Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/717 E. 2021/383 K. 19.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/717
KARAR NO : 2021/383
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/10/2019
NUMARASI :

DAVANIN KONUSU : Maddi Tazminat

Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 07/10/2019 tarih ve ../…….. E. – ……./…… K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :Davacı vekili, müvekkili Kurumun 6114 sayılı Kanun gereğince başta yükseköğretim kuramlarında ön lisans, lisans veya lisanüstü öğretim görecek adayların puan sıralamasına göre tespiti veya yerleştirilmesi ile yükseköğretim kuramlarında atama veya yükselmelerde esas alınan sınavlar olmak üzere, ulusal ve uluslararası her türlü bilim, yetenek veya yabancı dil sınavları ile gerektiğinde yerleştirme işlemleri yapmak hususunda yetkilendirilmiş kamu tüzel kişiliğine sahip bir kuruluş olduğunu, ÖSYM’nin en önemli gelir kaynağının yayın ve telif haklarından alınan ücretlerden oluştuğunu, ÖSYM sınavlarında yer alan soruların ilim ve edebiyat eseri niteliğinde bulunduğunu, ÖSYM tarafında belirlenen “Telif Ücret Tarifesi” kapsamında soruların yayma, çoğaltma, temsil haklarını kullanmak isteyen yayıncılar ile sözleşme imzalandığını ve telif ücreti alındığını, davalı Şirket ile müvekkili arasında 27.10.2014 tarihinde telif sözleşmesi imzalandığını, ancak dava konusu taleplerinin bu tarih ve öncesi için olduğunu, davalının ÖSYM’nin izni ve onayı olmaksızın, basım tarihi 2010-2011 yılları olan 2001-2010 yılları çıkmış KPSS İktisat Soruları Tamamı Çözümlü eser ile DGS 2010 Sınavı Tamamı Çözümlü Çıkmış Sorular isimli eserde, müvekkili Kuruma ait 2006-2010 KPSS, 2006-2009 DGS sınav sorularını kullandığını, davalının kitap haline getirerek kazanç elde ettiğini ileri sürerek, FSEK’in 70/2. maddesi gereğince 100 TL, aynı Kanun’un 68. maddesi gereğince ise 1.000 TL’nin, kitapların basım tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faiziyle bilikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 16/05/2019 havale tarihli ıslah dilekçesiyle; maddi tazminat talebini 1.800,00 TL’ye, telif tazminatı talebini ise 5.400,00 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, davacının davaya konu ettiği tüm alacak ve tazminat taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davalının davaya konu soruların basımını sadece bir defa yaptığını ve davacı Kurum tarafından kendisine gönderilen ihtarname sonrası 27.10.2014 tarihli sözleşme çerçevesinde bu sorulara ait telif hakkının tamamını ödediğini, davanın haksız olduğunu ve reddinin gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, dava konusu 2006 -2010 yılları KPSS, 2006-2009 yılları DGS sınavında yer alan soruların ilim ve edebiyat eseri olduğu, davacının dava konusu eserler üzerinde mali hak sahibi bulunduğu, taraflar arasında 2014 yılında imzalanan sözleşmenin, davalının 2014 yılı ve öncesinde davacı Kuruma ait sınav sorularını kullanımını haklı göstermeyeceği, sınav sorularının izinsiz olarak çoğaltılmasının yasaya uygun olmadığı, davalı tarafça, davacının işleme, çoğaltma ve yayma haklarının ihlal edildiği, bu nedenle davacının FSEK’in 68. maddesi uyarınca üç kat toplam 5.400 TL olarak telif tazminatı isteyebileceği, davacı tarafın FSEK’in 70/2. maddesi kapsamında talep edebileceği maddi tazminat tutarının ise 1.800,00 TL olabileceği gerekçesiyle davanın kabulüne, 5.400,00 TL telif tazminatı ile 1.800,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline, alınıp davacıya verilmesine, taleple bağlı kalınarak 5.400,00 TL’nin 3.000,00 TL’lik kısmına 22/02/2010 tarihinden itibaren, 2.400,00 TL’lik kısmına ise 11/02/2011 tarihinden itibaren, 1.800,00 TL’nin 1.000,00 TL’lik kısmına 22/02/2010 tarihinden, 800,00 TL’lik kısmına ise 11/02/2011 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili, dava konusu kitaplara ilişkin müvekkiline gönderilen ihtar sonucu davacı ile müvekkili arasında telif sözleşmesi imzalandığını ve talep edilen telif ücretinin müvekkilince ödendiğini, dolayısıyla yeniden telif ücretine ve tazminata hükmedilmesinin doğru olmadığını, sözleşmenin dava konusu basımları da kapsadığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.

GEREKÇE :1-Dava, davacının üzerinde hak sahibi olduğunu ileri sürdüğü sınav sorularının, davalı tarafından izinsiz olarak kitap haline getirilip satışa sunulduğu iddiası ile FSEK’in 68. maddesi uyarınca telif tazminatı ve 70/2. maddesi uyarınca maddi tazminat istemlerine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davacının mali haklarını kullanma hakkına sahip olduğu eser niteliğinden sınav sorularının, davalı tarafından basılan kitaplarda izinsiz olarak kullanıldığı, bu eylemin davacının mali haklarından oluşan işleme, çoğaltma ve yayma haklarını ihlal ettiği, her ne kadar davalı tarafça, dava konusu edilen kullanımlarına dair olarak davacı ile arasında sözleşme imzalandığı ve bu nedenle söz konusu kullanımların yasal olduğu savunulmuş ise de, taraflar arasında imzalanan 27.10.2014 tarihli sözleşmenin, davacı tarafından hazırlatılan soruların, sözleşme kapsamında belirtilen süre ile sınırlı olarak basımını kapsadığı, sözleşme süresinin ise imza tarihi ile 31.12.2018 tarihi arasını kapsadığı, dava konusu kitapların ise sözleşme süresinden önce basıldığı, sözleşme tarihinden önceki dava konusu basımların sözleşme kapsamında kalmadığı, FSEK’in 68. maddesi kapsamında yapılan hesaplamada da bir isabetsizlik olmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair istinaf itirazlarının esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.
2-Davacı taraf, FSEK’in 68. maddesi uyarınca varsayımsal sözleşme bedelinin yanısıra aynı Kanun’un 70/2. maddesi uyarınca da tazminat talebinde bulunmuştur. FSEK’in 70/2. maddesi uyarınca, “Mali hakları haleldar edilen kimse, tecavüz edenin kusuru varsa haksız fiillere mütaallik hükümler dairesinde tazminat talep edebilir.” Bu durumda, davacı tarafın öncelikle, davalının eylemi nedeni ile maddi zarara uğradığını ispat etmesi gerekmektedir. TBK’nın 49. vd. maddeleri anlamında bir zaradan bahsedilebilmesi için davacının malvarlığında, aktiflerinin azalması ya da pasiflerinin artması suretiyle bir eksilmenin meydana gelmesi gerekmektedir. Somut olayda ise böyle bir zarar söz konusu değildir. Zira, söz konusu sorular davacı yanca hazırlatılmış ve sınavlar da düzenlenmiştir. Davalının, söz konusu soruları izinsiz biçimde yayınlaması, soruların hazırlanması ya da sınavların düzenlenmesi için yapılan masrafları artırmamış ya da davacı yönünden yeni yükümlülükler doğurmamıştır. Diğer bir deyişle, davalının eylemi nedeniyle ne davacının aktifleri azalmış ne de pasifleri artmıştır. Öte yandan, davacı taraf piyasa yayıncılığı da yapmadığından, davalının eylemleri nedeniyle satışlarının azalması şeklinde bir zararı da yoktur. Zararın varlığı ispat edilemediğinden TBK’nın 50. maddesinin de somut olayda uygulanma yeri bulunmamaktadır. Çünkü, anılan hükmün uygulanması için öncelikle zararın varlığının ispat edilmesi, fakat miktarının tam olarak ispat edilememesi gerekir. Oysa, somut olayda zararın varlığı ispat edilemediğinden davacının FSEK’in 70/2. maddesine dayalı talebi yerinde olmayıp, davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf itirazları haklı bulunmaktadır.
HMK’nın 353/1-b-2. maddesinde, yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmişse “düzelterek yeniden esas hakkında” duruşma yapılmadan karar verilmesi gerektiği düzenlendiğinden Dairemizce davalı vekilinin istinaf başvurusunun açıklanan nedenle kabulü ile HMK.’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM :1-Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince KABULÜ ile Ankara 4. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 07/10/2019 gün ve 2017/397 E. – 2019/338 K. sayılı kararın KALDIRILMASINA,
3-Davanın KISMEN KABULÜ ile FSEK’in 68. maddesi uyarınca 5.400,00 TL telif tazminatının, 3.000,00 TL’lik kısmına 22/02/2010 tarihinden itibaren, 2.400,00 TL’lik kısmına ise 11/02/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Fazlaya ilişkin taleplerinin REDDİNE,

5-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 368,87.TL nispi harçtan, peşin ve ıslah harcı olarak alınan toplam 135,58.TL harcın mahsubu ile bakiye 233,29.TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan, davanın kabul edilen kısmı yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin hükümlerine göre belirlenen 5.400,00.TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davalı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan, reddedilen maddi tazminat talebi yönünden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin hükümlerine göre belirlenen 1.800,00TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
8-Davacı tarafından ilk derece yargılaması sırasında yapılan 2.400,00.TL bilirkişi ücreti, 104,10.TL posta ve tebligat masrafı ile istinaf aşamasında yapılan 52,50.TL tebligat ve posta masrafından oluşan toplam 2.556,60.TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 1.917,45.TL’ye davacıdan peşin ve ıslah harcı olarak alınan toplam 135,58.TL harç, 31,40.TL başvuru harç tutarı eklenerek toplam 2.084,43.TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan 23,50.TL posta masrafı giderinden oluşan yargılama giderinin davanın kabul ret oranına göre hesaplanan 5,87.TL’nin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
10-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen taraflara iadesine (HMK m.333),
11-Davalı tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 177,40.TL nispi istinaf karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davalıya iadesine,
12-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
13-Kararın tebliği ve harç işlemlerinin yerel mahkeme tarafından yaptırılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 19/03/2021 tarihinde HMK 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle KESİN olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 12/04/2021

Başkan

Üye

Üye

Katip