Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
…
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/01/2020
NUMARASI ….
DAVANIN KONUSU : YİDK Marka Kararı İptali
Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 21/01/2020 tarih ve 2018/401 E. – 2020/35 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalılar … ve … tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin 41. sınıfta 2017/42207 sayılı “… …” ibareli marka başvurusunda bulunduğunu, başvurunun yayınlandığını, davalı Vakfın eskiye dayalı kullanım ve kötü niyet gerekçeleri ile yaptığı itirazın reddine karar verildiğini, bu ret kararına karşı yeniden inceleme taleplerinin bu kez 2018-M-6303 sayılı YİDK kararı ile nihai olarak kabul edilerek başvurularının reddedildiğini, oysa YİDK kararı ile davalı Vakfın itiraz aşamasında ileri sürdüğü beyanların hukuka aykırı olduğunu, davalı … her ne kadar … ….adı altında eğitim faaliyetlerinde bulunduğunu iddia etse de, davalının iddia ettiği sosyal faaliyetlerinin, birebir davacının başvuruya konu marka başvurusu ile örtüşmediğini, davalı …..’de 41. sınıfta tescilli “…” olarak bir markasının ya da başvurusunun bulunmadığını, 41. sınıfta tescilli “…” markası bulunmayan … Vakfının, üstelik eğitim alanında yoğun kullanımı ispatlanamamışken, eskiye dayalı kullanımının kabul edilerek itirazını kabul etmenin hukuka aykırı olacağını, davalı Vakfın, … …’in bünyesinde ve faaliyet konusu genel olarak “inşaat sektörü” olan şirketlerin markasını kullandığını, SMK 6/3’ün “eskiye dayalı kullanım” şartlarının bu nedenle oluşmadığını, davalı Vakfın daha çok iştigal konusunu oluşturan “…….” faaliyetlerinin eğitim sektöründen çok uzakta olduğunu ileri sürerek… Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulunun dava konusu 2018-M-6303 sayılı kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, müvekkilinin … … ve grup şirketlerinin eğitim, sosyal ve kültürel faaliyetlere katkısını ileriye götürmek üzere 12 Nisan 1999 tarihinde kurulduğunu, Vakfın hedeflerinin, kuruluş belgesinde, “Türkiye’nin önde gelen eğitim, sağlık, kültür, sanat ve doğal varlıkları koruma merkezlerinden biri olmak için ulusal ve uluslararası ortamda çalışmak ve bu konularda gelişme sağlanmasına, doğa ile uyum içerisinde yaşanacak bir geleceğin kurulmasına yardımcı olmak” şeklinde tarif edilmekte olduğunu, Vakfın ağırlıklı olarak faaliyetlerini eğitim alanında öğrenci bursları ve okul inşaatı, kültür alanında ise yaşatmakta olduğu … … Orkestrasının oluşturduğunu, “…” markasının, müvekkilleri ve … Grubu içerisindeki çok sayıda şirket tarafından kendi alanlarında 1950’li yıllardan beri yoğun bir şekilde kullanılmakta olduğunu ve tanınmış bir marka haline geldiğini, YİDK kararının yerinde olduğunu, müvekkilinin “…” markasının gerçek hak sahibi olduğunu ve markasını 41. Sınıftaki hizmetler üzerinde de kullandığından “… …” başvurusunun reddi hakkındaki YİDK kararının isabetli olduğunu, davacının davaya konu markada “…” ibaresini kullanmış olmasının doğrudan müvekkilinin haklarını ihlal etmekte olduğunu, ayrıca müvekkilinin isminin de “…” olduğunu ve müvekkilin isminin ilk iki kelimesinin doğrudan davacı tarafından dava konusu marka başvurusuna konu edildiğini, “…” markasının müvekkili tarafından uzun yıllardır yoğun olarak 41. sınıftaki eğitim ve öğretim hizmetlerinde kullanıldığını, davacının kötü niyetli bir şekilde “… …” marka başvurusunu yaptığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı… vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalı …’ın bünyesinde bulunduğu … …’in 1956 yılında müşavir mühendislik firması olarak kurulduğu, kurulduğu günden bu yana ağırlıklı olarak inşaat sektöründe faaliyet gösterdiği, bununla birlikte inşaat faaliyetlerine ek olarak … …’in ortakları, kurucu aile üyeleri ve grup şirketleri tarafından 12.04.1999 tarihinde ………Koruma Vakfı’nın kurulduğu, kâr amacı gütmeyen bu vakfın faaliyetlerine ağırlık olarak eğitim alanında öğrenci bursları ve okul inşaatı, kültür alanında ise … … ….’nı oluşturduğu…. tescil no. ile kayıtlı “… + T Şekil” markasının sahibinin dava dışı….. olduğu, iş bu markanın inşaat sektöründe belirli bir tanınmışlığa eriştiği görülmüşse de, davalı muterizin eğitim sektöründe inşaat faaliyeti gösteriyor olmasının yahut öğrencilere burs imkânı sağlamasının 41. sınıftaki hizmetlere sirayet eder bir şekilde geniş yorumlanamayacağı, bu bağlamda davalı muterizin önceye dayalı kullanımlarının da 41. sınıfta “Eğitim ve öğretim hizmetleri” kapsamında değil, inşaat faaliyetleri kapsamında olduğu, davacının eskiye dayalı kullanım nedeniyle üstün ve öncelikli hak sahipliği iddiasına yönelik olarak, her ne kadar bir markanın eskiye dayalı kullanım iddiasında davacı yanın belirttiği biçimde …. onayı alınması gibi şekli bir şart olmadığı değerlendirilmişse de, 41. Sınıfta eskiye dayalı kullanım ispatının ancak ilgili sınıfta markasal kullanımın ispatlanması ile mümkün olabileceği, davalı muterizin 6/3 kapsamında önceye dayalı kullanımının bulunmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne, YİDK’nın 2018-M-6303 sayılı kararının iptaline karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde, bilirkişi raporlarında çelişkili ifadeler olduğunu, bilirkişi raporlarına itirazlarının karşılanmadan ve yeni bilirkişi raporu alınmadan karar verilmesinin doğru bulunmadığını, müvekkilinin bir çok okul açtığını, eğitim bursu verdiğini, bu faaliyetleri sırasında … markasının kullanıldığını, gerçek hak sahipliğinin bulunduğunu, okulun müvekkili ile bağlantılı olduğu izlenimi yaratacağını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı… vekili istinaf başvuru dilekçesinde, muteriz tarafından 41. Sınıfta kullanımın olduğunu tevsik eden bilgeler sunulduğunu, … ibaresini ilgili sektörde kullandığını, YİDK kararının yerinde olduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE : Dava, YİDK marka kararı iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, tescilsiz bir markaya dayalı olarak hak elde edilebilmesi için tescilsiz markanın, öncelikle markasal biçimde kullanılması ve bu kullanımın Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 13.05.2019 tarih, 2018/2275 E., 2019/3674 K. sayılı ilamında açıklandığı üzere, yerelden daha geniş coğrafyada ve ciddi surette yapılması, ayrıca markaya konu işarete belirli ölçüde ayırt edicilik kazandıracak nitelikte bulunması gerektiği, somut olay bakımından davalı Vakfın dava konusu ibareyi uyuşmazlık konusu olan hizmetlerde kullandığını ispatlayamadığı, öğrencilere burs verilmesi, okul inşaatlarının yaptırılması faaliyetlerinin eğitim-öğretim hizmeti sayılamayacağı anlaşılmakla, davalılar … ve … vekillerinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalılar … ve … vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalılar … ve …ndan ayrı ayrı alınması gereken 59,30 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, taraflarca istinaf başvurusunda ayrı ayrı yatırılan 54,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 4,90 TL’nin davalılar … ve …ndan ayrı ayrı tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davalılar … ve … tarafından yapılan yargılama giderlerinin uhdelerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 31/12/2021 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 31/12/2021