Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/719 E. 2022/66 K. 04.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ


T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/12/2019
NUMARASI …

DAVANIN KONUSU : … Kararının İptali

Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 23/12/2019 tarih ve 2017/475 E. – 2019/477 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkili Şirketin 2016/64757 sayılı “…+şekil” ibareli marka başvurusunda bulunduğunu, davalı Şirketin “…” ve “şekil” ibareli markalarına dayalı olarak bu başvuruya yaptığı itirazın, … Dairesi Başkanlığı tarafından reddedildiğini, davalı Şirketin bu karara yönelik itirazının ise … tarafından kısmen kabul edildiğini ve davalı Şirketin 2016/05072 sayılı markasına dayalı olarak 30. ve 32. sınıfta yer alan bir kısım malların başvuru kapsamından çıkarıldığını, alınan kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkili başvurusu ile redde mesnet marka arasında işitsel, kavramsal ve görsel yönlerden hiçbir benzerlik bulunmadığını, enerji içecekleri sektöründe aynı renk tonlarının yaygın olarak kullanıldığını, bu renkler üzerinde davalının hak sahibi olmasının mümkün bulunmadığını, müvekkilinin “…+Şekil” ibareli markasının tanınmış marka olduğunu ileri sürerek, …’in 2017-M-8773 sayılı kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, dava konusu başvuru ile redde mesnet marka arasında iltibas tehlikesinin bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı Şirket vekili, dava konusu başvuru ile müvekkili markası arasında iltibas tehlikesinin bulunduğunu, Kurum kararının bu nedenle yerinde olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davacının “…+şekil” ibareli marka başvurusu ile davalının 2006/05072 sayılı “…+şekil” ibareli markası arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunduğu, davacı markasındaki kompozisyon tercihi ve renk seçiminin, davalının tanınmış markasına yaklaşarak benzerlik düzeyini arttırdığı, ortalama düzeydeki tüketici kesiminde, başvuru konusu işaret ile davalı markası arasında işletmesel bağlantı olduğu ya da idari ve ekonomik açıdan birbiriyle bağlantılı işletme tarafından piyasaya sunulan mallar algısının oluşabileceği, başvuru kapsamından çıkarılan mallar yönünden 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında iltibas tehlikesinin bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, yerel mahkeme kararında açıklanan gerekçelerin yargı içtihatları ile birlikte mevzuat hükümlerine aykırılık teşkil ettiğini, mahkemenin içinde bulunduğu yanılgının, her iki markanın görsel olarak kombine edildiği renklerin benzerliğinin tüketici nezdinde ortaya koyduğu etki ve izlenimin aynı olduğu kanaatinden kaynaklandığını, bu yanlış kanaatin de eksik bilirkişi raporuna dayandığını, tescili istenen bir markanın, 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi kapsamında reddedilebilmesi için anılan maddede ön görülen zorunlu şartların gerçekleşmesinin gerektiğini, oysa müvekkil markası ile davalı yan markası arasında işitsel, anlamsal ve görsel hiçbir benzerlik bulunmadığını, müvekkilinin içecek ve gıda sektöründe tanınan, itibar sahibi bir şirket olmasının yanında, tasarladığı markaların da tanınmış marka statüsünde olduklarını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, … kararının iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, “…+şekil” ibareli dava konusu başvuru ile redde mesnet 2006/05072 sayılı “…+şekil” ibareli marka arasında, başvuru kapsamından çıkarılan mallar yönünden 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında ortalama alıcılar nezdinde görsel olarak bıraktıkları genel izlenim itibariyle ilişkilendirilme ihtimalini de içerecek şekilde iltibas tehlikesinin olduğu, zira her ne kadar markalarda yer verilen kelime unsurları arasında benzerlik yok ise de markaların tertip tarzları benzer oldukları gibi aynı renkler kullanılarak dava konusu başvurunun düzenlendiği, tertip tarzı gözetildiğinde dava konusu başvuruda yer verilen kelime unsurunun geri planda kalacağı ve başvuruya yeterli ayırt ediciliği sağlamayacağı, öte yandan davalı markasının yüksek düzeyli tanınmışlığının da iltibası artıran bir unsur olduğu anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 54,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 26,30 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 04/02/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 03/03/2022