Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/7 E. 2021/1042 K. 09.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ
….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/10/2019
NUMARASI : ….

DAVANIN KONUSU : … Kararının İptali

Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 17/10/2019 tarih ve……sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili, müvekkilinin 35., 36., 37., 41. ve 43. sınıflarda “…” ibareli markaların 2006 yılından beri sahibi olduğunu, müvekkilinin markalarını kullandığını, 2007 yılından beri “…” isimli bir alışveriş merkezinin de sahibi olduğunu, davalı gerçek kişinin ise 19. ve 37. sınıfları kapsar….sayılı “… …” ibareli marka başvurusunda bulunduğunu, bu başvuruya yaptıkları itirazın, davalı Kurum tarafından nihai olarak reddine karar verildiğini, başvurusu yapılan markanın, müvekkilinin tescilli markası ile birebir aynı olduğunu, birebir aynı olan “…” ibaresinin başına “…” kelimesinin konulmasının ilişkilendirme ihtimalini ortadan kaldırmayacağını, tam tersine müvekkili tarafından bir “…” daha inşa edildiği intibaını oluşturacağını ileri sürerek, …’in 20/06/2018 tarih ve …..sayılı kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, davacının itirazına mesnet markanın, dava konusu başvurudan sonraki tarihli bulunduğunu, dolayısıyla markalar arasında iltibas tehlikesinin bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı … vekili, müvekkili başvurusu ile davacı markası arasında iltibas tehlikesinin bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, dava konusu marka başvurusunun ilanına yapılan itirazda, itiraz gerekçesi olarak sadece …. sayılı markaya dayanıldığı, iltibas ve tanınmışlık gerekçeleriyle başvurunun reddinin istenildiği, söz konusu itiraza dayanak markanın koruma tarihinin 18.08.2017 olup, kayıtlara dava konusu başvurunun koruma tarihi olan 01.06.2017 tarihinden sonra girdiği, buna göre iptali istenen Kurum kararının yerinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili, SMK’nın 18/1 maddesi hükmüne göre itirazda önemli olanın itirazın yapılması olduğunu, müvekkilinin de SMK’nın 6/1. maddesine dayalı olarak başvuruya itiraz ettiğini, müvekkilinin itirazın yapıldığı tarihte koruma altında olan 2 ayrı markasının daha olduğunu, iltibas değerlendirmesinde bu markaların da dikkate alınmasının gerektiğini, itirazda markanın numarası hakkında maddi hata yapılmasının itirazı geçersiz kılmayacağını, davalı Kurum kayıtlarında da, müvekkili Şirketin evvelce tescil edilmiş olan markalarının zaten göründüğünü, öte yandan müvekkilinin, davalının marka başvurusuna yaptığı itirazın diğer davalı Kurum tarafından ret gerekçesinde böyle bir gerekçeye yer verilmediğini ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, … kararının iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davacının, dava konusu marka başvurusuna itirazında, yalnızca …. sayılı markaya dayanarak, SMK’nın 6/1 ve 6/5 maddeleri uyarınca başvurunun reddini istediği, dolayısıyla … kararının iptali istemiyle açılan işbu davada, yalnızca bu markayla sınırlı olarak … kararının yerinde olup olmayacağının tartışılacağı, davacının itirazına dayanak marka, dava konusu marka başvurusundan sonraki tarihli olduğundan, SMK’nın 6/1 ve 6/5 maddesi koşullarının gerçekleşmediği, dava dilekçesinde önceki tarihli markalara dayanılmış ise de eldeki davanın marka hükümsüzlüğü talebini içermediği, diğer bir deyişle dava dilekçesinde, tescili halinde dava konusu markanın hükümsüzlüğünün talep edilmediği, nitekim ön inceleme duruşmasında da uyuşmazlığın, … kararının yerinde olup olmadığı şeklinde belirlendiği, davacının yargılama sırasında aksi yönde bir beyanda bulunmadığı gibi istinaf dilekçesinde dahi bu yönden bir itirazın yer almadığı, bu itibarla başvuruya itiraz aşamasında dayanılmayan markaların, yalnızca … kararının iptaline yönelik bu davada tartışılmalarının mümkün olmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 44,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 14,90 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 09/09/2021 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 30/09/2021

Başkan

Üye

Üye

Katip