Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/769 E. 2022/134 K. 10.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ


T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/07/2017
NUMARASI …..
DAVANIN KONUSU : ……. YİDK Marka Kararı İptali, Hükümsüzlük

Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 06/07/2017 tarih ve 2016/185 E. – 2017/283 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkili şirketin…… ibareli tanınmış markaların sahibi olduğunu, davalının, bu markalar ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki “…” ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere başvuruda bulunduğunu, 2013/72650 kod numarasını alan başvurunun, …… Marka Bülteninde ilanı üzerine müvekkili tarafından Markalar Dairesi Başkanlığına itirazda bulunulduğunu, ancak itirazın yerinde görülmeyerek reddedildiğini, bu kararın yeniden incelenmesi talebinin de nihai olarak YİDK tarafından reddedildiğini, oysa, müvekkili markalarının tanınmış olduğunu ve başvurunun bu markalarla karıştırılma ihtimali bulunacak düzeyde benzer olduğunu, tanınmışlığından haksız yararlanacağını, dava konusu marka başvurusu 05, 29 ve 30. sınıflarda yapıldığını ve müvekkilinin “…” ibaresini içeren markalarının ise 29, 30, 32 ve 35. sınıflarda tescilli olduğunu, 29. ve 30. sınıf için birebir aynı 05. sınıf için ise benzerlik gösterdiğini, “…” ibaresinin ayırt ediciliğinin düşük olmadığının yerel mahkeme ve Yargıtay kararı ile sabit olduğunu, bu nedenle davaya konu kararın hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek 2016-M-1809 sayılı YİDK kararının iptaline, tescili halinde markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı cevap vermemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, başvuru standart karekterle yazılmış “…” ibaresinden oluşurken, itiraza dayanak markaların standart karekterle yazılı …… ibarelerinden oluştuğu, taraf markalarının kullanılacakları mal/hizmetlerin 29. ve 30. Sınıfta yer alan alt sınıflar açısından benzer olmalarına rağmen, karşılaştırılan işaretler bir bütün olarak değerlendirildiğinde benzer olmamaları nedeniyle, markaların 556 sayılı KHK’nın 8/1-b bendi anlamında iltibasa yol açacak kadar benzer olmadıkları gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, … ibaresinin zayıf marka olmadığını, herkesin kullanımına açık bulunmadığını, yoğun kullanım ile yüksek ayırtedicilik kazandığını, bu yönde mahkeme kararları olduğunu, davalının müvekkilinin markasının imajından faydalanmak istediğini, müvekkilinin tescilli markasının korunması gerektiğini, asıl unsurun yulaf olarak belirlenmesinin imkansız olduğunu, markanın müvekkilinin … markalarından farklılaşmadığını, markalar arasında benzerlik ve iltibas bulunduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK marka kararı iptali, hükümsüzlük istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davalı Şirketin başvurusunun “…” ibaresinden, davacının itiraza mesnet gösterdiği markalarının “……” ibarelerinden oluştuğu, dava konusu markalar arasında, görsel, sescil ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunmadığı, zira markaların telaffuzları farklı olduğu gibi davalı markası ile redde gerekçe gösterilen markalar arasında farklılaşacak unsurların mevcut bulunduğu, davalının başvuru konusu yaptığı ibarede “…” kelimesinin öne çıkarılmadan kullanıldığı, 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesindeki koşulların oluşmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 54,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 26,30 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 10/02/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 10/02/2022

….