Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/662 E. 2021/1683 K. 23.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2020/662 – 2021/1683
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/662
KARAR NO : 2021/1683
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/01/2020
NUMARASI : 2018/125 E. – 2020/9 K.

DAVACI :
VEKİLLERİ :

DAVALI :
VEKİLLERİ :

DAVANIN KONUSU : Maddi ve Manevi Tazminat

Taraflar arasında görülen davada Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 09/01/2020 tarih ve 2018/125 E. – 2020/9 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkili şirketin Kültür ve Turizm Bakanlığı Türsab 3421 nolu A Grubu üyesi olduğunu, hac ve umre işi yaptığını, 1618 sayılı Seyahat Acentaları ve Seyahat Acentaları Birliği Kanununun Zorunlu Sigorta Başlıklı 12/a maddesine göre Seyahat acentalarının ve sigorta şirketlerinin sigorta sözleşmelerini yaptıkları andan itibaren beş iş günü içerisinde sözleşmenin bir örneğini Bakanlığa göndermekle yükümlü olduklarını, müvekkilinin bu madde kapsamında tur işi nedeniyle 31.10.2016 tarihinde … Servis Sigorta Acenteliği Ltd. Şti. İle zorunlu Paket Tur Sigorta Sözleşmesi yaptığını, bu sözleşmeyi 1618 Sayılı Kanunun 12/a maddesi gereğince Kültür ve Turizm Bakanlığına ulaştırmak üzere 03.11.2016 tarihinde davalı şirketin Eskişehir İki Eylül Şubesine teslim ettiğini, 15.12.2016 tarihinde Kültür ve Turizm Bakanlığından Zorunlu Tur Paket Sigortasının yaptırıldığı tarihten sonra 5 iş günü içinde Bakanlığa teslim etmediği gerekçesiyle 3.539 TL idari para cezası verildiğinin bildirildiğini, müvekkili şirketin Tur sigortasını süresi içinde davalı şirkete teslim ettiğini, gecikmenin davalı şirketten kaynaklandığını bildirerek cezanın iptalini talep ettiğini, ancak bu talebin reddedildiğini, davalı şirketin geç teslimi nedeniyle müvekkilinin hem idari yaptırımla karşılaştığını, hemde Bakanlıklar ve resmi kurumlar nezdinde itibarının sarsıldığını ileri sürerek 3.539 TL’nin ve 5000 TL manevi tazminatın idari yaptırım kararının düzlendiği 07.12.2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davaya konu taşımanın 03.11.2016 tarihinde gerçekleştirildiğini davanın ise 6102 sayılı TTK nun 855.maddesinde düzenlenen 1 yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra 02/02/2018 tarihinde açıldığını, davaya konu kargonun, alıcısı tarafından gönderinin üstyazısı/dilekçesi olmadığı için teslim almaktan imtina edildiğini, kargonun birkaç defa daha dağıtıma çıkarıldığını ancak kargonun alıcısının kargoyu teslim almadığını, bunun üzerine kargonun alıcısına iade edildiğini, müvekkilinin bir kusurunun bulunmadığını, müvekkilinin kargonun 5 iş günü içinde teslim edilmesi gerektiğini bilmediğini, davacı tarafından bu konuda bilgi verilmediğini, kabul anlamına gelmek kaydıyla kargonun geç teslimi nedeniyle meydana gelen zarar arasında illiyet bağı bulunmadığını, TTK’nın 882 maddesi gereğince sorumluluklarının sınırlı oluğunu, manevi tazminat koşullarının bulunmadığını, savunarak davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, eşya taşımasından kaynaklanan zararlar nedeniyle açılan davalarda zamanaşımı süresi TTK’nın 855/1 maddesine göre kural olarak bir yıl olup, aynı maddenin 5. fıkrasına göre, taşıyıcının kastından veya pervasızca bir davranışıyla ve böyle bir zararın meydana gelmesi ihtimalinin bilinciyle işlenmiş bir fiilden veya ihmalden dolayı taşıyıcının sorumluluğunun 3 yıllık zamanaşımına tabi olduğu, somut olayda kargonun 03/11/2016 tarihinde davalıya teslim edildiği, davacıya ait gönderinin, davalı kargo şirketine tesliminden bir gün sonra geciktirmeden alıcıya teslim edilmek üzere Ankara/Yeniyol şubesine geldiği, aynı gün dağıtıma çıkarıldığı, ancak alıcı Kültür ve Turizm Bakanlığı personelinin gönderide üst yazı dilekçe olmaması sebebiyle kargoyu teslim almaması sebebiyle teslim edilemediği, bu sebeple davacıya iade edildiği anlaşılmış olup, davalının kargoyu adresine ulaştırması için üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirdiği, davalı taşıyıcının kastı veya pervasızca bir davranışıyla zarara sebebiyet vermesi durumunun söz konusu olmadığı, somut olayda TTK’nın 855/5 maddesindeki 3 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanmasının mümkün bulunmadığı, kargonun 03/11/2016 tarihinde davalıya teslim edildiği, 15/11/2016 tarihinde iade faturası keserek kargoyu göndericiye teslim ettiği, davacı şirkete Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından uygulanan idari para cezasının 15/12/2016 tarihinde tebliğ edildiği, bu tarihten itibaren bir yıllık zamanaşımı süresinin 15/12/2017 tarihinde dolduğu, işbu davanın zamanaşımı süresi geçirildikten sonra ise 02/02/2018 tarihinde açıldığı gerekçesiyle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, davalıya 03/11/2016 tarihinde teslim edilen kargoyu davalı şirketin “Yurtiçi Hizmet Taahhütleri”ne göre 1 iş günü içinde teslim etmesi gerekirken 18/11/2016 tarihinde teslim ettiğini, geç teslim nedeniyle müvekkiline dava dışı Bakanlık tarafından idari para cezası düzelendiğini, dava konusu kargonun gönderi takip çizelgesinde 04/11/2016 tarihinde Ankara’ya geldiği ve 15/11/2016 tarihinde davacı şirkete iade edildiğinin kayıtlı olduğunu, davalı şirketin 03/11/2016 tarihinde aldığı kargoyu 15/11/2016 tarihine kadar teslim etmediğini, 1 gün içinde teslim taahhüdünü yerine getirmeyip bu taahhüdü ile ile izahı mümkün olmayan 12 günlük gecikmenin normal olmadığını, gecikmenin mücbir sebepten kaynaklandığının da iddia edilmediğini, geç teslimin davalının işini özensiz ve pervasız yapmasından kaynaklandığını, bu nedenle somut olay bakımından 3 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanması gerektiğini, davalının kargonun Baklanlık tarafından teslim alınmadığı iddiasını kabul etmediklerini, biran için davalı iddialarının doğru olduğu kabul edilse dahi 04/11/2016 günü alıcı tarafından teslim alınmamış olsa dahi davalının kargoyu müvekkiline iade etmesi halinde müvekkilinin eksikliği tamamlama ve süresinde sözleşmeyi gönderme imkanı olacağını, ancak davalının 12 gün sonra kargoyu müvekkiline iade ettiğini, diğer taraftan bir yıllık zamanaşımı süresinin uygulanması halinde de zamanaşımı süresinin Bakanlık tarafından verilen idari para cezasınına itirazlarının reddine dair mahkeme kararına yaptıkları itirazlarnın reddi kararının tarihinin 16/03/2017 tarihli olması nedeniyle 1 yıllı sürenin bu tarihten itibaren başlaması gerektiğini, anılan tarihte zarar ve failin belli olduğunu, geç teslim nedeniyle idari para cezası ödemek sorunda kaldıklarını ve itibarlarının sarsıldığını, bu durumun dinlenen tanık beyanlarıyla sabit olduğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, taşıma sözleşmesinden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, TTK’nın 855 maddesinin 1. fıkrasının ” Bu Kitap hükümlerine tabi taşımalarda, yolcunun bir kaza sonucu ölmesi veya bedensel bütünlüğü zedeleyen bir zarara uğraması hâlinde istem hakları on yılda; diğer zararlarda ise bir yılda zamanaşımına uğrar.” hükmünü haiz olduğu, aynı maddenin 5. fıkrasında da taşıyıcının kastından veya pervasızca bir davranışıyla ve böyle bir zararın meydana gelmesi ihtimalinin bilinciyle işlenmiş bir fiilinden veya ihmalinden dolayı eşya zıyaa, hasara uğramış veya geç teslim edilmişse taşıyıcının sorumluluğunun üç yılda zamanaşımına uğrayacağının düzenlendiği, somut olayda davacı taraf davalıya teslim ettiği gönderinin alıcısına geç teslim edildiği iddiasıyla maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuşsa da davalının gönderiyi alıcının teslim almaması nedeniyle davacıya iade ettiği dosya kapsamı ile sabit olup somut uyuşmazlıkta eşyanın geç teslimi söz konusu olmadığı gibi ziyaa ve hasar iddiasında da bulunulmadığından, eşyanın zıyaa veya hasara uğraması veya geç teslimi halinde uygulanabilecek olan TTK’nın 855 maddesinin 5 fıkrasının taraflar arasındaki uyuşmazlık bakımından uygulanma yeri bulunmadığı, bu itibarla TTK’nın 855/1 maddesi uyarınca 1 yıllık zaman aşımına tabi olan davada, ilk derece mahkemesince yazılı şekilde davanın zaman aşımı nedeniyle reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 54,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 4,90 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Kararın tebliği ve harç işlemlerinin yerel mahkeme tarafından yaptırılmasına
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 23/12/2021 tarihinde HMK 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle KESİN olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 12/01/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.