Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/78 E. 2021/1175 K. 30.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ


T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/10/2019
NUMARASI : ….

DAVANIN KONUSU : … Kararının İptali ve Marka Hükümsüzlüğü

Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 02/10/2019 tarih ve… sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkiline … markasının tanınmış bir marka olduğunu, ilk 5 harfi birebir aynı olan … ve …. markalarının karıstırılacağını, yüksek düzeyde görsel ve isitsel benzerlik taşıdıklarını Yargıtay 11.HD.’nin 26.09.2017 tarih …..ibareli markaları iltibasa sebebiyet verecek kadar benzer bulduğunu, her iki taraf markasının 29 ve 30. sınıflara konu gıda maddelerini kapsadığını, davalı basvurusunun tanınmış … markasından haksız kazanç sağlamaya ve marka yedeklemeye yönelik kötüniyetli bir başvuru olduğunu, Yargıtay 11.HD.nın 19.03.2018 tarih….sayılı kararında “Bir sekilde açılması muhtemel hükümsüzlük davasının etkisinden kurtulmak için aynı işareti çok küçük değişikliklerle yeniden tescil ettirdiğini, bu markanın kullanma niyeti ile degil, sırf başkalarının aynı isareti marka olarak tescil ettirmesini engelleme ve bu meyanda yedekle amaçlı olduğunu, markadan beklenen normal kullanma, yararlanma ve onun kullanımını koruma amacına aykırılık teskil eden tescillerin dürüstlük kurallarına aykırılık olusturduğu” yönünde karar verildiğini, … markasına iliskin lisansın bu davanın konusu olmadığını ve davalıya hiçbir müktesep hak tanımadığını, davacının ticaret ünvanının “…” ibaresini içerdiğini ileri sürerek … sayılı … kararının iptali ile tescile bağlanmış ise…. basvuru sayılı “…” ibareli markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Şirket vekili, davalı şirketin kurucusu …’nin aile sirketi …. görevinin ardından davalı sirketi kurduğunu, davalının, tüm sınıflarda davacıdan daha önce 23.10.2000 başvuru tarihl….sayılı … ibareli marka üzerinde lisans sözlesmesiyle kullanım hakkı olması sebebiyle davalının üstün hakkının bulunduğunu, …’nın bir anlamı olmayan fantezi bir ibare olduğunu, markaların hecelere bölünerek mukayese edilemeyeceğini taraf markalarının görsel ve isitsel benzerlik taşımadığını, davacının hububat ve bakliyat ürünlerinde davalının ise davacının tescilleri kapsamında olmayan zeytin ve zeytinyağı sektöründe çalıstığı için markaların karıstırılmayacağını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalının “… ” ibareli marka başvurusu ile davacının “… ” asli unsurlu ibare içeren ve diğer tescilli markaları arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel, sesçil ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunmadığı, işin uzmanı yahut dikkatli kişilerden oluşmayan, makûl düzeyde bilgilendirilmiş, marka ve başvuru konusu işareti aynı anda görüp detaylarını karşılaştırma olanağı bulunmayan, daha önce görüp yararlandığı markanın aşağı yukarı net anısının tesirinde olan ortalama düzeydeki alıcı kitlesinin, yargılama konusu mallar için ayırdığı satın alma süresi içinde, davalının “… ” ibareli başvuru markasını gördüğünde derhal ve hiç düşünmeden davacıya ait “… ” asli unsurlu ibare içeren ve diğer tescilli markalarından farklı bir marka olduğunu algılayabileceğini, taraf marka işaretleri benzemediğinden 556 sayılı KHK 8/1 iltibasın bulunmadığı, başvuru ibaresi üzerinde davacının önceye dayalı kullanım hakkı kanıtlanmadığından 556 sayılı KHK’nın 8/3 maddesindeki koşulların oluşmadığı, taraf marka işaretleri benzemediği gibi davacının tanınmış olduğu iddia edilen markasından haksız yarar sağlanabileceği, onun itibarına zarar verebileceği veya onun ayırt edici karakterini zedeleyici sonuçlar doğurabileceğinin somut delillerle kanıtlanmadığı, 556 sayılı KHK’nın 8/4 maddesindeki tanınmışlık koşulunun da oluşmadığı, davaya konu ibare üzerinde davacının ticaret ünvanına bağlı hakkı da kanıtlanmadığından 556 sayılı KHK’nın 8/5 maddesindeki koşulun da gerçekleşmediği, davalı başvurusunun kötü niyetli yapıldığının kanıtlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, bilirkişi raporuna yönelik itirazların göz ardı edilerek karar verildiğini, kelimenin ilk kısmında oluşan benzerlik ya da benzememe durumunun kelimenin son kısmına göre daha büyük öneme sahip olduğunu, dava konusu … ibareli markanın, müvekkili şirkete ait … esas unsurlu markanın ilk 5 harfini birebir içerdiğini, aksi yönde kurum kararı olduğunu, yüksek yargı kararlarının da bu yönde bulunduğunu, müvekkili şirketin, kurulduğundan bu yana yaklaşık 36 yıldır, dava konusu emtia dâhil olmak üzere ve bu emtiaların yan faaliyet konularında da … esas unsurlu unvanı ile ticari faaliyetlerini sürdürmekte olup, söz konusu ibare üzerinde öncelik hakkı olan gerçek hak sahibi olduğunu, davalının kötüniyetli olduğunu, bu bağlamda, dava konusu marka ile müvekkili şirkete ait markalar arasında benzerlik olduğunun farkında olan davalı tarafın, dava konusu marka ile esas unsurları birebir benzer olan yeni bir marka başvurusunda bulunmuş olması adeta marka yedekleme amacı taşımakta olup, iş bu durumun davalı tarafın kötü niyetini açıkça ortaya koyduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, … kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davalının başvurusuna konu edilen “…” ibareli marka ile davacının itirazına mesnet gösterdiği “… ” asli unsurlu tescilli markaları arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel, sesçil ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunmadığı, 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesindeki iltibasın oluşmadığı, davacının önceye dayalı kullanım hakkının kanıtlanamadığı, 556 sayılı KHK’nın 8/4 ve 8/5. maddesindeki koşulların oluşmadığı, davalının başvurusunun kötü niyetli yapıldığının ispat edilemediği anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 44,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 14,90 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 30/09/2021 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 30/09/2021

Başkan

Üye

Üye

Katip