Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/561 E. 2021/1661 K. 23.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/11/2019
NUMARASI …

DAVANIN KONUSU : YİDK Kararının İptali, Marka Hükümsüzlüğü

Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 05/11/2019 tarih ve 2018/275 E. – 2019/459 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalılar … ile… tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili, müvekkili şirketin ülke çapında “…” markasını 07.07.1999 tarihinden itibaren aktif olarak kullandığını, … sayılı “…” markasının 13.05.1998 tarihinden beri tescilli olduğunu, müvekkiline ait “…” ana markasının yanı sıra “……” ibareli markalarının da koruma altına alındığını, davalı Şirketin ise … sayılı “… …” ibareli marka başvurusunda bulunduğunu, müvekkilince bu başvuruya yapılan itirazın … tarafından yerinde görülerek kabul edildiğini ve başvurunun reddine karar verildiğini, bu karara davalı Şirketin yaptığı itirazın ise YİDK tarafından kabul edildiğini ve başvurunun reddi kararının kaldırıldığını, alınan kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalı Şirketin başka ibareler alma hakkın varken “… …” ibareli başvuru yapmasının, müvekkili markalarına yaklaşmak amacını gösterdiğini, markaların görsel, işitsel ve anlamsal olarak benzer olduklarını, dava konusu markanın müvekkili şirketin bilhassa 10. sınıf mallarda tanınmış markaları ile iltibas yarattığını ve ilgili tüketici kitlesi bakımından markalar arasında bağlantı kurulması ihtimalini doğurduğunu ileri sürerek, YİDK’in 19/07/2018 tarih …. sayılı kararının iptaline ve davalıya ait 2017/44386 sayılı markanın tescil edilmesi halinde hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, dava konusu başvuru ile davacının itirazına mesnet markalar arasında iltibasa yol açacak düzeyde benzerlik bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı Şirket vekili, müvekkili şirketin 2003 yılından bu yana radyoloji sarf malzemeleri satışı sektöründe faaliyet gösterdiğini, “…” ibaresini içerir bir çok markanın var olduğunu, müvekkili tarafından “… …” markasının da özgün şekilde ve muhtelif “…” ibareli markaları ile benzer şekilde tasarlandığını ve başvuruya konu edildiğini, müvekkiline ait “… …” markası ile davacı tarafın “…” markasının karıştırılmaya neden olacak derecede benzer olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, dava konusu……sayılı … … markası ile davacı yanın YİDK kararına ve işbu davaya dayanak yaptığı markalar arasında iltibas ihtimalinin mevcut olduğu ve dolayısıyla dava konusu markanın kapsamındaki 10.sınıf kapsamında yer alan emtia yönünden iltibas ihtimalinin gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulüne, YİDK’in 19/07/2018 tarih… sayılı kararının iptaline, davalı adına tescilli 2017/44386 sayılı … ibareli markanın tescilli olduğu 10. sınıf yönünden hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı … vekili, dava konusu başvuru ile davacı markalarının ortalama tüketici nezdinde karıştırılacak derecede benzer olmadıklarını, dava konusu başvurudaki vurgunun “…” ibaresi üzerinde toplandığını, “…” ibaresinin anlamı itibariyle tali unsur konumunda bulunduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı Şirket vekili, müvekkiline ait “…” ibareleri tescilli markaların bulunduğunu, dava konusu başvurunun da bu markaların devamı mahiyetinde tasarlandığını, davacının itirazına mesnet markalar ile müvekkili markaları arasında benzerlik olmadığını, ayrıca müvekkili markasının kapsamında yer alan 10. sınıf malların, ortalama dikkat, özen ve bilgi seviyesinin daha üstünde yer alan bir tüketici kitlesine hitap ettiğini, dolayısıyla markalar arasında iltibas tehlikesinin bulunmadığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü istemlerine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, “… …” ibareli başvuru ile davacının itirazına mesnet “…” asıl unsurlu markalar arasında 6769 sayılı SMK’nın 6/1 maddesi anlamında ortalama alıcılar nezdinde görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları genel izlenim itibariyle ilişkilendirilme ihtimalini de içerecek şekilde iltibas tehlikesinin bulunduğu, zira davacı markalarının asli unsurunu oluşturan “…” ibaresinin, dava konusu başvuruda da ayrı yazılmak ve bu şekilde öne çıkarılmak suretiyle asli unsur olarak kullanıldığı, öte yandan başvuru sahibi davalı Şirketin başvuru konusu ibare üzerinde müktesep hakkının da bulunmadığı anlaşılmakla, davalılar … ile… vekillerinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalılar … ile… vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalılar … ile…’nden ayrı ayrı alınması gereken 59,30 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davalılar tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 54,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 4,90 TL’nin davalılardan ayrı ayrı tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davalılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalılar üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 23/12/2021 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 21/01/2022