Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/617 E. 2021/1705 K. 30.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/01/2020
NUMARASI ….
DAVANIN KONUSU : Faydalı Model Belgesi ve Tasarım Tescil Belgesinin
Hükümsüzlüğü, Faydalı Model Belgesine Tecavüzün Tespiti, Durdurulması
ve Önlenmesi

Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 21/01/2020 tarih ve 2018/83 E. – 2020/39 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı karşı davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili, davalı adına tescilli 2016/01800 sayılı faydalı model belgesinin yeni olmadığını, faydalı modüler mezbaha sisteminin uzun yıllardır dünya genelinde kullanıldığını, yine davalıya ait 2016/00789 sayılı tasarımın da yenilik özelliğini taşımadığını, bu nedenlerle davalıya ait faydalı modelin ve tasarımın hükümsüzlüğü koşullarının oluştuğunu ileri sürerek, davalı adına tescilli 2016/01800 sayılı faydalı model belgesinin ve 2016/00789 numaralı tasarımın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkiline ait dava konusu faydalı modelin yeni olduğunu, hükümsüzlüğü koşullarının oluşmadığını, yine hükümsüzlüğü istenen müvekkili tasarımının da yeni ve ayırt edici bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiş, karşı davada ise müvekkili adına tescilli faydalı model belgesine tecavüz oluşturan modüler mobil mezbahaların, karşı davada davalı tarafından kazanılan ihale neticesinde kurulduğunu, kurulan bu mezbahada müvekkili faydalı modelinin birebir taklit edildiğini, aynı zamanda müvekkili adına tescilli tasarıma da karşı davada davalı tarafından tecavüzde bulunulduğunu ileri sürerek, faydalı modele ve tasarıma tecavüzün tespitine, durdurulmasına ve önlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı karşı davada davalı vekili, müvekkilince karşı davacıya ait tasarıma ve faydalı modele tecavüzde bulunulmadığını savunarak, karşı davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, asıl davaya konu… sıra nolu tasarımın yenilik ve ayırt edici nitelik özelliğinin bulunmadığı,….sıra nolu tasarımın ise yeni ve ayırt edici olmadığı yönündeki iddiaların ispatlanamadığı, …. nolu faydalı modelin istemlerinin yeni olmadığı ve mülga 551 sayılı KHK’nın 165/1-a maddesi kapsamında hükümsüzlük koşullarının mevcut olduğu yönündeki iddiaların da ispat edilemediği… nolu faydalı model belgesi konusu buluşun, ilgili teknik alandaki bir uzmanın onu uygulamaya koyabilmesini mümkün kılacak yeterlikte, açık ve tam olarak tanımlanmış olduğu ve mülga 551 sayılı KHK’nın 165/1-b maddesi kapsamında hükümsüzlük koşullarının oluşmadığı, karşı dava yönünden ise karşı davada davalının, karşı davada davacı adına tescilli olan faydalı modelden doğan haklara tecavüz niteliğinde bir eyleminin olmadığı, teknik bilirkişi raporu ekinde sunulan mezbaha görüntülerinin, bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenim itibariyle karşı davacı adına tescilli olan 2016/00789 nolu tasarımlardan farklı olduğu, bu tasarımlara göre ayırt edici niteliğe sahip bulunduğu, dolayısıyla 2016/00789 sayılı tasarımdan doğan haklara tecavüzün bulunmadığı gerekçesiyle asıl davanın kısmen kabulüne, 2016/00789-2 sıra nolu tasarımın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine, karşı davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı karşı davacı vekili, hükme esas teşkil alınan bilirkişi raporlarının denetime ve hüküm kurmaya elverişli olmadığını, davalının haksız olarak kullandığı faydalı modellerin, müvekkiline ait faydalı modelin birebir taklidi olduğunu, talimat dosyasında alınan rapor ekindeki resimlerin bilirkişi kurulunca hatalı değerlendirilerek Pasinler Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından yaptırılan keşifte taklit edilen faydalı modelin mobil olmadığı ve ihlalin gerçekleşmediği sonucuna varıldığını, eksik inceleme nedeniyle hükmün ortadan kaldırılması gerektiğini, asıl davada davanın kısmen kabulüne yönelik bölümün usul ve yasaya aykırı olduğunu, tasarım hükümsüzlüğüne yönelik karar yönünden de denetime ve hükme elverişli olmayan bilirkişi raporlarındaki hatalı ve eksik değerlendirmeler esas alınarak karar verildiğini ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Asıl dava, faydalı model belgesi ve tasarım hükümsüzlüğü istemlerine ilişkin olup, karşı dava ise faydalı model belgesi ile tasarıma tecavüzün tespiti, durdurulması ve önlenmesi istemlerine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, asıl davaya konu 2016/00789-2 nolu tasarımın yeni olmadığının, 2016/00789-1 nolu tasarımın ise yeni olduğunun ve yine 2016/01800 sayılı faydalı modelin hükümsüzlüğü koşullarının oluşmadığının, karşı dava yönünden ise karşı davacı adına tescilli faydalı modele ve tasarıma tecavüzde bulunulmadığının, dosyada mevcut kök ve ek bilirkişi raporlarında açıklandığı, mahallinde yapılan keşif de elde edilen teknik veriler ve fotoğraflar da incelenmek suretiyle hazırlanan söz konusu raporların denetime ve hüküm kurmaya elverişli oldukları, bu itibarla ilk derece mahkemesince anılan raporların hükme esas alınmasında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, davalı karşı davada davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalı karşı davada davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Asıl ve karşı dava yönünden ayrı ayrı alınması gereken 59,30.TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davalı karşı davada davacı tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 108,80.TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 9,80.TL’nin davalı karşı davada davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davalı karşı davada davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalı karşı davada davacı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 30/12/2021 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 26/01/2022

….