Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/624 E. 2021/1707 K. 30.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ


T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/12/2019
NUMARASI ….

DAVANIN KONUSU : YİDK Kararının İptali, Marka Hükümsüzlüğü

Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 10/12/2019 tarih ve 2018/423 E. – 2019/545 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı ile davalı….. tarafından istenmiş ve istinaf dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkili şirketin ….ibareli tanınmış markaların sahibi olduğunu, davalı Şirketin bu markalar ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki “….. ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere diğer davalı Kuruma başvurduğunu, başvuru kapsamında 17. ve 19. sınıf malların yer aldığını, 2017/109045 kod numarası alan başvuruya müvekkilince yapılan itirazın … tarafından kısmen kabul edilerek başvuru kapsamından 19. sınıftaki malların çıkartıldığını, başvurunun tümden reddi istemiyle bu karara yaptıkları itirazın ise YİDK tarafından reddedildiğini, müvekkili Şirketin “…” ve “…” esas unsurlu markalar üzerinde gerçek hak sahibi olduğunu, bu markaları uzun yıllardan beri nizasız ve fasılasız biçimde kullandığını, davalı tarafın “…” ibareli işareti müvekkili markaları ile aynı veya benzer ve bağlantılı sınıflar için marka olarak kullanmak istemesinin hukuka aykırı olduğunu, ortalama tüketicinin markaları müvekkili markalarının türevi olarak göreceğini ve karıştıracağını, davalının müvekkili Şirketin markalarıyla iltibas yaratacak birden çok benzer marka başvurusu yapıp müşteri çevresini ele geçirme amacında olduğunu, bu hususa ilişkin davalı Şirkete karşı açılmış birçok dava bulunduğu, davalının marka başvurusu kötü niyetli olduğundan başvurunun tüm mal ve hizmetler yönünden reddinin gerektiğini, yine müvekkili Şirketin “…” ibaresini gerek marka olarak önce tescil etmesi gerekse İstanbul’da faaliyet göstermesi, faaliyetinin 1979’da başlaması ve davalı marka başvurusunda yer alan mal ve hizmetler yönünden de müvekkilinin faaliyette bulunması dikkate alındığında davalı markasının tüm mal ve hizmet sınıfları açısından reddi koşullarının oluştuğunu, müvekkili markalarının tanınmış marka olduklarını ve davalının açıkça bu markalardan haksız yarar sağladığını, müvekkilinin markalarının itibarının zarar gördüğünü, müvekkili Şirketin ticaret unvanının uzun yıllardan beri tescilli olduğunu, bu nedenle de başvurunun tescilinin mümkün olmadığını ileri sürerek, YİDK’in 2018-M-7745 sayılı kararın iptaline, dava konusu markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, başvuru kapsamında kalan mallar yönünden dava konusu başvuru ile davacının itirazına mesnet markalar arasında iltibasa yol açacak düzeyde benzerlik bulunmadığını, davacının diğer iddialarının da yerinde olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı, davaya cevap vermemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davalı Şirkete ait “…” asıl unsurlu marka başvurusu ile davacı Şirkete ait “…” ibareli markalar arasında başvuru kapsamındaki 17. sınıfta yer alan “Kauçuk, gütaperka, lastik, amyant (asbest), mika veya bunlardan mamul toz, levha, çubuk ve folyo halinde yarı mamul sentetik malzemeler. Yalıtım, dolgu ve tıkama malzemeleri: yalıtım amaçlı kullanılan boyalar, yalıtım için kumaşlar, yalıtım amaçlı bantlar, yalıtım için örtüler, derz dolguları, contalar, o-ringler (motor, silindir contaları ve musluklar için contalar hariç). Lastikten, plastikten veya kauçuktan mamul bükülebilir borular, hortumlar (taşıtlar için kullanılanlar dahil), boru kılıf ve rakorları; tekstilden hortumlar, madeni olmayan boru kılıfları ve rakorları, hortum rakorları, taşıtlar için radyatör hortumları (yangın hortumları hariç).” malları yönünden ortalama tüketici nezdinde işletmeler arasında bağlantı kurulması olasılığı ve ilişkilendirme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimali bulunduğu, bu durumun 6769 sayılı SMK’nın 6/1 maddesi kapsamında davaya konu markanın belirtilen mallarda tesciline engel teşkil ettiği, davacı Şirketin 6769 sayılı SMK’nın 6/3 maddesi kapsamında başvuru kapsamında kalan mallar bakımından önceye dayalı hakkının bulunmadığı, dava konusu markanın tescili halinde 6769 sayılı SMK’nın 6/5 maddesi kapsamında yer alan koşulların ortaya çıkacağına ilişkin kanaat oluşmadığı, dava konusu markanın 6769 sayılı SMK’nın 6/6 maddesi kapsamında davacı Şirketin ticaret unvanı ile iltibas oluşturmadığı, 6769 sayılı SMK’nın 6/9 maddesi kapsamında kötü niyetin bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, YİDK’in 2018-M-7745 sayılı kararının 17. sınıftaki “Kauçuk, gütaperka, lastik, amyant (asbest), mika veya bunlardan mamul toz, levha, çubuk ve folyo halinde yarı mamul sentetik malzemeler. Yalıtım, dolgu ve tıkama malzemeleri: yalıtım amaçlı kullanılan boyalar, yalıtım için kumaşlar, yalıtım amaçlı bantlar, yalıtım için örtüler, derz dolguları, contalar, o-ringler (motor, silindir contaları ve musluklar için contalar hariç). Lastikten, plastikten veya kauçuktan mamul bükülebilir borular, hortumlar (taşıtlar için kullanılanlar dahil), boru kılıf ve rakorları; tekstilden hortumlar, madeni olmayan boru kılıfları ve rakorları, hortum rakorları, taşıtlar için radyatör hortumları (yangın hortumları hariç).” malları yönünden kısmen iptaline, dava konusu marka henüz tescil edilmemiş olduğundan hükümsüzlük ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına, fazlaya ilişkin talebin reddine
karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, aynı sınıfın alt gruplarında yer alan mallar yönünden benzerlik araştırmasının usulüne uygun yapılmadığını, marka işaretleri benzer olduğu gibi başvuru kapsamında kalan tüm mallar yönünden de emtia benzerliği koşulunun gerçekleştiğini, ayrıca müvekkili markasının tanınmış olduğunu ve bu nedenle de başvurunun tescilinin mümkün olmadığını, müvekkilinin söz konusu ibare üzerinde gerçek hak sahibi olduğunu, dolayısıyla bu nedenle de itirazının haklı bulunduğunu, başvurunun kötü niyetli olduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın tümden kabulüne karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili, dava konusu başvuru kapsamında bulunan 17. sınıf mallarla davacının itirazına mesnet markaların kapsamlarında yer alan mal ve hizmetlerin benzer olmadıklarını, SMK’nın 6/3,5,6 maddesi koşullarının oluşmadığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın tümden reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü istemlerine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, “…” asıl unsurlu başvuru ile davacının itirazına mesnet markalar arasında karıştırılmaya yol açacak düzeyde benzerlik olduğu, esasen bu hususun davalı Kurumun da kabulünde bulunduğu, başvuru kapsamında yer alan 17. sınıftaki “Kauçuk, gütaperka, lastik, amyant (asbest), mika veya bunlardan mamul toz, levha, çubuk ve folyo halinde yarı mamul sentetik malzemeler. Yalıtım, dolgu ve tıkama malzemeleri: yalıtım amaçlı kullanılan boyalar, yalıtım için kumaşlar, yalıtım amaçlı bantlar, yalıtım için örtüler, derz dolguları, contalar, o-ringler (motor, silindir contaları ve musluklar için contalar hariç). Lastikten, plastikten veya kauçuktan mamul bükülebilir borular, hortumlar (taşıtlar için kullanılanlar dahil), boru kılıf ve rakorları; tekstilden hortumlar, madeni olmayan boru kılıfları ve rakorları, hortum rakorları, taşıtlar için radyatör hortumları (yangın hortumları hariç).” mallarının da davacının itirazına mesnet markaların kapsamlarındaki mal ve hizmetlerle SMK’nın 6/1 maddesi anlamında benzer oldukları, bunun dışında başvuru kapsamında kalan “Taşıtlar için sentetik malzemelerden mamul profil çıtalar (dekorasyon amaçlı).” mallarının ise davacı markalarının kapsamlarındaki mal ve hizmetlerle benzer olmadıkları, bu mallar yönünden SMK’nın 6/5 maddesi koşulları oluşmadığı gibi davacının SMK’nın 6/3 maddesi koşullarını da ispat edemediği, yine dava konusu başvurunun kötü niyetli de olmadığı anlaşılmakla, davacı vekili ile davalı… vekilinin istinaf başvurularının esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı …… vekili ile davalı… vekilinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı …… ile davalı…’ndan ayrı ayrı alınması gereken 59,30 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, taraflarca istinaf başvurusunda ayrı ayrı yatırılan 54,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 4,90 TL’nin davacı ile anılan davalıdan ayrı ayrı tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı ile davalı… tarafından yapılan yargılama giderlerinin uhdelerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 30/12/2021 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 26/01/2022