Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/587 E. 2021/1639 K. 23.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ


T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/10/2019
NUMARASI …

DAVANIN KONUSU : … … Marka Kararı İptali, Hükümsüzlük

Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 10/10/2019 tarih ve….sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkili şirketin….. ibareli tanınmış markanın sahibi olduğunu, davalı şirketin bu marka ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki “…” ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere başvuruda bulunduğunu,….. kod numarasını alan başvuruya müvekkili tarafından yapılan itirazın, 03.09.2018 tarihli ve…. sayılı … kararı ile nihai olarak kısmen kabul edilerek, başvuru kapsamından 19. sınıftaki bir kısım emtianın çıkartılmasına karar verildiğini, oysa müvekkilinin “…” ve “…” esas unsurlu markaları üzerinde gerçek hak sahibi olduğunu, davaya konu “…” ibareli başvurunun, müvekkilinin markaları ile aynı veya benzer ve bağlantılı sınıflar için marka olarak kullanılmak istendiğini, davalının müvekkilinin müşteri çevresini ele geçirme amacında olduğunu, bu hususa ilişkin olarak davalıya karşı müvekkili şirket tarafından açılmış birden çok dava bulunduğunu, davalının marka başvurusunun kötüniyetli olduğunu ileri sürerek, davalı … … kararının iptalini ve diğer davalı markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, müvekkili kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı Şirket vekili, davacının markalarında koruma kapsamının salt 6. sınıfta olduğunu, müvekkilin bu alanlarda faaliyetinin olmadığı gibi davacının marka korumasının 17, 19, 35. sınıflara dahil bulunmadığını, davacının markasının tanınmış marka olmadığını, marka sınıfları farklı olan ürünlerde markaların karışmayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, davaya konu … sayılı “…” ibareli marka ile davacının redde mesnet alınan markaları arasında 556 sayılı KHK 8/1-b maddesi anlamında uyuşmazlık konusu bütün mallar yönünden iltibas tehlikesinin oluştuğu, davacının sektörel anlamda “…” markalarının bilinir olduğunun kabul edilebileceği, ancak dava konusu markada, davacın markalarının kapsamındakilerden farklı bir mal bulunmaması nedeniyle 556 sayılı KHK’nın 8/4 maddesinin somut uyuşmazlığa uygulanma imkânının bulunmadığı, davacının tescilli ticaret unvanı ile dava konusu marka arasındaki benzerlik ve davacının ticari faaliyetleri ile dava konusu markanın tescil kapsamındaki malları arasında benzerlik bulunması nedeniyle, 556 sayılı KHK’nın 8/5 maddesine göre de davalı markasının tescil engelinin olduğu, dava konusu marka başvurusunun kötü niyetli bir başvuru olduğu hususunda yeterli delilin bulunmadığı, dava konusu markanın tescil edildiği 17. sınıfta yer alan tüm mallar yönünden KHK’nın 8/5 maddesi uyarınca da dava konusu başvurusunun tescilinin engellenebileceği gerekçesiyle davanın kabulüne,…..sayılı kararının iptaline,… sayılı markanın hükümsüzlüğüne karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde, davalının başvurusu kapsamında kalan 17. sınıf mallar yönünden, tarafların markaları arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında benzerlik bulunmadığını ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı …… vekili istinaf başvuru dilekçesinde, başvuru markası ile itiraza dayanak markalar arasında karıştırılma ve ilişkilendirilme olasılığının bulunmadığını, davacının davasına dayanak yaptığı “…” markasının….. numarasıyla 06, 19, 40. sınıflarda tescilli olup, hükümsüzlük iddia etmiş oldukları 17 ve 35. sınıfta tescilli müvekkiline ait “…” markasından tamamen farklı sınıfta olduğunu ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, … kararının iptali ve hükümsüzlük istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve dava konusu “…” ibareli başvuru ile davacının itirazına mesnet “…” asıl unsurlu markalar arasında, başvuru kapsamında kalan 17. sınıftaki mallar yönünden, 6769 sayılı Kanun’un 6/1. maddesi anlamında, ortalama alıcılar nezdinde görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları genel izlenim itibariyle ilişkilendirilme ihtimalini de içerecek şekilde iltibas tehlikesinin bulunduğu, zira davacı markalarının asli unsurunu oluşturan “…” ibaresinin, dava konusu başvuruda da aynen kullanıldığı ve başvuruda farklı olarak yer verilen “…” ibaresinin, başvuruya yeterli ayırt ediciliği sağlamadığı, öte yandan davacı markalarının kapsamlarında yer alan 6. ve 19. sınıftaki mallarla, dava konusu başvuru kapsamında kalan 17. sınıftaki mallar arasında da benzerliğin bulunduğu, çünkü bu malların genel olarak inşaat sektöründe kullanılan yapı malzemeleri oldukları, birbirlerini ikame eden, benzer ihtiyaçları karşılayan ve benzer dağıtım kanalları aracılığıyla tüketiciye ulaştırılan, aynı yerlerde satışa sunulan mallar olduğu, yine davacının bu mal ve hizmetler yönünden aynı Kanun’un 8/5. maddesi uyarınca ticaret unvanına dayalı olarak da davalı markasının tescilini engelleyebileceği, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 08.06.2016 gün ve…. sayılı kararı uyarınca iltibas değerlendirmesinin hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel hukuki bilgi ile çözümlenmesi mümkün olduğundan, Dairemizce bu konuda yeni bir bilirkişi incelemesi yaptırılmasına da gerek görülmediği, Yargıtay 11. H.D.’nin 17. sınıf mallarla 06/04 ve 19/19. sınıf malları benzer gören 13.04.2010 tarih ve…. sayılı ilamının da aynı yönde olduğu anlaşılmakla, davalılar vekillerinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalılar … ve … vekillerinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalılar … ve …. ayrı ayrı alınması gereken 59,30.TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davalılar tarafından istinaf başvurusunda ayrı ayrı yatırılan 54,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 4,90 TL’nin davalılardan ayrı ayrı tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davalılar … ve … tarafından yapılan yargılama giderlerinin uhdelerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına dair,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 23/12/2021 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 23/12/2021