Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/578 E. 2021/1645 K. 23.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/12/2019
NUMARASI ….

DAVANIN KONUSU : … Kararının İptali

Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 12/12/2019 tarih ve…. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin “…” ibareli markanın 14. sınıfta tescili için yaptığı başvurunun, davalı şirketin “…” ve “…” ibareli markalarına dayalı itirazı sonucunda, …’nın 10.05.2018 tarih …. sayılı kararı ile reddedildiğini, oysa davalı şirkete ait markalar ile müvekkilinin marka başvurusunun farklı olduğunu, iltibasın söz konusu olmadığını, davalı markalarında esas unsurun “…” ibareleri iken, müvekkiline ait marka başvurusunda ise esas unsurun “….” ibaresi olduğunu, markalardaki ortak unsur olan “… … figürünün ayırt edici olmadığını, zira polonun at üzerinde oynanan bir spor çeşidi olduğunu, cins isim olduğundan kimsenin tekeline bırakılamayacağını, “…” ibaresi ve figürünün pek çok firma tarafından kullanıldığını ileri sürerek, davalı … … kararının iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, müvekkili kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı Şirket vekili, markaların benzer olduğunu ve davacıya ait marka başvurusunun kötüniyetli bulunduğunu, başvuru markasında müvekkilinin markalarındaki üzerinde … oynayan at görselinin, … ve … kelimelerinin birebir kullanıldığını, yazı tipinin de birebir aynı olduğunu, davaya konu markanın 14. sınıfta tescilinin talep edildiğini, davacıya ait marka başvurusunun müvekkilinin seri markası gibi algılanacağını, müvekkilinin markasının dünyaca ünlü tanınmış marka olduğunu, “…” ve “…” ibarelerinin markaların esas unsuru olduğu gibi müvekkilinin ticari unvanında da kullanıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, davacı başvurusu ile davalı markaları arasında 6769 sayılı SMK’nın 6/1 bendi anlamında karıştırılma tehlikesinin bulunduğu, davacı başvurusunun davalının ticaret unvanını tamamıyla ve esas unsur olarak içermediği, haksız rekabete neden olmadığı, davalının markasının tanınmış marka olduğunun ve davacının marka başvurusunun kötüniyetli olduğunun ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, mahkemece görüşüne başvurulan bilirkişi raporunun gerekçe kısmında tarafların markaları arasında 6769 sayılı SMK’nın 6/1 maddesi anlamında benzerlik bulunmadığı bildirilmişken, sonuç kısmında 6769 sayılı SMK’nın 6/1 maddesi anlamında karıştırılma tehlikesinin bulunduğunun bildirilmesinin çelişki oluşturduğunu, ayrıca aynı bilirkişi raporunda, müvekkilinin markasındaki “…” ibaresinin ne anlama geldiğinin bilinmediği bildirilmişken, fantezi olan bu ibarenin müvekkilinin markasını davalının markalarından farklılaştırdığı sonucuna ulaşılamamasının çelişkili bulunduğunu, “…” ibaresinin at üzerinde oynanan bir spor çeşidinin adı olduğundan değerlendirme dışı bırakılmasının gerektiğini, “…” kelimesinin de zayıf bir ibare olduğunu, müvekkilinin markasındaki diğer unsurların ve şekil unsurundaki farklılıkların ve markaların kullanılacağı malların tüketicilerinin bilinçli olduğu hususunun hiç dikkate alınmadığını ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, … kararının iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve tarafların markalarının 14. sınıfta, aynı mallar için kullanılmak istendiği, davacı başvurusu ile davalının markaları arasında, kullanılan ibareler yönünden de anlamsal, görsel. Fonetik açıdan, 6769 sayılı SMK’nın 6/1 bendi anlamında karıştırılma ihtimalinin bulunduğu anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 54,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 4,90 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına dair,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 23/12/2021 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 23/12/2021