Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/549 E. 2021/1625 K. 16.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ


T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/11/2019
NUMARASI …

Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 12/11/2019 tarih ve…. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, tanınmış, “…” ibareli markaların, Türkiye’nin en güçlü ve itibarlı şirketlerinden müvekkilleri, … … A.Ş. (…) şirketi ile….. tescilli ortak hizmet markası olduğunu, davalı şirketin “…” ibareli marka başvuruns anılan markalarına dayalı olarak yaptıkları itirazlarının nihai olarak YİDK tarafından reddedildiğini, oysa davalı yanın “…” ibareli marka başvurusunun , müvekkillerinin çok tanınmış ortak hizmet marka sınıfı ile hem ibare “…”/“…”, hem de sınıf olarak benzer bulunduğunu, müvekkillerinin “…” ibaresinin “…” şeklinde, k harfinin esasen yabancı dilde k olarak okunan c harfinin seçilmiş olması, marka ibaresinin ortasında yer alan y harfinin l olarak yazılmış olması, davalı markayı gerek görsel gerekse kulağa verdiği ses yönünden ayniyet bazında benzer olmaktan uzaklaştırmadığını, bu şekilde bir görselin bilinçli olarak yaratıldığını, müvekkilleri şirket markasının tescilli olduğu 19. Sınıf mallar yönünden yapılan dava konusu marka başvurusnun iyiniyetli bir davranış olmadığını, müvekkilleri adına tescilli ortak hizmet markası “…” ibaresinin, davalının kullandığı markada da asıl unsur olarak aynen muhafaza edildiğini, davalı … görüntüsünün değişik özgün bir marka olmadığını, müvekkillerinin ortak hizmet markası dikkate alınarak oluşturulmuş müvekkile ait türev bir marka izleniminde bulunduğunu ileri sürerek 17.01.2017 tarih ve… kararının iptaline, davalı taraf adına tescill… sayılı “…” ibareli markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı Şirket vekili, davacının itirazına mesnet markalarının davacı yanında … … ..Aş’de adına da tescilli olduğunu, bu nedenle davacının tek başına dava açma ehliyetinin bulunmadığını, müvekkili şirketin Çin menşeili bir tüzel kişilik olup, özellikle ticaret unvanının da asli unsuru olan “…” markası ile yıllardır başta kendi menşei ülkesi olmak üzere pek çok ülkede, özellikle inşaat alanında üstün kaliteli su yalıtım malzemeleri üretmekte olduğunu, ihtilafın konusu 19. sınıfa ilişkin olmak üzere başta kendi menşei ülkesi Çin olmak üzere,….olmak üzere WIPO nezdinde de, dünyanın pek çok ülkesinde “…” marka başvurusunda bulunduğunu, davacı ile müvekkilleri davalının tamamen farklı sektörlere hitap eden iki ayrı işletme olup, tamamen spesifik bir alana özgülenmiş müvekkilleri markasının, davacı taraf markaları ile karışma ihtimali bulunmadığını,“…” markasının, farklı bir tarzda yorumlanmış c harfi ile başladığını, aradan sanki marka düzgün bir çizgi şeklinde silinmiş olduğunu ya da araya çizgi çekilmiş algısı yaratan, anlamı olmayan, fantezi bir kelime olduğunu, davacı markalarından farklı bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davacının itirazına mesnet markalarının davacı ile… A.Ş adına tescilli bulunduğu ve müşterek mülkiyet hükümlerine göre tabi olduğu, YİDK iptal davası yönünden davacının yayına itiraz eden olması nedeniyle tek başına dava açtığı, hükümsüzlük talebi yönünden de HMK 124 maddesi kapsamında taraf teşkili sağladığı ve vekaletname sunarak davaya muvafakatlarını bildirdiği ,dava konusu marka başvurusu ile davacının …. sayılı markası arasında emtia benzerliği bulunduğu ancak dava konusu başvuru ile davacının mesnet markaları arasında işaretsel bakımdan benzerlik olmadığı, 556 sayılı KHK’ nın 8/4 maddesi koşulları bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacılar vekili, ilk derece mahkemesinin mal ve hizmetler yönünden 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında iltibas bulunmadığı yönündeki gerekçesinin dosyada yer alan delillere aykırı olduğunu, dava konusu marka ile itirazlarına mesnet markaları arasında ayniyet ölçüsünde benzerlik bulunduğunu, markaları kapsamında 19. Sınıf mallar yer aldığı gibi bu sınıflara benzer olan 37. Sınıf hizmetlerinde marka tesscil kapsamlarında bulunduğunu, müvekkili markasının tanınmış olduğunu, davalı kurum ve OHIM nezdinde marka tescilleri bulunduğunu, sayısız ödül aldıklarını, dava konusu markanın tescilinin 556 sayılı KHK’nın 7 ve 8. maddelerine aykırı olduğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü
istemlerine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, “…” ibareli dava konusu başvuru ile davacılara ait “…” asıl unsurlu marka işaretleri arasında 6769 sayılı SMK’nın 6/1 maddesi anlamında ortalama tüketiciler üzerinde görsel,işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları genel izlenim itibariyle ilişkilendirilme ihtimali dahil iltibasa yol açacak düzeyde benzerliğin olmadığı, marka işaretleri arasında benzerlik olmadığından aynı Kanun’un 6/5 maddesi koşullarının da somut olayda bulunmadığı anlaşılmakla, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 54,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 4,90 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 16/12/2021 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 04/01/2022

…….