Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/744 E. 2022/99 K. 04.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/12/2019
NUMARASI :….

DAVANIN KONUSU : YİDK Kararının İptali ve Marka Hükümsüzlüğü

Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 04/12/2019 tarih ve 2018/225 E. – 2019/439 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı ile davalı … tarafından istenmiş ve istinaf dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin “… …” markasının tanınmış olduğunu, tüketicilerin zihninde bitişik olarak “…” şeklinde yer edindiğini, davacı markasının “…” ve “…” kelimelerinin, davalı markasının ise “…” ve “…” ibarelerinin birleştirilmesi ile oluşturulduğunu, “… …” ve “…” markaları arasında “o” harfinden kaynaklı tek harf farklılığının bulunduğunu, davacı markasının “…” ve davalı markasının da “…-…” olarak telaffuz edileceğini, taraf markalarının 43. sınıfa konu hizmetler bakımından görsel ve işitsel olarak iltibas yarattığını, davalı başvurusunun kötüniyetli tescil olarak değerlendirilebileceğini ileri sürerek 2018-M-2715 sayılı YİDK kararının iptali ile tescile bağlanmış ise…..başvuru sayılı “…” ibareli markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı cevap vermemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalının “…” ibareli marka başvurusu ile davacının “… …” ibareli tescilli markaları arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel, sesçil ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunduğu, bu açıdan 556 sayılı KHK 8/1-b maddesindeki iltibas koşulu oluştuğundan başvuru markasının kapsamında yer alan 43. Sınıftaki “yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri” yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği, diğer kısımlarda ise iltibas oluşmadığı gibi bu kısımlarda davalının marka başvurusu dolayısıyla davacının tanınmış olduğu iddia edilen markasından haksız yarar sağlanabileceği, onun itibarına zarar verebileceği veya onun ayırt edici karakterini zedeleyici sonuçlar doğurabileceği somut delillerle kanıtlanmadığı, diğer yönden davalı … başvurusunun kötüniyetli yapıldığı da kanıtlanmadığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, dava konusu 2018-M-2715 sayılı YİDK kararının dava konusu edilen 2016/103963 sayılı başvuru markasının kapsamında yer alan 43. Sınıftaki “yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri” yönünden iptaline, dava konusu marka tescilli olmadığından hükümsüzlük konusunda karar verilmesine yer olmadığına, diğer kısımlar yönünden davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde, bilirkişi raporunun aksi yönündeki kararın yerinde olmadığını, markaların sahip olduğu bütünsel algı itibariyle orta düzeydeki tüketiciler nezdinde karıştırma ihtimali bulunmadığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili katılma yolu ile sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde, başvurunun tescil edilmek istendiği 43. Sınıftaki tüm hizmetler bakımından karıştırma ihtimali bulunduğunu, marka kapsamlarının tümünün benzer kabul edilmesi gerektiğini, dava konusu YİDK kararının tümünün iptaline karar verilmesi gerektiğini, müvekkilinin markasının tanınmışlığı hususunda bir şüphe olmadığını, ayrıca davalının kötüniyetli bulunduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesinin kısmen ret kararının kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : 1-Dava, YİDK kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davalının “…” ibareli marka başvurusu ile davacının “… …” ibareli tescilli markaları arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel, sesçil ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında bir benzerlik bulunduğu, davalının marka başvurusu dolayısıyla davacının markasından haksız yarar sağlanabileceği, onun itibarına zarar verebileceği veya onun ayırt edici karakterini zedeleyici sonuçlar doğurabileceğinin somut delillerle kanıtlanmadığı, başvuru kapsamında bulunan 43/3 ve 43/4. sınıflardaki hizmetlerin KHK’nın 8/4 hükmü uyarınca engellenemeyeceği, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin, … – … Tatlı markalarına ilişkin verdiği 2016/14010 Esas, 2018/5391 Karar ve 18/09/2018 Tarihli ilamın da bu yönde olduğu anlaşılmakla, davalı … vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bent dışındaki diğer istinaf itirazlarının esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.
2-Davacı vekilinin katılma yolu ile istinaf itirazlarına gelince, dosya kapsamında bulunan bilgi ve belgelere göre, davalının başvurusunun kapsamının; 43. Sınıfta; Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri, Geçici konaklama sağlanması hizmetleri, Gündüz bakımı (kreş) hizmetleri, Hayvanlar için geçici barınma sağlanması hizmetlerini içerdiği, davacının itirazına mesnet gösterdiği markalarının ise 43. Sınıfta, Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri: Restoran hizmetleri, self servis restoran hizmetleri, lokanta hizmetleri, kafeterya hizmetleri, … hizmetleri, kantin hizmetleri, kokteyl salonu hizmetleri, snack bar hizmetleri, bar hizmetleri, ikram hizmetleri, yiyecek ve içecek hizmet araçlarının kiralanması hizmetlerinde ve 11, 16, 21, 25, 29, 30, 32, 35. Sınıf mal ve hizmetlerde tescilli bulunduğu anlaşılmaktadır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 07/06/2006 tarihli, 2006/11-338 Esas, 2006/338 Karar sayılı kararında da vurgulandığı üzere farklı alt gruplarda yer alanlar mal ve hizmetler yönünden, tarafların markalarında yer alan ürünlerin piyasa anlayışı, benzer alıcı çevresine hitap etmeleri, benzer ihtiyaçları gidermede kullanılmaları, son kullanıcıları, birbiri yerine ikame edilebilme ile rekabet etme olanaklarının bulunması, kullanım amaçları, birinin diğerini tamamlama imkanının olması, dağıtım kanallarının ortak bulunması, kullanım yöntemleri ve hedeflenen halk kesimlerinin nazara alınması gerekmektedir.
Bu hususlar nazara alınarak yapılan değerlendirmede, davalının başvurusunun kapsamında bilinan 43. Sınıfta; Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri ve Geçici konaklama sağlanması hizmetleri ile davacının itirazına mesnet gösterdiği markalarının kapsamında bulunan 43. Sınıfta, Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri: Restoran hizmetleri, self servis restoran hizmetleri, lokanta hizmetleri, kafeterya hizmetleri, … hizmetleri, kantin hizmetleri, kokteyl salonu hizmetleri, snack bar hizmetleri, bar hizmetleri, ikram hizmetlerinin benzer alıcı çevresine hitap ettikleri, benzer ihtiyaçları gidermede kullanıldıkları, son kullanıcıların benzer olduğu, birbiri yerine ikame edilebilme ile rekabet etme olanaklarının bulunduğu anlaşılmakla bu hizmetlerin benzer olduğu anlaşılmıştır (Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin, 2019/2205 Esas, 2020/367 Karar ve 14/01/2020 Tarihli; 2019/35 Esas, 2019/7063 Karar ve 11/11/2019 Tarihli, 2020/2324 Esas, 2021/3559 Karar ve 12/04/2021 Tarihli.).
Bu nedenlerle mahkemece davanın yukarıda açıklanan hali benzer bulunan hizmetler yönünden kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamış, HMK’nın 353/1-b-2. maddesine göre, yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmişse “düzelterek yeniden esas hakkında” duruşma yapılmadan karar verilmesi gerektiği düzenlendiğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalı … vekilinin tüm, davacı vekilinin diğer istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince KABULÜ ile, Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesinin 04/12/2019 gün ve 2018/225 E. – 2019/439 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA;
3-Davanın KISMEN KABULÜ ile, …nun 2018-M-2715 sayılı YİDK kararının dava konusu edilen 2016/103963 sayılı başvuru markasının kapsamında yer alan 43. Sınıftaki “yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri” ve “Geçici konaklama sağlanması hizmetleri” yönünden İPTALİNE, fazlaya ilişkin istemin reddine,
4-Dava konusu marka tescilli olmadığından hükümsüzlük konusunda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Harçlar Kanunu’na göre alınması gereken 80,70 TL. maktu karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 44,80 TL’nin davalılardan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 7.375,00 TL maktu vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı … kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 7.375,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … Kurumuna verilmesine,
8-Davacı tarafından ilk derece mahkemesinde yapılan 1.800,00 bilirkişi ücreti, 192,80 TL tebligat ve posta masrafı ile istinaf aşamasında yapılan 170,10 TL tebligat masrafından oluşan toplam 2.162,90 TL’nin, davanın kabul ve ret oranına göre takdiren 1/2 kabul edilerek 1.081,45 TL.’ye, 35,90 TL peşin harç, 35,90 TL başvurma harcı tutarı eklenerek oluşan toplam 1.153,25 TL.’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Davalılar tarafından ilk derece ve istinaf aşamasında yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
10-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen taraflara iadesine (HMK m.333),
11-Davacıdan peşin olarak alınan 54,40 TL maktu istinaf karar ve ilam harcının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
12-Davalı … Kurumundan alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, istinaf başvurusunda yatırılan 54,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 26,30 TL’nin anılan davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
13-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına dair,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 04/02/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 10/02/2022