Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/677 E. 2022/93 K. 04.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ


T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/01/2020
NUMARASI :…

DAVANIN KONUSU : YİDK Kararı İptali, Hükümsüzlük

Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 09/01/2020 tarih ve….sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı ile davalılar tarafından istenmiş ve istinaf dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin … sayılı “…” ibareli markanın sahibi olduğunu, davalı şirketin…. sayılı “…-…” ibareli marka başvurusuna müvekkilince yapılan itirazın davalı Kurum tarafından kısmen kabul edildiğini ve bir kısım malların başvuru kapsamından çıkarıldığını, bu karara müvekkilince yapılan itirazın ise YİDK tarafından reddedildiğini, bu kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, zira müvekkilinin markası ile dava konusu başvuru arasında ayırt edilemeyecek derecede benzerlik bulunduğunu, davalı başvurusunun 5. sınıfta tescil edilmek istendiğini ve müvekkilinin markasının da 5. sınıfta tescilli olduğunu, YİDK kararında da markaların benzer olduğunun açıkça belirtildiğini, ancak emtia karşılaştırması bakımından hata yapıldığını, davalı başvurusunda kalan malların, müvekkilinin markasının kapsamındaki mallara benzediğini, davalının müvekkili markasının tanınmışlığından haksız faydalanmayı amaçladığını ileri sürerek, YİDK’nın … sayılı kararının iptaline, davalı marka başvurusunun tescili halinde hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiş, 14.12.2016 tarihli dilekçesi ile davasını ıslah ederek davalının ticaret unvanının terkini için açtığı davanın bekletici mesele yapılmasını, 556 sayılı KHK’nın 8/5. maddesinin başvurunun tesciline engel teşkil ettiğini ileri sürmüştür.
Davalı …. vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, başvuru kapsamında kalan mal ve hizmetlerle davacının itirazına mesnet markanın kapsamındaki mallar arasında benzerlik bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket vekili, müvekkilinin başvurusu ile davacının itirazına mesnet markası arasında iltibasa yol açacak düzeyde bir benzerlik bulunmadığını, müvekkilinin itiraz konusu markasının şekil ve sözcük markası olduğunu, itiraza mesnet markada yer alan “….” ibaresinin tıp literatüründe “……… anlamına geldiğini, müvekkilinin başvurusunda kullanılan “…” ibaresinin benzerlik yaratmak amacıyla değil, lisansör …. şirketi olan … firmasının Türkiye’de yaptığı lisansı simgelemek için kullanıldığını, bu ibarenin Türkiye’nin herkesçe bilinen uluslararası … kısaltması olduğunu, taraf markalarının karıştırılma ihtimali değerlendirilirken, hitap ettiği doktor ve eczacılar gibi uzman kesimin dikkate alınmasının gerektiğini, davacı markasının tanınmışılığından söz edilemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davalı şirket başvurusu kapsamındaki 05. sınıf: “Tıbbı ve veterinerlik amaçlı olan ya da olmayan diyet maddeleri, besin takviyeleri, zayıflatıcı ürünler, bebek mamaları, tıbbı amaçlı bitkiler ve bitkisel içecekler Zararlı bitkileri, hayvanları ve mantarları imha edici maddeler.” ile 35. sınıf “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için “İnsan ve hayvan sağlığı için ilaçlar, tıbbı amaçlı kimyasal ürünler, kimyasal elementler. Tıbbi ve veterinerlik amaçlı olan diyet maddeleri, besin takviyeleri, zayıflatıcı ürünler, bebek mamaları, tıbbı amaçlı bitkiler ve bitkisel içecekler Zararlı bitkileri, hayvanları ve mantarları imha edici maddeler.” bir araya getirilmesi hizmetleri (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir).” mal ve hizmetler ile itiraza mesnet marka kapasımdaki mal ve hizmetler arasında benzerlik bulunduğu, çekişmeli başvurunun standart karekterle yazılmış “…-…” ibaresinden oluşurken, itiraza dayanak markanın standart karekterle yazılı “…” ibaresinden oluştuğu, söz konusu ibarelerin bir hastalığa ya da bir ilacın etken maddesine işaret etmediği, görsel unsurları da dikkate alındığında, işaretler arasında 556 sayılı KHK’nin 8/1-b maddesi uyarınca, karıştırılma ihtimali doğuracak derecede benzerlik bulunduğu gibi, 556 sayılı KHK’nın 8/5 maddesi uyarınca, davacının ticaret unvanında yer alan “…” ibaresi ile dava konusu marka arasında da işaret benzerliğinin bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, YİDK’nın …sayılı kararının 05. sınıf: “Tıbbı ve veterinerlik amaçlı olan ya da olmayan diyet maddeleri, besin takviyeleri, zayıflatıcı ürünler, bebek mamaları, tıbbı amaçlı bitkiler ve bitkisel içecekler Zararlı bitkileri, hayvanları ve mantarları imha edici maddeler.” ile 35. sınıf “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için “İnsan ve hayvan sağlığı için ilaçlar, tıbbı amaçlı kimyasal ürünler, kimyasal elementler. Tıbbi ve veterinerlik amaçlı olan diyet maddeleri, besin takviyeleri, zayıflatıcı ürünler, bebek mamaları, tıbbı amaçlı bitkiler ve bitkisel içecekler Zararlı bitkileri, hayvanları ve mantarları imha edici maddeler.” bir araya getirilmesi hizmetleri (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir).” emtiaları ile sınırlı olarak iptaline, 2013/61521 sayılı markanın 05. sınıf: “Tıbbı ve veterinerlik amaçlı olan ya da olmayan diyet maddeleri, besin takviyeleri, zayıflatıcı ürünler, bebek mamaları, tıbbı amaçlı bitkiler ve bitkisel içecekler Zararlı bitkileri, hayvanları ve mantarları imha edici maddeler.” ile 35. sınıf “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için “İnsan ve hayvan sağlığı için ilaçlar, tıbbı amaçlı kimyasal ürünler, kimyasal elementler. Tıbbi ve veterinerlik amaçlı olan diyet maddeleri, besin takviyeleri, zayıflatıcı ürünler, bebek mamaları, tıbbı amaçlı bitkiler ve bitkisel içecekler Zararlı bitkileri, hayvanları ve mantarları imha edici maddeler.” bir araya getirilmesi hizmetleri (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir).” emtiaları ile sınırlı olarak hükümsüzlüğüne, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı…. vekili, tarafların markaları arasında işaretler yönünden 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında benzerlik ve iltibas ihtimalinin bulunduğunu, ancak başvuru kapsamında kalan 5 ve 35. sınıf mal ve hizmetler yönünden benzerliğin bulunmadığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … A.Ş. vekili, mahkemece Ankara BAM 20. H.D.’nin uyulmasına karar verilen ortadan kaldırma kararı gözetilerek yaptırılan ek bilirkişi incelemesi neticesinde, davacının markası ile müvekkili şirketin markasının, 556 sayılı KHK’nın 8/5. maddesi bakımından da benzer olmadığı hususunun sübuta erdiği halde, anılan raporun dikkate alınmadığı gibi, rapora hangi gerekçe ile itibar edilmediğinin dahi belirtilmediğini, tarafların markaları arasında da 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi uyarınca karıştırılma ihtimali olacak derecede bir benzerliğin bulunmadığını, alıcı kitlesinin doktorlar, eczacılar veya dikkat seviyesi yüksek tüketicilerden müteşekkil olduğu da dikkate alındığında, markalar arasında iltibas ve karıştırma ihtimalinin olmadığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili, katılma yoluyla sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde, mahkemece tüm sınıflar hakkında benzerliğe karar verilmesi gerekirken, davanın kısmen reddine ilişkin kararının hatalı olduğunu, müvekkili şirketin tescilli ticaret faaliyetleri ile davalının marka başvurusu kapsamındaki tüm malların benzer ve ilintili olduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : 1- Dava, YİDK kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla taraf vekillerinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen tüm istinaf itirazlarının reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.
2- Davacı vekilinin istinaf itirazlarının incelenmesine gelince; dava, davalı şirketin ….. sayılı “…-…” ibareli marka başvurusu ile davacı adına tescilli …. sayılı “…” ibareli marka arasında iltibasa yol açacak derecede benzerliğin bulunduğu iddiası ile açılmış olup, 14.12.2016 tarihli dilekçe ile ıslah edilmiş ve 556 sayılı KHK’nın 8/5. maddesi ile Paris Sözleşmesi’nin 8. maddesi uyarınca da başvurunun tescil edilemeyeceği ileri sürülmüştür. Mahkemece ıslah istemine konu talepler yönünden herhangi bir değerlendirme yapılmadığından, Dairemizce bu değerlendirmenin yapılması amacıyla ilk derece mahkemesinin kararının, HMK’nın 353/1-a.6. maddesine dayanılarak kaldırılmasına karar verilmiş, mahkemece Dairemiz kaldırma kararının gereğinin yerine getirilmesi amacıyla 08.11.2019 tarihli ek bilirkişi raporu alınmıştır.
Anılan raporda davalının başvurusunun, 1 ve 5. sınıftaki bir kısım mallarla 1, 5 ve 10. sınıftaki bir kısım malların satışına özgülenmiş 35/5. sınıf mağazacılık hizmetleri yönünden, davacının ana sözleşmesindeki faaliyet konusu ile benzer olduğu bildirilmiştir. Gerçekten de davacı şirketin dosyaya sunulan ana sözleşmesine göre faaliyet konusu, tıbbi, ispençiyari tababe ve şeabatta kullanılan her türlü kimyevi madde, ilaç ve müstahzarlarının imalatı, ihracı, ithali, ticaretidir. 02.07.2013 tarihinde tescil edilen değişiklik ile ana sözleşmesindeki faaliyet alanı daha da genişletilmiştir.
Yine dosyaya sunulan bilgi ve belgelerden anlaşıldığına göre davacı, ana sözleşmesinde belirtilen bu konularda, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 22.06.2017 tarih, 2016/1193 esas, 2017/4014 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere, fiilen faaliyette de bulunmaktadır. Dolayısıyla davalı başvurusundaki emtiadan, bilirkişi raporunda belirtilen kısmının hükümsüzlüğü konusunda, 556 sayılı KHK’nın 8/5 maddesindeki koşulların davacı yararına gerçekleştiği açıktır. O halde davacının hükümsüzlük isteminin, 08.11.2019 tarihli ek bilirkişi raporunda belirtilen mal ve hizmetler yönünden de kabulü gereklidir.
İlk derece mahkemesi ise, herhangi bir ayrım yapmadan, hükümsüzlük ve YİDK kararının iptali istemlerinin, 24.10.2016 tarihli ilk bilirkişi raporunda belirtilen 5. sınıf mallar ve bu malların satışına özgülenmiş 35/5. sınıf mağazacılık hizmetleri için kısmen kabulüne karar verilmiştir. Oysa bu emtialar, sadece davacının itiraza dayanak markası nazara alınarak, 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi uyarınca benzer görüldüğü bildirilen emtialardır. Bu durumda yukarıda açıklandığı üzere YİDK kararının iptali davasının, 24.10.2016 tarihli ilk bilirkişi raporunda belirtilen bu emtialar yönünden kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken, hükümsüzlük isteminin bu emtialara ilaveten, 08.11.2019 tarihli ek bilirkişi raporunda belirtilen mal ve hizmetler yönünden de kabulü gereklidir. Zira Dairemizin kaldırma kararında da belirtildiği üzere, davacı tarafça davalı başvurusunun yayımına itiraz edildiği 25.02.2014 tarihli dilekçe ile 556 sayılı KHK’nın 8/5 maddesini dayanılmamıştır. Hükümsüzlük davası yönünden ise ıslah dilekçesi ile anılan maddeye dayanıldığından, hükümsüzlük davasının 08.11.2019 tarihli ek bilirkişi raporunda belirtilen emtialar yönünden kısmen kabulüne karar verilmesi gereklidir.
Ancak 08.11.2019 tarihli ek bilirkişi raporunda, 10. sınıf: “tıbbi, alet, cihaz” mallarına özgülenmiş 35/5. sınıf mağazacılık hizmetlerinin, 556 sayılı KHK’nın 8/5. maddesi kapsamında davacının fiili iştigal alanı ile benzer olduğu belirtilmişken, 10. sınıf: “tıbbi, alet, cihaz” mallarının, bu yönden davacının ticaret unvanı ile iltibas yaratmayacağı bildirilmiştir. Oysa davacının iştigal alanlarında belirtilen tüm malların “imali, ihracatı, ithalatı, alımı ve satımı, toptan veya perakende ticareti” de bulunmaktadır. O halde davacının aynı malların perakendeciliğinin yanında, üretimini yaptığı da sabittir. Bu durumda davacının, 10. sınıf: “tıbbi, alet, cihaz” malları yönünden de 556 sayılı KHK’nın 8/5. maddesi kapsamında, davalının marka tesciline engel olabileceğinin kabulü gerektiğinden, Dairemizce bu konuda anılan bilirkişi raporundaki tespitlere iştirak edilmemiştir.
İlk derece mahkemesince bu gereklilikler nazara alınmadan hüküm kurulduğundan, Dairemizce davacı vekilinin istinaf itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına kaldırılması gerekmiştir.
İlk derece mahkemesince davalılar yönünden de maddi bir hata yapılarak, gerek 24.10.2016 tarihli asıl, gerekse 08.11.2019 tarihli ek bilirkişi raporunda, hem davacının itiraza mesnet markası, hem de ticaret unvanı yönünden, 05. sınıftaki benzer mallar belirtilirken, “ya da olmayan” mallarının sayılmadığı nazara alınmadan, anılan sınıftaki tüm mallar için davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Oysa aynı hata, 35/5. sınıfta aynı malların satışına özgü mağazacılık hizmetleri yazılırken yapılmamıştır. Dolayısıyla Dairemizce, ilk derece mahkemesi kararının bu yönden de davalılar yararına kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiştir.
Tarafların markaları arasında ibareler yönünden benzerlik bulunduğu ise açık olup, esasen bu husus, aynı taraflar arasında görülen Yargıtay 11. H.D.’nin 13.03.2019 gün ve 2017/5454 E.- 2019/2121 K. sayılı ilamı ile de sabittir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 08.06.2016 gün ve E.2014/11-696, K.2016/778 sayılı kararı uyarınca, iltibas değerlendirmesinin hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel hukuki bilgi ile çözümlenmesinin mümkün olduğu bildirildiğinden, Dairemizce de bu konularda yeni bir bilirkişi raporu alınmasına da gerek görülmemiştir.
Bu durum karşısında mahkemece, yukarıda açıklanan gerekçelerle YİDK kararının iptali ve hükümsüzlük davalarının, yukarıda açıklanan mal ve hizmetler yönünden ayrı ayrı kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değilse de, HMK.’nın 353/1-b-2. maddesine göre, yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmişse “düzelterek yeniden esas hakkında” duruşma yapılmadan karar verilmesi gerektiği düzenlendiğinden,Dairemizce taraf vekillerinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK ‘nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. Bu yeni kararın istinaf kararı olduğu ve istinaf karar tarihinde geçerli bulunan harç ve vekalet ücretine göre hüküm kurulması gerektiği ise tabiidir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Taraf vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Taraf vekillerinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince KABULÜ ile, Ankara 3. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 09.01.2020 gün ve 2018/287 esas 2020/6 karar sayılı kararının KALDIRILMASINA;
3-Davanın KISMEN KABULÜ ile YİDK’nın 2015-M-5051 sayılı kararının 05. sınıf: “Tıbbi ve veterinerlik amaçlı olan diyet maddeleri, besin takviyeleri, zayıflatıcı ürünler, bebek mamaları, tıbbı amaçlı bitkiler ve bitkisel içecekler Zararlı bitkileri, hayvanları ve mantarları imha edici maddeler.” ile 35. sınıf “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için “İnsan ve hayvan sağlığı için ilaçlar, tıbbı amaçlı kimyasal ürünler, kimyasal elementler. Tıbbi ve veterinerlik amaçlı olan diyet maddeleri, besin takviyeleri, zayıflatıcı ürünler, bebek mamaları, tıbbı amaçlı bitkiler ve bitkisel içecekler Zararlı bitkileri, hayvanları ve mantarları imha edici maddeler.” bir araya getirilmesi hizmetleri (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir).” emtiaları ile sınırlı olarak İPTALİNE,
4-Davalı şirketin 2013/61521 sayılı markasının 01. sınıf: “Tarım, bahçecilik ve ormancılıkta kullanılan kimyasallar”, 05. sınıf: “Tıbbi ve veterinerlik amaçlı olan diyet maddeleri, besin takviyeleri, zayıflatıcı ürünler, bebek mamaları, tıbbı amaçlı bitkiler ve bitkisel içecekler Zararlı bitkileri, hayvanları ve mantarları imha edici maddeler.”, 10. sınıf: “tıbbi, alet, cihaz” ile 35. sınıf “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için “Tarım, bahçecilik ve ormancılıkta kullanılan kimyasallar. İnsan ve hayvan sağlığı için ilaçlar, tıbbı amaçlı kimyasal ürünler, kimyasal elementler. Tıbbi ve veterinerlik amaçlı olan diyet maddeleri, besin takviyeleri, zayıflatıcı ürünler, bebek mamaları, tıbbı amaçlı bitkiler ve bitkisel içecekler Zararlı bitkileri, hayvanları ve mantarları imha edici maddeler. Tıbbi, alet, cihaz.” bir araya getirilmesi hizmetleri (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir).” emtiaları ile sınırlı olarak HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE,
5-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
6-Harçlar Kanunu’na göre alınması gereken 80,70 TL. maktu karar ve ilam harcından peşin ve ıslah harcı olarak alınan toplam 56,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,80 TL’nin davalılardan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 7.375,00 TL maktu vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalılar kendilerini vekille temsil ettirmiş olduklarından, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 7.375,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
9-Davacı tarafından ilk derece mahkemesinde yapılan 2.400,00 bilirkişi ücreti, 518,80 TL tebligat ve posta masrafı ile istinaf aşamasında yapılan 79,00 TL posta ve tebligat masrafından oluşan toplam 2.997,80 TL’nin, davanın kabul ve ret oranına göre takdiren 2/3 kabul edilerek 1.998,53 TL.’ye, 27,70 TL peşin harç, 27,70 TL başvurma harcı ve 29,20 TL ıslah harcı tutarı eklenerek oluşan toplam 2.083,13 TL.’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
10-Davalı şirket tarafından istinaf aşamasında yapılan posta giderleri toplamı 36,10 TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre takdiren 1/3 kabul edilerek 12,03 TL.’nin davacıdan alınarak anılan davalıya verilmesine, bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına,
11-Davalı … tarafından ilk derece ve istinaf aşamasında yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, 12-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen taraflara iadesine (HMK m.333),
13-Taraflardan ayrı ayrı peşin olarak alınan 54,40 TL maktu istinaf karar ve ilam harcının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
14-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına dair,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 04/02/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 04/02/2022

….