Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ
….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/01/2020
NUMARASI ….
DAVANIN KONUSU : YİDK Kararının İptali
Taraflar arasında görülen davada Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 22/01/2020 tarih ve 2019/118 E. – 2020/7 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı ……. tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :Davacı vekili, müvekkilinin 2018/94751 sayılı “… …+şekil” ibareli marka tescil başvurusunda bulunduğunu,… tarafından 2011/54281 sayılı “… …+şekil” ibareli markaya dayalı olarak 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 5/1-ç maddesi uyarınca başvurunun kısmen reddedildiğini, bu karara karşı müvekkilinin yaptığı itirazın ise YİDK tarafından reddine karar verildiğini, redde mesnet marka ile müvekkili başvurusu arasında ayırt edilemeyecek derecede benzerlik olmadığını, davalı Kurumca yalnızca markalarda yer alan ibarelerin göz önünde bulundurulduğunu, markaların görsel açıdan bıraktığı etkilerin nazara alınmadığını, müvekili başvurusunun kendine özgü şekil ve renk çalışmasıyla oluşturulduğunu, çok sayıda canlı renkte puantiyeler içerdiğini, Türkçe’de bebek ürünleri anlamına gelen “…” ibaresinin bebek ürün, hizmet ve kampanyalarında sıkça kullanılan, ayırt edici niteliği zayıf bir ibare olduğunu ileri sürerek, YİDK’in 2019-M-6327 sayılı kararının iptaline, başvurunun tescil işlemlerinin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …… vekili, Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, dava konusu başvuru ile redde mesnet marka arasında ayırt edilemeyecek derecede benzerlik bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, başvuru konusu marka ile davalı Kurumca redde mesnet alınan aynı tür ürün ve hizmetleri içeren markanın aynı veya ayırt edilemeyecek derecede benzer olmadığı, redde mesnet markanın “…+şekil” ibaresi ile biberonlu bebek şeklinden teşkil ettiği, başvuru markasının ise “… …” söz öbeği ile bu söz öbeğinin içine ve üzerine yerleştirilmiş renkli içi dolu dairesel figürlerden oluştuğu, her iki işaret arasında “…” söz öbeği ortak olarak bulunsa da şekil unsurlarının birbirlerinden farklılık arz ettiği, bu hale göre başvuru konusu markanın, redde mesnet markayla ayırt edilemeyecek derecede benzer olmadığı, aralarındaki farklılıkların bunu engellediği, başvuru konusu işaret ile redde mesnet marka arasında “…” ibaresinin ortaklığından kaynaklı görsel, sescil ve anlamsal bir benzerlik olmasına rağmen, içerdikleri diğer biçimler, renk farklılıkları, özellikle işaretler arasında bulunan şekil unsurlarının her iki işarete özgün bir ayırt edicilik sağladığı, bu sayede markaların ayırt edilemeyecek derecede benzerlikten uzaklaştıkları gerekçesiyle davanın kabulüne, 2019-M-6327 sayılı YİDK kararının iptaline karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı …… vekili, taraf markaları arasında 6769 sayılı SMK’nın 5/1-ç maddesi anlamında benzerlik bulunduğunu, başvuru markası ile redde gerekçe gösterilen markanın esas unsurunun “… …” ibaresi olduğunu, başvuru markasında bulunan şekil unsurunun tali nitelikte olup markada ayırt edici niteliğinin bulunmadığını, kısmi redde mesnet markada da ayırt edicilik özelliğini sağlayan, markanın çekirdeğini oluşturan işaretin “… …” ibaresi olduğunu, dolayısıyla Kurum kararının yerinde bulunduğunu, emsal yargı kararlarının da bu yönde olduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE : Dava, YİDK kararının iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, 6769 sayılı SMK’nın 5/1-ç maddesi hükmünün uygulanabilmesi için markalar arasındaki benzerliğin iltibasa yol açacağının ayrıca inceleme yapılmasını gereksiz kılacak derecede güçlü ve açık olmasının gerektiği, buna göre dava konusu başvuru ile redde mesnet marka arasında bu anlamda bir benzerliğin bulunmadığı, zira tertip tarzı ve yer verilen şekil unsurlarıyla başvuruya anılan madde kapsamında yeterli ayırt ediciliğin sağlandığı anlaşılmakla, davalı …… vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalı ….. vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı ……. alınması gereken 80,70.TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davalı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 54,40.TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 26,30.TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davalı ……. vekili tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalı …… üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 20/01/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 14/02/2022