Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/566 E. 2021/1577 K. 09.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/11/2019
NUMARASI …

DAVANIN KONUSU : YİDK Kararının İptali ve Marka Hükümsüzlüğü

Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 12/11/2019 tarih ve …. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalılar tarafından istenmiş ve istinaf dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin “…” ibareli tanınmış markaların sahibi olduğunu, davalı gerçek kişinin “….” ibareli marka başvurusuna yaptıkları itirazlarının … Başkanlığı tarafından kısmen kabul edilerek başvuru kapsamından 41/1 sınıfta yer alan hizmetlerin çıkarıldığını, bu karara karşı yaptıkları itirazların ise YİDK tarafından reddine karar verildiğini, oysa başvuru kapsamında bırakılan 42/02 sınıfta yer alan hizmetler ile müvekkilinin itirazına mesnet markası kapsamında yer alna 9. ve 38. sınıfta ye alan mal ve hizmetlerin benzer, ilişkili olduklarını, itirazına mesnet markaları tanınmış olduğundan somut olay bakımından 556 sayılı KHK’nın 8/4 maddesindeki koşulların da gerçekleştiğini, davalı gerçek kişinin kötüniyetli bulunduğunu ileri sürerek 26.02.2018 tarihli ve …. sayılı YİDK kararının iptalini ve dava konusu başvurunun tescili halinde hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, davadaki hükümsüzlük talebi yönünden müvekkili Kuruma husumet yöneltilemeyeceğini ve bu talep ile ilgili 6769 sayılı SMK hükümlerinin uygulanması gerektiğini, dava konusu marka kapsamında bırakılan hizmetler yönünden taraf markaları arasında iltibas bulunmadığını, Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı vekili, taraf markalarının benzer olmadığını, “…” ibaresinin ayırt ediciliğinin düşük bulunduğunu, müvekkilinin markası kapsamında yer alan 42/02 sınıf hizmetlerle ile davacının itirazına mesnet markalarının tescil kapsamlarında yer alan mal ve hizmetlerin farklı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, dava konusu marka kapsamında yer alan 42. Sınıf: “Bilgisayar hizmetleri: bilgisayar programlama, bilgisayarı virüse karşı koruma, bilgisayar sistem tasarımı, başkaları adına web sitelerinin tasarlanması, bakımı ve güncelleştirilmesi, yazılım tasarımı, kiralanması ve güncelleştirilmesi, internet arama motoru sağlama, hosting, bilgisayar donanımları alanında danışmanlık, bilgisayar donanımlarının kiralanması hizmetleri.” emtiaları ile davacının itirazına mesnet…. tescil numaralı markaları kapsamında yer alan 09.sınıf: “Ses ve görüntünün kaydı, nakli veya yeniden meydana getirilmesi (reprodüksiyonu) için cihazlar (veri işlem, haberleşme ve çoğaltma amaçlı cihazlar bilgisayar yazılımları ve bilgisayar çevre donanımları dahil).” ve 38. sınıfta yer alan ““Haberleşme hizmetleri (internet servisi sağlama hizmetleri dahil).” emtialarının ile aynı tür/benzer olduğu gibi marka işaretleri arasında benzerlik bulunduğundan davasu konu marka ile davacının anılan itirazı mesnet markaları arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında iltibas koşullarının oluştuğu, davacının “…” markalarının sektörel bilinirliği bulunduğu ancak dava konusu markada davacın markalarının kapsamındakilerden farklı bir mal bulunmaması nedeniyle mülga 556 sayılı KHK’nın 8/4 maddesinin somut uyuşmazlığa uygulanma imkanı olmadığı, kötüniyet iddiasının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile….sayılı kararının davacının itirazının reddiyle ilgili kısım yönünden iptaline, davalı adına tescilli…. + şekil ibareli markanın tescilli olduğu 4.2 sınıf yönünden hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı … vekili, davadaki hükümsüzlük talebi yönünden müvekkili Kuruma husumet yöneltilemeyeceğini, hükümsüzlük talebi ile ilgili 6769 sayılı SMK hükümlerinin uygulanması gerektiğini, dava konusu marka kapsamında bırakılan hizmetler yönünden taraf markları arasında iltibas bulunmadığını ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı vekili, davanın 2 aylık hak düşürücü süre içerisinde açılıp açılmadığının tespit edilmesi gerektiğini, tarafların marka işaretleri arasında benzerlik bulunmadığı gibi uyuşmazlık konusu 42/02 sınıfta yer alan hizmetlerin de davacının itirazına mesnet markalarının tescil kapsamında yer almadığını, “…” ibaresinin cins bildiren bir kelime olup yaygın bir şekilde kullanıldığını, ayırt ediciliğinin düşük olduğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, dava konusu “….” ibareli başvuru ile davacının itirazına mesnet …sayılı ve “…” ibareli markaları arasında uyuşmazlık konusu 42. sınıftaki “Bilgisayar hizmetleri: bilgisayar programlama, bilgisayarı virüse karşı koruma, bilgisayar sistem tasarımı, başkaları adına web sitelerinin tasarlanması, bakımı ve güncelleştirilmesi, yazılım tasarımı, kiralanması ve güncelleştirilmesi, internet arama motoru sağlama, hosting, bilgisayar donanımları alanında danışmanlık, bilgisayar donanımlarının kiralanması hizmetleri.” yönünden 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında ortalama alıcılar nezdinde görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları genel izlenim itibariyle ilişkilendirilme ihtimalini de içerecek şekilde iltibas tehlikesinin bulunduğu, zira taraf markalarında “…” ibaresinin asıl unsur olarak yer aldığı, uyuşmazlık konusu hizmetler yönünden “… “ibaresinin ayırt ediciliğinin düşük olduğundan da bahsedilemeyeceği, dava konusu 42. Sınıf hizmetler ile davacının bahsi geçen markaları kapsamında 9. sınıfta yer alan “Ses ve görüntünün kaydı, nakli veya yeniden meydana getirilmesi (reprodüksiyonu) için cihazlar (veri işlem, haberleşme ve çoğaltma amaçlı cihazlar bilgisayar yazılımları ve bilgisayar çevre donanımları dahil).” ve 38. sınıfta yer alan ““Haberleşme hizmetleri (internet servisi sağlama hizmetleri dahil).” hizmetleri arasında benzerlik bulunduğunun mahkemece görüşüne başvurulan uzman bilirkişi incelemesi ile tespit edildiği, diğer taraftan davalı Kuruma davadaki YİDK kararının iptali istemi bakımından husumet yönetilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı , dava konusu YİDK kararının davacı tarafa 05/03/2018 tarihinde tebliğ edildiği ve işbu davanın 2 aylık hak düşürücü süre içerisinde 04/05/2018 tarihinde açıldığı anlaşılmakla, davalılar vekillerinin istinaf başvurularının esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalılar … vekili ile … vekilinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalılar … ile …’ndan alınması gereken 59,30’ar TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davalı taraflarca istinaf başvurusunda ayrı ayrı yatırılan 54,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 4,90 TL’nin davalılardan ayrı ayrı tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davalılar … ile … tarafından yapılan yargılama giderlerinin uhdelerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 09/12/2021 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 31/12/2021