıyan ürünlerin Türkiye’de satışının … Mağazalarındaki satışından da çok önce olduğunu, çok sayıda marka, patent ve tasarım tescilleri bulunduğunu, “…” markasının yurtiçi ve yurtdışında, en azından kendi sektöründe çok iyi tanınıp bilinen bir marka olduğunu, markaların benzer, sınıfların aynı olduğunu, davalının kötü niyetli olduğunu, emsal yargı kararları bulunduğunu ileri sürerek….. sayılı YİDK kararının iptalini ve markanın hükümsüzlüğünü talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı cevap vermemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalının “…” ibareli marka başvurusu ile davacının “…” ibareli tescilli markaları arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel, sesçil ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunmadığı, işin uzmanı yahut dikkatli kişilerden oluşmayan, makûl düzeyde bilgilendirilmiş, marka ve başvuru konusu işareti aynı anda görüp detaylarını karşılaştırma olanağı bulunmayan, daha önce görüp yararlandığı markanın aşağı yukarı net anısının tesirinde olan ortalama düzeydeki alıcı kitlesinin, yargılama konusu mallar / hizmetler için ayırdığı satın alma/faydalanma süresi içinde, davalının “…” ibareli başvuru markasını gördüğünde derhal ve hiç düşünmeden davacıya ait “…” ibareli tescilli markasından farklı bir marka olduğunu algılayabileceği, taraf marka işaretleri benzemediğinden 6769 sayılı SMK 6/1 maddesindeki iltibasın bulunmadığı, taraf marka işaretleri benzemediğinden SMK 6/4-5 maddesindeki tanınmışlık koşulunun da oluşmadığı, davacıya ait tanınmış olduğu iddia edilen markadan haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği hususlarının kanıtlanmadığı, SMK 6/6 maddesindeki koşulun da oluşmadığı, ayrıca davalı başvurusunun kötü niyetli yapıldığının da kanıtlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, müvekkilinin … markalı ürünlerinin kalitesiyle Türkiye’de de temayüz ettiğini, müvekkilinin “…” markasının, gerek yurtiçinde gerekse yurtdışında, en azından kendi sektöründe çok iyi tanınıp bilinen bir marka olduğunu, taraflara ait … ve … ibareli markaların bir biriyle iltibas oluşturacak derecede benzer markalar bulunduğunu, davaya konu … ve … ibareli markaların mal ve hizmetlerinin aynı olduğunu, müvekkiline ait “…” markasının daha düşük ayırt edici karaktere sahip markalara nazaran daha geniş bir korumadan yararlanmayı hak ettiğini ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davalının başvurusuna konu edilen “…” ibareli marka ile davacının “…” ibareli itirazına mesnet tescilli markaları arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel, sesçil ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede, 6769 sayılı SMK’nın 6/1. maddesi anlamında iltibasın bulunmadığı, davacının markasının tanınmış olduğunun ve davalının başvurusunun kötü niyetli yapıldığının kanıtlanamadığı anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 44,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 14,90 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 09/09/2021 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 15/09/2021

Başkan

Üye

Üye

Katip