Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ
…
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
…
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/12/2019
NUMARASI :…
DAVANIN KONUSU : YİDK Kararının İptali İle Hükümsüzlük
Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 11/12/2019 tarih ve 2018/173 E. – 2019/536 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili, müvekkili şirketin “… …” ve “…” ibareli seri markalarının bulunduğunu, davalı şirketin “… … ” ibareli marka başvurusuna anılan markalarına dayalı olarak yaptıkları itirazlarının nihai olarak YİDK tarafından kısmen kabul edilerek başvuru kapsamından bir kısım mal ve hizmetlerin çıkarıldığını oysa başvuru kapsamında bırakılan mal ve hizmetler yönünden de iltibas tehlikesinin bulunduğunu, müvekkilinin itirazına mesnet markalarının tanınmış olduğunu, dava konusu başvurunun tescili istenen tüm ve mal ve hizmetler yönünden reddinin gerektiğini, davalı Şirketin kötü niyetli bulunduğunu ileri sürerek 2018-M-1896 sayılı YİDK kararının iptali ile dava konusu başvurunun tescili halinde hükümsüzlüğüne karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı vekili, dava konusu marka henüz tescil edilmediğinden davacının hükümsüzlük davası açmakt hukuki yararı bulunmadığını, müvekkilinin sektörde “…” markası ile tanındığını, 28. sınıf mallar yönünden de anılan ibareli marka tescili bulunduğunu, anılan ibarenin müvekkili tarafından 2007 yılından beri kullanıldığını, eskiye dayalı üstüne ve gerçek hak sahipliği bulunduğunu, davacının ise itirazına mesnet “…” ibareli markasının tescili için ilk kez 2016 yılında başvuru yaptığını, ayrıca davacının “…” harfi üzerinde tekel hakkına sahip olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, tarafların marka işaretleri benzer olmasına rağmen dava konusu marka kapsamında bırakılan mal ve hizmetler yönünden emtia benzerliği şartı gerçekleşmediğinden SMK’nın 6/1 maddesindeki koşulların oluşmadığını, davacının itirazına mesnet “…” ibareli markalarının tanınmışlığını ve kötü niyet iddialarını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkemece 11/03/2020 tarihli ek karar ile davacı tarafça istinaf harçlarının süresinde yatırıldığı ancak istinaf dilekçesinin yasal istinaf süresinden sonra mahkemeye sunulduğu gerekçesiyle kararın istinaf edilmemiş sayılmasına karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili, istinaf harçlarının süresinde yatırıldığını, esasen aynı gün ve dakikalarda istinaf dilekçesinin de Uyap üzerinden mahkemeye gönderildiğini, 25/02/2020 tarihinde ilk derece mahkemesi kalem personeli tarafından saat 16:00’da aranarak istinaf dilekçesinin Uyap sisteminde bulunmadığının bildirildiğini, Uyap sisteminde yaptıkları inceleme sonucu istinaf dilekçesinin kaydına rastlanılmaması üzerine istinaf dilekçesinin 5-10 dakika içinde hemen mahkemeye gönderildiğini, istinaf dilekçelerinin içeriği ve niteliği dikkate alındığında bu kadar kısa sürede hazırlanamayacağının izahtan vareste olduğunu, bu durumda ya bir hata sebebiyle taraflarınca istinaf dilekçesinin Uyap sisteminden gönderildiği zannedilerek gönderme işleminin tamamlanmadığını ya da Uyap sisteminde gerçekleşen bir hata sebebiyle istinaf dilekçelerinin işbu dava dosyasına kayedilmediğini, herkesçe bilindiği üzere Uyap sisteminin sorunsuz bir şekilde çalışmadığını, hala iyileştirme aşamasında olup sürekli güncellendiğini, güvenilirliğinin de tartışma konusu olduğunu, bu nedenle … Baklanlığı’nın ilgili biriminden 16/01/2020 tarihinde iş bu dava dosyasına taraflarınca gönderilen istinaf dilekçesi bulunup bulunmadığının ve/veya aynı gün taraflarınca yapılan işlemlerde bir hata oluşup oluşmadığının sorulması gerektiğini, diğer taraftan istinaf dilekçelerinin bulunmadığı varsayımında dahi süresi içinde istinaf harçları yatırıldığından kararın istinaf edilmemiş sayılmasının kabul edilebilir olmadığını ileri sürerek ilk derece mahkemesinin kararın istinaf edilmemiş sayılmasına dair ek kararının kaldırılarak esasa ilişkin istinaf itirazlarının incelenmesini istemiştir.
GEREKÇE : Dava, YİDK kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü istemlerine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, ilk derece mahkemesi kararının davacı vekiline 08/01/2020 tarihinde tebliğ edildiği, 6100 sayılı HMK’nın 345. maddesinde düzenlenen yasal iki haftalık istinaf süresinin sonu günü 22/01/2020 tarihi olmasına rağmen davacı vekili tarafından bu tarihten sonra 25/02/2020 tarihinde istinaf dilekçesinin Uyap sisteminden gönderildiği, davacı tarafça istinaf başvuru ve karar harcı 16/01/2020 tarihinde yatırılmış ise de HMK 343/3 maddesinin delaletiyle aynı Yasa’nın 118. maddesi gereğince istinaf isteminin , istinaf dilekçesinin kaydedildiği tarih itibariyle yapılmış olacağı, somut olayda istinaf dilekçesinin kaydedildiği 25/02/2020 tarihi itibariyle istemin süresinde bulunmadığı, her ne kadar davacı taraf istinaf dilekçesinin süresinde Uyap sisteminden gönderilmesine rağmen Uyap sistemindeki aksaklıklar nedeniyle istinaf dilekçesinin dava dosyasına gönderilmediğini ileri sürmüşse de Dairemizce … … Dairesi’ne yazılan müzekkere cevabından davacı vekili tarfaından istinaf dilekçesinin gönderildiği iddia olunan tarihte Uyap sisteminden davacı vekili tarafından gönderilmiş istinaf başvuru dilekçesi bulunmadığı gibi 16/01/2020 tarihinde gönderildiği iddia edilen istinaf dilekçesinin ilk derece mahkemesinin iş listesine düşmediğine dair tespit edilmiş bir hatanın da bulunmadığının anlaşıldığı, ayrıca bahsi geçen müzekkere cevabında davacı tarafça gönderildiği iddia olunan dilekçenin avukat portal ekrandan sorgulanarak portal ekranından da görülebilen iş emir numarasının bildirilmesi halinde yeniden inceleme yapılabileceğinin bildirilmesi üzerine davacı vekiline sözü edilen iş emir numarasını bildirmesi için meşruhatlı davetiye çıkarıldığı, davetiyenin davacı vekiline usulüne uygun tebliğine rağmen Dairemizce verilen kesin sürede iş emir numarasının bildirilmediği , bu itibarla davacı tarafın istinaf istemi süresinde olmaması nedeniyle ilk derece mahkemesince verilen 11/03/2020 tarihli ek kararda bir isabetsizlik bulunmadığı, ayrıca 11/03/2020 tarihli ek kararın gerekçesinde davacı tarafın istinaf isteminin süresinde olmadığının açıklanması karşısında hüküm kısmında yer alan istinaf isteminin yapılmamış sayılması kararının istinaf isteminin reddi olarak anlaşılması gerektiğinin tabii olduğu anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 7251 sayılı Kanun’la değişik 353/1-b.3 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 54,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 26,30 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 10/03/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 17/03/2022
…