Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/6 E. 2021/1041 K. 09.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/10/2019
NUMARASI : ….
DAVANIN KONUSU : YİDK Kararının İptali

Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 10/10/2019 tarih ve…. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin, “…” ibaresinin 07. sınıfta yer alan mallarda tescili için davalı Kuruma başvurduğunu,… numarası verilen başvurunun, … tarafından SMK’nın 5/1-b ve 5/1-c maddeleri uyarınca kısmen reddedildiğini, bu karara yaptıkları itirazın da YİDK tarafından reddine karar verildiğini, müvekkilinin tescil talebinde bulunduğu “…” ibaresinin marka vasfını haiz bulunduğunu ve tanımlayıcı bir ibare olmadığını, başvurunun “…” ve “…” kelimelerinin bir bütün olarak yazılmasından oluştuğunu, davalı Kurumun ise markayı oluşturan kelimeleri tek tek ele alıp anlamlarını ayrı ayrı değerlendirerek karar verdiğini, müvekkilinin markasının bir bütün olarak değerlendirilmediğini, markayı oluşturan kelimelerin ayrı ayrı dahi tescil edilmek istenen mallar ile bir ilişkisi olmadığını, bir bütün halinde kullanıldığında da tanımlayıcı olduklarının söylenemeyeceğini ileri sürerek, YİDK’in 03/05/2018 tarih ve … sayılı kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, dava konusu başvurunun, başvuru kapsamından çıkarılan mallar yönünden ayırt edici olmadığını ve tanımlayıcı nitelik taşıdığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, dava konusu “…” ibaresinin, 07.09. alt sınıfta yer alan mallar bakımından, 6769 sayılı SMK’nın 5/1-b ve c maddeleri uyarınca reddine ilişkin YİDK kararının yerinde olduğu, buna karşılık 07.05 ve 07.14 alt sınıflarda yer alan mallar bakımından ise söz konusu ibarenin tanımlayıcı olmadığı ve ayırt ediciliğinin bulunduğu, dolayısıyla bu mallar yönünden Kurum kararının yerinde bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, YİDK’in … sayılı kararının, 7.05. alt sınıftaki “kara taşıtları için olanlar hariç, motorlar, elektrikli motorlar, bunların parçaları ve tertibatları: hidrolik, pnomatik kontroller, kara taşıtları için olanlar hariç frenler balatalar krank milleri, dişliler, silindirler, pistonlar, tirbinler, filtreler; kara taşıtlarında kullanılan ve bu sınfta yer alan parçalar: taşıtlar için yağ , yakıt ve hava filtreleri, egzozlar, egzoz manifoldları, silindirler, silindir başları, pistorlar, karbüratörler, yakıt dönüşüm cihazları, enjektörler, yakıt tasarruf cihazları, pompalar valfler, marşlar, dinamolar, bujiler” ve 7-14. alt sınıftaki “makine veya motor parçası olmayan pompalar (akaryakıt dolum ve dağıtım pompaları ve bunların tabancaları dahil)” emtiaları yönünden iptaline karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı … vekili, dava konusu marka başvurusunun, mahkemenin kabulünün aksine idari aşamada reddedilen tüm mallar yönünden somut ve soyut anlamda ayırt edicilikten yoksun olup, marka algısı yaratmadığını, başvuruda yer alan kelimelerin tasviri anlamlarından uzaklaşmadığını, 6769 sayılı SMK’nın 5/1-b ve 5/1-c maddesi koşullarının somut olayda bulunduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararının iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, başvuru konusu “…” ibaresinin, davalı Kurum tarafından başvuru kapsamından çıkarılan 07.05 ve 07.14 alt sınıftaki mallar yönünden ayırt edici nitelik taşıdığı gibi bu mallar yönünden tanımlayıcı ya da tasviri bir işaret de olmadığı, bu nedenle somut olayda sayılan mallar yönünden 6769 sayılı SMK’nın 5/1-b ve 5/1-c maddesi koşullarının gerçekleşmediği anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı … Kurumundan alınması gereken 59,30 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davalı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 44,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 14,90 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davalı … vekili tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalı … üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 09/09/2021 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 30/09/2021