Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/506 E. 2021/1653 K. 23.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/10/2019
NUMARASI …

DAVANIN KONUSU : YİDK Kararının İptali ve Marka Tescili

Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 23/10/2019 tarih ve 2018/98 E. – 2019/367 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı … tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, …. olarak “…” ibaresini ve dava konusu edilen markadaki kartal şeklini 1923 yılından beri markasal anlamda kullandıklarını, bu markayı dünyanın pekçok ülkesinde tescil ettirerek koruma altına aldıklarını, “… …” ibaresini de Türkiye’de 2011/61320 no ile tescil ettirdiklerini, şimdi aynı marka için tekrar tescil başvurusu yaptıklarını, 2016/57696 no tahtında yürüyen bu başvurunun ilanına davalı firma tarafından yapılan itirazın davalı Kurum tarafından nihai olarak kabulünün marka hukukuna aykırı olduğunu, zira “… …” ibaresi üzerinde önceki tarihlerde tescilli markalarından doğan kazanılmış haklarının bulunduğunu, o markanın da 09 ve 18. Sınıflar için tescilli olduğunu, önceki tarihli markalar ile kazanılmış hakların, sonradan tescil edilecek seri markalara sirayet edeceğinin kabul edildiği pekçok Yargıtay kararı bulunduğunu, ayrıca karşılaştırılan markaların birbirine benzemediğini, söz konusu markaların birden fazla unsurdan oluştuğunu ve markaların parçalara bölünerek benzerlik değerlendirilmesi yapılmasının doğru olmadığını, markaların görsel, işitsel ve anlamsal açıdan çok farklı olduklarını ileri sürerek YİDK’nın 2017-M-11191 sayılı kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı cevap vermemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının “şekil+… …” ibareli marka başvurusu ile davalının “…” asli unsurlu ibare içeren tescilli markaları arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel, sesçil ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunmadığı, işin uzmanı yahut dikkatli kişilerden oluşmayan, makûl düzeyde bilgilendirilmiş, marka ve başvuru konusu işareti aynı anda görüp detaylarını karşılaştırma olanağı bulunmayan, daha önce görüp yararlandığı markanın aşağı yukarı net anısının tesirinde olan ortalama düzeydeki alıcı kitlesinin, yargılama konusu mallar / hizmetler için ayırdığı satın alma / yararlanma süresi içinde, davacının “şekil+… …” ibareli başvuru markasını gördüğünde derhal ve hiç düşünmeden davalıya ait “…” asli unsurlu tescilli markalarından farklı bir marka olduğunu algılayabileceği, taraf marka işaretleri benzemediğinden 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesindeki iltibasın bulunmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne 2017-M-11191 sayılı YİDK kararının iptaline karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde, YİDK kararının yerinde bulunduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararının iptali ve marka tescili istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davacının “şekil+… …” ibareli marka başvurusu ile davalı Şrketin “…” asli unsurlu ibare içeren tescilli markaları arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel, sesçil ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunmadığı, 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesindeki koşulların oluşmadığı anlaşılmakla, davalı … vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı … Kurumundan alınması gereken 59,30 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davalı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 54,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 4,90 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davalı … vekili tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalı … üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 23/12/2021 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 31/12/2021