Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/763 E. 2022/178 K. 17.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ


T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/03/2020
NUMARASI ….
DAVANIN KONUSU : … YİDK Marka Kararı İptali

Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 10/03/2020 tarih ve 2019/107 E. – 2020/136 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalılar … ile …. tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkili Şirketin 2017/118031 sayı ile 05, 10, 35. Sınıflarda “…+…” ibareli marka başvurusunda bulunduğunu, başvurunun yayınlanmasından sonra davalı Şirketin… sayılı “…+…”, “…+…” ibareli markalarını gerekçe göstererek yaptığı itirazın kabul edilerek, müvekkilinin başvurusunun kısmen reddine karar verildiğini, bu kısmi ret kararına karşı yeniden inceleme talebinin bu kez… sayılı YİDK karan ile nihai olarak reddedildiğini, oysa tamamen bitişik yazılı olan, 10 harften oluşan “…” ibaresinin sadece ilk üç harfinin “…” harflerinden oluşması sebebi ile iltibas oluşturabileceği yolundaki iddialarının hiçbir şekilde dinlenemeyeceğini, “…” ibaresinin yazılışı ve görsel dizaynının hiçbir şekilde “…” ve “… …” markasının yazılışı ve görsel dizaynı ile benzer olmadığını, müvekkillerinin İtalyan şirketi olduğunu, bunun doğal sonucu olarak “…” markasını İtalyanca kelimeleri ve İtalyanca anlamı esas alarak oluşturduklarını, İtalyanca, “…” = “…” anlamına geldiğini, “….” anlamına geldiğini, “…” ibaresinden alınan “…”, ürünün ağız ve boğaz bölgesinde etkili olduğunu bildirmek için kullanıldığını, “…” ve “… …” markalarının kapsamındaki ürünlerin de hiçbir şekilde müvekkillerinin ürünleri ile benzer olmadığını ileri sürerek … Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulunun dava konusu….sayılı kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Şirket vekili, markada yer alan “…” ibaresinin başvurunun reddine karar verilen “05.” sınıf bakımından herhangi bir ayırt ediciliği bulunmadığını, bu durumda markaların ortak unsurunun “…” ibaresi olduğunun açık olduğuna, yayına, itiraza mesnet markalar tetkik edildiğinde, “…’’ ibaresini ihtiva eden markalarının köklerinin “…” olup, markanın ayırt edici kısmını oluşturduğunu, davacının markasının tescilli markalar ile iltibas yaratma olasılığının yüksek olduğunu, markanın ayırt edici kökü bakımından benzerlik değil aynı olduğunun ortada olduğunu, Yargıtay kökleşmiş içtihatlarında seri marka yaratma yönündeki markaların iltibasa yol açabileceği nedeniyle hükümsüzlüğü yönünde karar verdiğini, yıllardır ilaç piyasasında “…” ayırt edici kökü ile seri bir marka yaratan yerli markayla iltibasa yol açma ihtimali bulunan davacı firmanın markasının tescili talebinin reddinin hukuka uygu olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı … vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, başvuru kapsamındaki dava konusunu oluşturan çekişmeli 05. Sınıftaki malların redde dayanak marka kapsamındaki mallar ile aynı/aynı tür/benzer oldukları, somut olayda çekişmeli başvuru standart karekterle yazılmış “…+…” ibaresinden oluşurken, itiraza dayanak markanın standart karekterle yazılı “…+…”, “…+…” ibarelerinden oluştuğu, taraf markalarında ortak kısmın, “…” ibaresi olduğu, taraf markalarının, fonetik, anlamsal ve görsel olarak bir bütün halinde değerlendirilmesi esas olacağından markaların bu hali ile karıştırılma ihtimaline neden olabilecek derecede benzer olmadıkları, 2017/118031 sayılı “…” ibareli markanın, tescili talep edilen 05. Sınıfta yer alan malları ile dahili davalıya ait davaya ve itiraza mesnet….. tescil numaralı markaları arasında, 6769 sayılı SMK’nın 6/(1) maddesi anlamında iltibas tehlikesinin bulunmadığı gerekçesi ile asıl ve birleşen davanın kabulüne, YİDK’nın….. sayılı kararının iptaline karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı Şirket vekili istinaf başvuru dilekçesinde, … ilaçlarının tescil edilen ürünlerinin seri marka oluşturulması değerlendirilmeden karar verildiğini, markalarının kökü ve başlangıç kelimesi “…” olup markanın ayırt edici kısmı oluşturduğunu, ortalama tüketici bakımında yapılan değerleme hukuka aykırı olup buna göre verilen kararın yerinde bulunmadığını, davacının markasının tescili halinde “…” nezdinde … ilaçları firmasının yeni bir ilaç satışa çıkardığı algısı yaratacağını, müvekkili Şirketin tanınan oldukça köklü bir firma olduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde, iki marka arasında fonetik, okunuş ve genel intiba olarak benzerlik bulunmadığını, YİDK kararının yerinde olduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK marka kararı iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davacı Şirketin başvuru konusu yaptığı “…+…” ibareli markası ile davalı Şirketin itirazına mesnet olarak sunduğu “…+…” ibareli markaları arasında, kapsamlarında bulunan 5. Sınıf mallar yönünden, 6769 sayılı SMK’nın 6/(1) maddesi anlamında iltibas tehlikesinin bulunmadığı, zira başvuru konusu markada “…” kelimesi ön planda bulunmadığı gibi markada bulunan “…” kelimesinin de markada yeterli ayırt ediciliği sağladığı, markalar arasında anlamsal farklılık bulunduğu, diğer yandan markaların kapsamında bulunan 5. Sınıf malların tüketicilerinin bilinçli olduğu, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin, benzer bir uyuşmazlıkta “…” ibareli markalara yönelik verdiği, 2018/3805 Esas, 2019/5457 Karar ve 16/09/2019 Tarihli kararın da bu yönde olduğu anlaşılmakla, davalılar … ile … A.Ş. vekillerinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalılar … ile …. vekillerinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalılar … ile ….. ayrı ayrı alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davalılar tarafından istinaf başvurusunda ayrı ayrı yatırılan 54,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 26,30 TL’nin davalılardan ayrı ayrı tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davalılar … ile …… tarafından yapılan yargılama giderlerinin uhdelerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 17/02/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 22/02/2022