Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ
….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
…
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/12/2019
NUMARASI ….
DAVANIN KONUSU : YİDK Kararının İptali
Taraflar arasında görülen davada Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 13/12/2019 tarih ve 2019/107 E. – 2019/26 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı … tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkili tarafından 2018/98800 sayılı “… …+şekil” ibareli marka başvurusunda bulunulduğunu, Markalar Dairesi Başkanlığının 2014/07161 numaralı “…+şekil” ibareli markaya dayalı olarak 6769 sayılı SMK’nın 5/1-ç maddesi uyarınca 3. sınıf mallar yönünden başvurunun kısmen reddine karar verdiğini, müvekkilinin bu karara yaptığı itirazın kısmen kabul edildiğini ve bir kısım malların başvuruya iade olunduğunu, kalan mallar yönünden ise itirazlarının yerinde görülmediğini, oysa müvekkiline ait marka başvurusu ile redde mesnet marka arasında 6769 sayılı SMK’nın 5/1-ç maddesi anlamında bir benzerlik bulunmadığını, bu nedenle anılan kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, YİDK’in 2019-M-5006 sayılı kararının iptaline, başvurunun tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, dava konusu başvuru ile redde mesnet marka arasında ayırt edilemeyecek derecede benzerlik bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, redde mesnet markanın kapsamında yer alan mallarla başvuru kapsamından çıkarılan 3. sınıf malların aynı/aynı tür oldukları, ancak başvuru konusu işaret ile redde mesnet markanın ayırt edilemeyecek derecede benzer olmadığı, redde mesnet markanın kare şekil içerisinde yatay kırmızı şerit zemin üzerinde “…” ibaresinden oluştuğu, başvuru konusu işarette ise “… …” ibaresi ile bu ibarenin sağ bitişiğinde stilize edilen “…..” ibaresinin ve bu ibareyi içine alan çember şeklinin bulunduğu, ayrıca “…” ibaresinde bulunan “……” harfi içerisinde ufak bir şeffaf şeklin de yer aldığı, bu hale göre başvuru konusu işaretin, redde mesnet markayla aynı ve ayırt edilemeyecek derecede benzer olmadığı, aralarındaki farklılıkların bunu engellediği, başvuru konusu işaret ile redde mesnet marka arasında “…” ibaresinin ortaklığından kaynaklı görsel, sescil ve anlamsal bir benzerlik olmasına rağmen, içerdikleri diğer biçimler, yazım şekli, özellikle başvuru konusu markada stilize edilmiş “…..” ibareli şekil ve “….” harfi içerisinde bulunan şekil unsuru ile redde mesnet alınan markada kırmızı renkli yatay şeritli zemin görseli karşısında ayırt edilemeyecek derecede benzerlikten uzaklaştıkları gerekçesiyle davanın kabulüne, 2019-M-5006 sayılı YİDK kararının iptaline karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı … vekili, dava konusu başvuru ile redde mesnet marka arasında 6769 sayılı SMK’nın 5/1-ç maddesi anlamında ayırt edilemeyecek düzeyde benzerlik bulunduğunu, her iki markada da ilk okunan ve algılanan unsurun “…” ibaresi olduğunu, bu ibarenin, markalarda vurgulanarak ön plana çıkarıldığının açık bulunduğunu, redde mesnet markanın ayırt edici esas unsuru olan “…” ibaresinin, davacı … başvurusu içerisinde aynen ve esas unsur olarak yer aldığını, davacının zamansız olan tescil talebi hakkında hüküm kurulmamasının hukuka aykırı bulunduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE : Dava, YİDK kararının iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, 6769 sayılı SMK’nın 5/1-ç maddesi hükmünün uygulanabilmesi için markalar arasındaki benzerliğin iltibasa yol açacağının ayrıca inceleme yapılmasını gereksiz kılacak derecede güçlü ve açık olmasının gerektiği, buna göre dava konusu başvuru ile redde mesnet marka arasında bu anlamda bir benzerliğin bulunmadığı, zira tertip tarzı ve yer verilen şekil unsurlarıyla başvuruya anılan madde kapsamında yeterli ayırt ediciliğin sağlandığı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 22.3.2017 tarih, 2017/78-521 E.,K. sayılı ilamında da açıklandığı üzere 556 sayılı KHK kapsamında mahkemelere tescil isteminin kabulü ya da reddi yönünde tanınmış bir yetkinin olmadığı, tescil işleminin idari nitelikte bir işlem olup, Kurul kararının kabulüne bağlı doğal bir sonuç olduğu, dolayısıyla tescil isteminin ayrı bir dava olarak değerlendirilemeyeceği ve ayrıca bu talebin reddine karar verilmemesinin ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını gerektirmediği anlaşılmakla, davalı … vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı … Kurumundan alınması gereken 80,70.TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davalı tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 54,40.TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 26,30.TL’nin davalı kurumdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davalı … vekili tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalı … üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 20/01/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 14/02/2022