Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/757 E. 2022/181 K. 17.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ
….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

…..
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/02/2020
NUMARASI : …..

DAVANIN KONUSU :… YİDK Marka Kararı İptali, Hükümsüzlük

Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 25/02/2020 tarih ve 2019/357 E. – 2020/114 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkili Şirketin…. sayılı tanınmış hale gelmiş “yan şerit” şekil markalarının sahibi olduğunu, davalı Şirketin, bu … ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki “şekil” ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere başvuruda bulunduğunu, 2018/24872 kod numarasını alan başvurunun, Resmi Marka Bülteninde ilanı üzerine müvekkili tarafından … Dairesi Başkanlığına itirazda bulunulduğunu, ancak itirazın yerinde görülmeyerek reddedildiğini, bu kararın yeniden incelenmesi talebinin de nihai olarak YİDK tarafından reddedildiğini, oysa müvekkili Şirketin 1924 yılında Almanya’da kurulduğunu ve 87 yılı aşkın bir süredir Türkiye’de ve dünyada spor ayakkabıları, spor ürünleri, parfümeri ve moda aksesuarları alanında iştigal eden tanınmış bir kuruluş olduğunu, … markasının tanınmış marka siciline tescilli olduğunu, yan şerit ve zıplayan kedi markalarının ise tanınmış marka olarak kabul edildiğini, davaya konu markanın, 6769 sayılı SMK 6/1-b maddesi kapsamında müvekkilinin tescilli ve tanınmış markalarına ayniyet derecesinde benzer olup aynı mallarda tescil edilmek istendiğini ve iltibas yarattığını,davalı markasının müvekkiline ait ve tanınmış hale gelmiş ,,,,, şekil markalarına ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğunu, davalının bu tescilinin, haksız ve kötü niyetli olduğunu ileri sürerek YİDK’nın sayılı kararın iptali ile dava konusu 2018/24872 başvuru numaralı markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Şirket vekili, müvekkilinin markasının da tanınmış marka statüsünde olduğunu, YİDK kararının yerinde olduğunu, müvekkili Şirketin ürünlerinin ‘’…’’ tanınmış markasıyla birlikte kullanılmasının yanında … arasında bir benzerliğin de bulunmadığını, tasarımların farklı olduğunu, davacının davasının kötüniyetli olduğunu, tüketicilerin … ürünü ile … ürünü arasında idari veya ekonomik bir bağlantı olduğunu düşündürecek bir durumun bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı … Kurumu vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, başvuru kapsamındaki 18, 25. Sınıftaki malların ve hizmetlerin, itiraza dayanak markaların kapsamındaki mal ve hizmetlerle aynı, aynı oldukları, somut olayda çekişmeli başvuru standart karekterle yazılmış “şekil” ibaresinden oluşurken, itiraza dayanak markaların “yan şerit” şekil markalarından oluştuğu, taraf markalarının görsel olarak benzemedikleri, davacı markalarının “koşu parkuru” vb. bir görselden oluşması, dava konusu markayı oluşturan şeklin “V” harfine veya “…” işaretini veya bumerangı çağrıştırması karşısında taraf markalarının anlamsal olarak benzerliğinden söz edilemeyeceği, markaların görsel, kavramsal ve sesçil olarak birbirlerine benzememesi karşısında markaların 6769 Sayılı SMK’nın 6/1. maddesi bağlamında benzer olmadığı, davalının müktesep hak iddiasına dayanak gösterdiği 2013/ 90398 tescil numaralı markanın tescilinden itibaren 5 yıllık sürenin dolmamış olması sebebiyle başvuru açısından müktesep hak doğurmayacağı, bu kapsamda davacının müktesep hak iddiası kapsamında 5 yıllık süre şartı sağlayan tek markanın 2013/90404 tescil numaralı markası olduğu, davacının 2013/90404 tescil numaralı markasının iki şekilden oluşan bir bütün olduğu, bu kompozisyonun davalının diğer markalarında da aynen korunduğu, davalının davaya konu başvurusunun ise sadece bu kompozsiyonun bir parçasından oluştuğuşu halde kompozsiyonun bozulduğu ve esaslı unsurun korunmadığı dolayısıyla müktesep haktan yararlanılamayacağı, dosya içeriği itibari ile 6769 sayılı SMK’nın 6/5. maddesinde yer alan koşulların oluşmadığı gibi taraf markaları arasında 6769 sayılı SMK’nın 6/1. maddesi anlamında karıştırılma tehlikesi olmadığı ve dolayısıyla tanınmışlığın bu duruma bir etkisinin olmayacağı, davalı Şirketin kötü niyetli olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, davaya konu markanın bir şekil markası olduğunu ve müvekkilinin tanınmış markalarına benzediğini, başvuru konusu markanın ters çevrilmiş halinin müvekkilinin markasına benzediğini, kullanım halinde müvekkilinin markası ile ayniyet teşkil edeceğini, bilirkişi raporunun eksik ve hatalı bulunduğunu, davalının tescilinin haksız ve kötüniyetli bulunduğunu, müvekkilinin markasının tanınmış olduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK marka kararı iptali, hükümsüzlük istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davalının dava konusu edilen başvurusunun şekilden oluştuğu, davacının itirazına itiraza dayanak markalarının da şekil markalarından oluştuğu, tarafların özgün şekil markaları arasında görsel olarak benzerlik olmadığı gibi kavramsal ve sesçil olarak da benzerlik bulunmadığı, bu nedenle tarafların markaları arasında 6769 Sayılı SMK’nın 6/1. maddesi bağlamında benzerlik olmadığı, 6769 sayılı SMK’nın 6/5. maddesinde yer alan koşulların oluşmadığı gibi taraf markaları arasında 6769 sayılı SMK’nın 6/1. maddesi anlamında karıştırılma tehlikesi olmadığı ve dolayısıyla tanınmışlığın bu duruma bir etkisinin olmayacağı, davalı Şirketin kötü niyetli olmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 54,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 26,30 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 17/02/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 22/02/2022
…..

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.