Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/560 E. 2021/1632 K. 16.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ
….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/12/2017
NUMARASI ….

DAVANIN KONUSU : YİDK Kararının İptali , Marka Hükümsüzlüğü

Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 19/12/2017 tarih ve…..sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı … tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin “…” ibareli tanınmış markları bulunduğunu, davalı Şirketin “…” ibareli marka başvurusuna yaptıkları itirazlarının nihai olarak YİDK tarafından reddine karar verildiğini, oysa taraf markaları arasında iltibasa neden olacak düzeyde benzerlik bulunduğunu, müvekkilinin markları tanınmış olduğundan somut olayda 556 sayılı KHK’nın 8/4 maddesindeki koşullarında oluştuğunu, dava konusu başvurunun kötü niyetli olduğunu ileri sürerek YİDK kararının iptali ile dava konusu başvurunun tescili halinde hükümsüzlüğünü talep ve dava etmiştir.
Davalı….. vekili, taraf markaları arasında benzerlik bulunmadığını, başvuru konusu marka davacı markaları benzer olmadığından tanınmışlığın huzurdaki davaya etkili olmadığını, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı vekili, müvekkil şirketin yenilikçi bir şekilde kendi emeği ile geliştirdiği iki yolcu taşıyan ulaşım araçlarını dünya çapında tanıtan köklü ve inovatif bir firma olduğunu, müvekkilinin açıklanan ulaşım araçları için kullandığı … markasının … ve … nezdinde tescil ettirildiğini, dünyanın birçok ülkesinde müvekkili markasının tescillerle korunduğunu, söz konusu … ve … markaları arasında görsel, işitsel ve kavramsal açıdan iltibas ihtimali ortaya çıkaracak düzeyde benzerlik bulunmadığını,müvekkili markasının……. kelimelerinin birleştirilmesi ile yaratıldığını, oysa davacı … markasının hiçbir sözlük anlamı olmayan davacının kendi yaratıcılığının ürünü olduğunu, işitsel olarak da markaların farklı bulunduğunu, 556 sayılı KHK’nın 8/4 koşullarının oluşmadığını ve kötü niyetli bulunmadıklarını savunarak davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davalı marka başvurusunun kapsadığı 25. sınıftaki emtianın, davacı markalarının kapsadığı mallarla aynı/aynı tür olduğu, tarafların marka işaretlerinin de iltibasa neden olacak düzeyde benzer bulunduğu, davacının ayak giyimi sektöründe tanınmış olduğu da nazara alındığından 25. sınıf mallar yönünden 556 sayılı KHK’nın 8/1b maddesi anlamında iltibas koşulların oluştuğu, başvuru kapsamında farklı olarak yer alan 12 ve 39 mal ve hizmetler yönünde aynı KHK’nın 8/4 koşullarının oluşmayacağı, davalı şirketin kötü niyetli olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile… sayılı kararının 25. Sınıf ürünler yönünden iptaline, YİDK iptaline yönelik fazlaya dair talebin reddine, dava konusu marka henüz tescil edilmediğinden hükümsüzlükle ilgili karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı…. dava konusu başvuru ile davacının itirazına mesnet markaları arasında karıştırılma ihtimali yaratacak seviyede benzerlik bulunmadığını, taraf markalarının farklı çağrışımlar yarattığını, markaların görsel,işitsel ve anlamsal açıdan tamamen farklı bulunduklarını ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın tümüyle reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE: Dava, YİDK kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü istemlerine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı,, “…”” ibareli başvuru ile davacının itirazına mesnet “…” asıl unsurlu markalar arasında, başvuru kapsamındaki 25. sınıf malların tamamı yönünden 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında ortalama alıcılar nezdinde görsel ve işitsel olarak bıraktıkları genel izlenim itibariyle ilişkilendirilme ihtimalini de içerecek şekilde iltibas tehlikesinin bulunduğu, davacının itirazına mesnet markalarının ayak giyimi sektöründe tanınmış olmasının taraf markaları arasında, 25. sınıf mallar yönünden iltibas riskini arttırdığı, başvuruya yeterli ayırt ediciliğin katılmadığı, anlaşılmakla, davalı…. vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı T…. alınması gereken 59,30 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davalı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 54,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 4,90 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davalı … vekili tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalı … üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 16/12/2021 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH :04/01/2022
….