Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/768 E. 2022/129 K. 10.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ


T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R


İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/04/2019
NUMARASI …

DAVANIN KONUSU : YİDK Kararının İptali, Tasarım Hükümsüzlüğü

Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 09/04/2019 tarih ve 2018/71 E. – 2019/157 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalılar tarafından istenmiş ve istinaf dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkili Şirketin… nolu tasarımların sahibi olduğunu, davalı Şirketin ise 2017/….sayılı tasarım başvurusunda bulunduğunu, bu başvuruya müvekkilli tarafından yapılan itirazın diğer davalı Kurum tarafından reddedildiğini, oysa davalının tasarımlarının daha evvel kamuya sunulan sandalyeler karşısında yeni ve ayırt edici olmadığını, Bakırköy 1. FSHHM’nin 2017/495 esas sayılı davasında alınan bilirkişi raporunda, davalı tasarımlarının …. nolu tasarım ile ayırt edilemeyecek kadar benzer olduğunun açıklandığını, dava konusu tasarımlarda, sandalyelerin sadece sırt kısımlarının değiştirildiğini, bu değişikliğin dava konusu tasarımlara yenilik ve ayırt edicilik katmadığını ileri sürerek, 2017/T-1032 sayılı YİDK kararının iptaline, dava konusu 2017/00544-1 ve 2 nolu tasarımların hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, dava konusu tasarımların yeni ve ayırt edici olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı Şirket vekili, müvekkiline ait 25.01.2017 tescil tarihli tasarımların esasında müvekkilinin 2004 yılında üretmiş olduğu ürünlerden esinlenerek tasarlandığını, müvekkil ürünleri ile kamuya sunulduğu belirtilen diğer ürünlerin farklı olduklarını, dolayısıyla müvekkili tasarımlarının yenilik ve ayırt edicilik özelliklerini taşıdığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davalıya ait 2017/00544-1 ve 2 nolu tasarımlar ile 2015/04188-1 ve 2 nolu tasarımların karşılaştırılmasında tasarımların ciddi farklılıklar nedeniyle bilgilenmiş kullanıcı gözünden farklı görüldüğü ve dolayısıyla 2017/00544-1 ve 2 nolu tasarımların, bu tasarımlar karşısında yenilik ve ayırt edicilik koşullarını sağladığı, ancak dava konusu 2017/00544-1 ve 2 nolu tasarımlar ile 2014/06174-1, 2014/04578-5 ve 2014/04578-6 ve 7 nolu tasarımların bilgilenmiş kullanıcı gözünden benzer görüldüğü ve dolayısıyla 2017/00544-1 ve 2 nolu tasarımların bu tasarımlar karşısında yenilik ve ayırt edicilik koşullarını sağlamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, YİDK’nun 2017/T-1032 sayılı kararının iptaline, davalı adına tescilli 2017/00544-1 ve 2 nolu tasarımların hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı … vekili, dava konusu tasarımların yeni ve ayırt edici olduklarını, aksi yöndeki mahkeme kararının yerinde olmadığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı Şirket vekili, ilk derece mahkemesi kararının gerekçeli karar niteliğinde olmadığını, mahkemece sundukları delillerin görmezden gelindiğini ve bu suretle müvekkilinin hukuki dinlenilme hakkının ihlal edildiğini, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, müvekkiline ait dava konusu tasarımlar ile davacıya ait tasarımlar arasındaki birçok farklılığının değerlendirilmediğini, bilirkişi heyetinin kabulünün aksine müvekkiline ait tasarımlar ile itiraza mesnet tasarımlar arasındaki farkın yalnızca desenden ibaret olmadığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararının iptali ve tasarım hükümsüzlüğü istemlerine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davaya konu tasarımların, yenilik ve ayırt edicilik özelliklerini taşımadıklarının içinde endüstri ürünleri tasarımı konusunda uzman bilirkişinin de bulunduğu bilirkişi heyetince hazırlanan bilirkişi raporunda açıklandığı, anılan bilirkişi raporunun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, buna göre dava konusu tasarımların yeni ve ayırt edici olmadıkları, dava konusu tasarımlardaki desen farklılıklarının, tasarımlara yenilik ve ayırt edicilik sağlamadığı anlaşılmakla, davalılar vekillerinin istinaf başvurularının esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalılar …. vekili ile … vekilinin istinaf başvurularının, HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalılar …. ile …’ndan alınması gereken 80,70’şer TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davalı taraflarca istinaf başvurusunda ayrı ayrı yatırılan 54,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 26,30 TL’nin davalılardan ayrı ayrı tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davalılar …. ile … tarafından yapılan yargılama giderlerinin uhdelerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 10/02/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 09/03/2022

…..