Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/508 E. 2021/1605 K. 16.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/11/2019
NUMARASI …..
DAVANIN KONUSU : YİDK Kararı İptali ve Marka Hükümsüzlüğü

Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 04/11/2019 tarih ve 2019/299 E. – 2019/383 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı ile davalılar tarafından istenmiş ve istinaf dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkili Şirketin kurulduğu 1961 yılından bu tarafa bisküvi, çikolata vs. ürünlerin imalat ve ticareti alanında faaliyet gösteren sektörün önemli kuruluşlarından olduğunu, “…” ibareli tanınmış markanın ve 30. sınıf emtia üzerinde kullanılmak üzere 95575 sayı ile tescilli “… …” 29, 30 ve 32. Sınıflarda kullanılmak üzere 2000/28477 sayı ile tescilli “… …” 29 ve 30 Sınıflarda kullanılmak üzere 06.10.2005 tarihli ve 2005/43000 sayılı “…” 138968 sayılı “… … …”, 05, 29 ve 30 Sınıflarda kullanılmak üzere 2004/49719 sayı ile tescilli “… …” ibareli markaların hak sahibi bulunduğunu, “… …” markasının …/02202 sayı ile tanınmış marka olarak sicile kayıt edildiğini, müvekkilinin “…” ibaresi üzerinde ilk hak sahibi olduğunu, markayı tanınmış hale getirdiğini, Ankara 4. FSHHM’sinin … Sayılı kesinleşen kararında da markanın tanınmışlığına karar verildiğini, davalının da kötü niyetli olarak müvekkilinin markası ile iltibas yaratacak şekilde 2014/100887 sayı ile “… … …” ibareli bir markanın tescili için başvuruda bulunduğunu, başvuruya söz konusu olan markalarına dayanılarak benzerlik yolunda itirazda bulunulduğunu, itirazın Markalar Dairesi Başkanlığınca reddedildiğini, bu karar için yeniden itiraz edildiğini, itirazda, davalı …. Kurulunca nihai olarak reddedildiğini, bu kararının haksız ve yersiz olduğunu, müvekkili markasının tanınmış marka olduğunu, davalının zaten tescili “…” markasının bulunduğunu, “… …” ibaresinin hiçbir markasal değeri bulunmadığını, bu tescilin amacının müvekkilinin markasının tanınmışlığından haksız bir yararlanma sağlayacağını, müvekkilinin markasının ayırt edici karakterini zedeleyeceğini ileri sürerek 2016-M-4941 sayılı kararının iptali ile diğer davalı tarafından başvurusu yapılan 08.12.2014 tarihli ve 2014/100887 sayılı “… … …” ibareli markanın 29, 30 ve 35. Sınıfın 05. Alt grubunda tescili halinde iptaline, hükümsüz sayılmasına ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Şirket vekili, YİDK kararının yerinde olduğunu, davacının … ibaresini içeren tek bir markası olduğunu, 4 adet …” ibaresini içeren markası olduğunu, davacının ticaretinin iddia edildiği gibi “…” ibaresi üzerinde değil “…” ibaresi üzerinden sürdürdüğünü, … ibareli bir kullanımının olmadığını, davacının … markası ile ilgili açıklamalarının iş bu dava ile ilgisi bulunmadığını, markaların benzer olmadığını, markaların karıştırılma ihtimalinin bulunmadığını, ayırt ediciliği zayıf olan ibareleri tercih eden kişilerin bu ibarenin birtakım ufak ilaveler yapılarak oluşturulan markalara katlanmak zorunda olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı … ve … vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalının 2014/100887 sayılı “şekil+… “… …” başvuru markasıyla davacının 2005/43000 sayılı “…” ibareli tescilli markası arasında dava konusu edilen markanın 29 ve 30. Sınıfında ve 35/05 alt grubu yönünden görsel ve sescil olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunduğu, dava konusu edilen 29, 30 ve 35/05 alt grubunda bulunan mal ve hizmetler yönünden taraf markaları arasında 556 Sayılı KHK’nın 8/1-b maddesindeki iltibas koşulu oluştuğu, davacının tanınmış olduğu iddia edilen markasından haksız yarar sağlanabileceği, onun itibarına zarar verebileceği veya onun ayırt edici karakterini zedeleyici sonuçlar doğurabileceğinin somut delillerle kanıtlanmadığından 556 sayılı KHK’nın 8/4 maddesindeki tanınmışlık koşulunun oluşmadığı, davalı başvurusunun kötü niyetli yapıldığının kanıtlanamadığı gerekçesi ile YİDK kararının iptaline yönelik açılan davanın kısmen kabulüne, dava konusu 2016-M-4941 sayılı YİDK kararının dava konusu edilen 2014/100887 sayılı markanın kapsamında yer alan 29. Sınıf, 30. Sınıf ve 35/05 alt grubunda yer alan mal/hizmetler yönünden YİDK kararının iptaline, diğer kısımlar yönünden davanın reddine, hükümsüzlük istemi yönünden açılan davanın kabulü ile, dava konusu 2016-M-4941 sayılı YİDK kararının dava konusu edilen 2014/100887 sayılı markanın kapsamında yer alan 29. Sınıf, 30. Sınıf ve 35/05 alt grubunda yer alan mal/hizmetler yönünden markanın hükümsüzlüğüne, sicilden terkin edilmesine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı Şirket vekili istinaf başvuru dilekçesinde, dava konusu kararın baştan sona hatalı olup, salt olarak hatalı bilirkişi raporuna dayandığını, müvekkilinin ağırlıklı faaliyet alanının unlu mamüller olduğunu, … kelimesinin, Anadolu’da egmek olarak teleffuz edildiğini, … markası ile … … … ibaresinin karıştırılmasının imkânsı.z olduğunu, … ibaresinin ayırt edici gücü zayıf tabir olduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … ve … vekili istinaf başvuru dilekçesinde, başvuruya konu işaret ile iddialara mesnet markalar arasında benzerlik bulunmadığını, markalarda yer alan … ibaresinden kaynaklı kısmi benzerliğin bütüncül algıda iltibasa yol açabilecek nitelikte olmadığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili katılma yolu ile istinaf başvuru dilekçesinde, bilirkişi raporunda 556 sayılı KHK’nın 8/4. maddesinde yer alan şartların oluştuğu ifade edilmiş olmasına rağmen yerel mahkeme aksine bir hüküm tahsis ettiğini, bu sebeple işbu dava konusu markanın tüm sınıflar yönünden hükümsüz kılınması/ iptal edilmesi gerektiğini ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararı iptali ve marka hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davalının 2014/100887 sayılı “şekil+… “… …” başvuru markasıyla davacının 2005/43000 sayılı “…” ibareli tescilli markası arasında dava konusu edilen markanın 29 ve 30. Sınıfında ve 35/05 alt grubu yönünden görsel ve sescil olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede 556 Sayılı KHK’nın 8/1-b maddesindeki iltibas koşulunun oluştuğu, davacının tanınmış olduğu iddia edilen markasından haksız yarar sağlanabileceği, onun itibarına zarar verebileceği veya onun ayırt edici karakterini zedeleyici sonuçlar doğurabileceğinin somut delillerle kanıtlanmadığı, davalının başvurusunun kötü niyetli yapıldığının ispatlanamadığı anlaşılmakla, davacı ile davalılar vekillerinin istinaf başvurularının esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Taraf vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı …’den
alınması gereken 59,30 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, istinaf başvurusunda yatırılan 44,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 14,90 TL’nin anılan davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı … ile davalı … ayrı ayrı alınması gereken 59,30 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, istinaf başvurusunda ayrı ayrı yatırılan 54,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 4,90 TL’nin davacı ve davalıdan ayrı ayrı tahsili ile Hazineye irat kaydına,
4-İstinaf aşamasında taraflarca yapılan yargılama giderlerinin uhdelerinde bırakılmasına,
5-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 16/12/2021 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 31/12/2021
….