Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/643 E. 2021/1729 K. 30.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/02/2020
NUMARASI ….

Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 25/02/2020 tarih ve 2019/24 E. – 2020/119 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı ile birleşen davada davalı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, asıl ve birleşen davada, müvekkili Şirketin, 2011/04947 tescil numaralı tasarıma sahip olduğunu, … A.Ş.’nin, müvekkili Şirketin 2011/04947 tescil numaralı tasarımına tecavüz içeren eylemlerde bulunduğunun tespiti için … Sulh Hukuk Mahkemesine başvurulduğunu ve 2018/2 D. İş Dosyası ile tespit gerçekleştiğini, davalı Şirketin işyerinde yapılan delil tespiti neticesinde tanzim edilen bilirkişi raporunda “Davalı şirkete ait dava konusu ürünlerin müvekkili Şirket ürünleri ile ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.” ifadesine yer verildiğini, Kuruma başvurusu yapılan tasarımın başvuru numarasının 2018/01395 olduğunu, delil tespiti yapılan tasarımın tescil numarasının ise 2016/06159 olduğunu, davalının söz konusu tasarım için müvekkili tarafınca delil tespiti yaptırılması ve tecavüz eylemleri nedeniyle dava ikame edilmesi üzerine tasarımda ufak değişiklikler yaparak 2018/01395 başvuru numaralı tasarımı tescil ettirmeye çalıştığını, söz konusu değişikliklerin müvekkilinin tasarımı bakımından karşısında yenilik ve ayırt edicilik unsurlarını sağlamaktan uzak olduğunu, Kurum nezdinde müvekkili tarafınca yapılan 2018/01395 numaralı tasarımın tesciline ilişkin itirazın….. kararı ile reddine karar verildiğini, söz konusu kararın yeterli inceleme yapılmadan verilmiş olduğunu, müvekkilinin tasarımı ile 2016/06159 başvuru numaralı tasarımlardan 2 numaralı tasarım arasında orta ve bilgili tüketici nezdinde ayırt edilemeyecek derecede benzerlik bulunduğunu, ayrıca tasarımın yenilik ve ayırt edicilik unsurlarını da taşımadığını ileri sürerek YİDK’nın 2018/T-961 sayılı kararının iptaline, 2018/01395/2 sayı numaralı tasarımın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalı… vekili, davaya konu edilen 2018/01395 numaralı tasarımın sahibinin müvekkili olmadığını, müvekkiline açılan davanın husumet yokluğu yönünden usulden reddedilmesi gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Asıl davada davalı … vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

Birleşen davada davalı … ,,, vekili, davaya konu edilen müvekkili tasarımı ile bilirkişi raporuna konu edilen tasarımın birbirinden farklı olduğunu, müvekkilinin 2018/01395 numaralı tasarımının, davacının 2011/04947 numaralı tasarımında farklı ve ayırt edicilik unsuruna sahip bir tasarım olduğunun açık olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre,,,,, nolu tasarımın, 2011/04947-1 nolu tasarım karşısında yenilik ve ayırt edici nitelik koşullarını sağladığı, davaya konu 2018/T-961 sayılı YİDK kararının yerinde olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, davalı tasarımının ne yenilik ne de ayırt edicilik unsurunu sağladığını, mahkeme kararının yerinde olmadığını, ilk derece mahkemesinin tasarımların her ikisinin de aynı tipolojide bulunması nedeniyle küçük farklılıklarla ayrışabileceği gerekçelendirmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
Davalı … AŞ vekili istinaf başvuru dilekçesinde, birleşen dava için ayrı hüküm kurulması gerekirken kurulmadığını, mahkemece müvekkili hakkında hüküm kurulmadığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının müvekkili … AŞ için kaldırılmasını talepleri gibi karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE :1-Asıl ve birleşen dava, YİDK tasarım kararı iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Her ne kadar bölge adliye mahkemeleri, hukuki denetimin yanında aynı zamanda maddi vakıa incelemesi de yaparak, tahkikat sonucuna göre yeniden esas hakkında hüküm kurabilir ya da yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde, veyahut kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında karar verebilirse de somut olayda, dosya kapsamında asıl ve birleşen dava bulunmasına rağmen mahkemece, asıl ve birleşen dava yönünden ayrı ayrı hüküm kurulmadığından ortada hukuki ve maddi vakıa denetimine elverişli bir hüküm de bulunmamaktadır.
Bu nedenle, HMK’nın 353/1-a-6. maddesi uyarınca, davanın yeniden görülüp yeni bir karar verilmesi için ilk derece mahkemesine ait kararın esası incelenmeden kaldırılmasına ve dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
2- İstinaf kararının neden ve şekline göre, davacı vekili ile birleşen davada davalı Şirket vekilinin diğer istinaf itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince davacı vekili ile birleşen davada davalı Şirket vekilinin istinaf itirazlarının KABULÜ ile, Ankara 3.Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 25/02/2020 gün ve 2019/24 E. – 2020/119 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA;
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine İADESİNE,
3-Davacı vekili ile birleşen davada davalı Şirket vekilinin diğer istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,
4-Davacı ve birleşen davada davalı tarafından yatırılan 54,40’ar TL maktu istinaf karar ve ilam harçlarının istek halinde taraflara iadesine,
5-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yapılacak yargılamada değerlendirilmesine,
7-Kararın tebliği ve harç işlemlerinin yerel mahkeme tarafından yaptırılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 30/12/2021 tarihinde HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca KESİN olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 31/12/2021

….

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.