Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/741 E. 2022/34 K. 20.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ


T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/10/2018
NUMARASI ….

DAVANIN KONUSU : YİDK Kararı İptali

Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 17/10/2018 tarih ve 2017/458 E. – 2018/371 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, ana iştigal konularının iplik üretimi olduğunu, özellikle polyester ve polipropilen olmak üzere yüksek katma değerli filament iplik sektöründe önde gelen firmalardan olduklarını, marka olarak tescil ettirmek istedikleri ‘…’ ibaresinin ‘…’ kelimelerinin baş harflerinin birleşmesinden oluştuğunu, bunun ‘…’….. bir kategorisi, ana bağları içinde ester fonksiyonel grupları içeren yoğuşma polimerleri’ anlamına geldiğini, …’nin ürettikleri bir polyester iplik çeşidi olduğunu, ateşe dayanıklı olduğunu, bu yüzden ürettikleri polyester ipliğinin ısıya dayanıklı olma özelliği nedeniyle marka olarak düşünüldüğünü, … ibaresinin hiçbir yerden esinlenmeden kendileri tarafından oluşturulduğunu, markadaki şekil unsurunda üzerine çarpı atılmış ateşin polyesterin ateşe dayanıklı olduğunu belirtmek amacıyla tasarlandığını, ‘…’ ibaresinin lifli polimer anlamına geldiği görüşünün kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek YİDK’nın 2017-M-8684 sayılı kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu “şekil+…” ibaresinin 09, 22, 23, 24. Sınıflarda başvurusunun yapıldığı, soyut ve somut ayırtedicilik yönü ile tanımlayıcılık yönünden ele alındığında benimsenen bilirkişi raporunda da izah edildiği gibi … ibaresinin “…” kelimelerinin baş harflerinin birleşmesinden oluştuğu, bu ibaredek….i, ana bağları içinde ester fonksiyonel grupları içeren yoğuşma polimerleri’ anlamına geldiği, yani “…” ibaresinin bir polyester iplik çeşidi olduğu, bu iplik çeşidinin ateşe dayanıklı olduğu, bu yüzden ürettikleri polyester ipliğinin ısıya dayanıklı olma özelliği nedeniyle marka olarak düşünüldüğü, markadaki şekil unsurunda üzerine çarpı atılmış ateşin polyesterin ateşe dayanıklı olduğunu belirtmek amacıyla tasarlandığı, “…” ibaresinin herkes tarafından kullanılan bir terim olduğu, belirli bir ticari kaynağa ait bir işaret olarak algılanmasının mümkün bulunmadığı, dava konusu “…” ibareli markanın, üzerinde kullanılacağı 09, 22, 23 ve 24. Sınıflara giren tüm emtia bakımından,” malzemeden yapılmış olması ve bu şekilde ateşe/yanmaya dayanıklı olduğunun vurgulanması mümkün görüldüğünden, “marka olabilecek nitelikte ayırt edici bir ibare” olmadığı, dava konusu edilen markanın somut ayırt edici niteliğinin de bulunmadığı, 6769 sayılı SMK’nın 5/1-b-c maddelerine göre mutlak ret sebebine bağlı marka olarak tescilinin mümkün olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, müvekkilinin markasının “…” ibaresinin baş harflerinden oluştuğunu, müvekkilinin bu ibareyi kendisinin bulduğunu, ayırt ediciliğinin olduğunu, google de arama yapıldığında bu kısaltmanın aynı sonucu vermediğini, somut uyuşmazlığa emsal olabilecek kararlar bulunduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararı iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davacının başvuru konusu yaptığı dava konusu “şekil+…” ibaresinin, tescil talebi kapsamında bulunan 09, 22, 23, 24. Sınıflar yönünden SMK’nın 5/1-b ve c bentlerine göre tescilinin mümkün olmadığı, zira dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunda “…” ibaresinin bir polyester iplik çeşidi olduğunun ve bu iplik çeşidinin ateşe dayanıklı bulunduğunun, “…” ibaresinin herkes tarafından kullanılan bir terim olduğunun belirlendiği anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacıdan alınması gereken 80,70.TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 54,40.TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 26,30.TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı vekili tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 20/01/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 24/01/2022