Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/495 E. 2021/1698 K. 30.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.

BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/10/2019
NUMARASI :…

DAVANIN KONUSU : FSEK’e Dayalı Telif Tazminatı

Taraflar arasında görülen davada … 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 07/10/2019 tarih ve 2018/364 E. – 2019/331 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi taraflarca istenmiş ve istinaf dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili, müvekkilinin 2000 yılında, ilköğretim çağı çocuklarına yönelik “…” isimli iki perdelik bir çocuk oyunu yazdığını ve bu oyunun,…..tarafından oyuna değer bulunarak repertuara alındığını, oyunun daha sonra, … Devlet Tiyatrosu’nda 2009-2010 sezonunda da sahnelendiğini, “…” isimli oyununun … Belediyesi tarafından, tespit edilebildiği kadarıyla, 2012, 2013, 2014 ve 2015 yılları süresince aralıksız olarak sahneye konulduğunu, Beypazarı ilçesinde turneye götürüldüğünü, oyunun ayrıca anılan Belediye adına … Büyükşehir Belediyesi tarafından da reklam olarak kullanıldığını farkettiğini ancak … Belediyesi’nin oyunun temsili için müvekkilinden izin almadığını, sözleşme akdedilmediğini ve telif ücreti de ödenmediğini, bu durum karşısında müvekkilinin … Belediyesi nezdinde yaptığı girişimlerden de sonuç alamadığını, müvekkilinin FSEK’in 24. maddesinde düzenlenen temsil hakkının ihlal edildiğini ileri sürerek, FSEK’in 68. maddesi uyarınca 3 kat 5.000,00 TL’nin ihlalin başladığı tarihten itibaren reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 09/07/2019 havale tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 24.000,00 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı … vekili, müvekkili Belediye tarafından 2012, 2013,2014 ve 2015 yıllarında ihalesi yapılan …..Hizmet Alım İşleri kapsamında yüklenici firmalar tarafından tiyatro oyunlarının oynandığını, ihalelerin şartnamelerine göre ihale kapsamında oynanan tiyatro oyunlarının telif ücretlerinin yüklenicilere ait olduğunu ve Belediye’nin hiçbir şekilde telif ücretinden sorumlu olmadığını, bu sebeple davanın husumetten reddi gerektiğini, davaya konu edilen oyunun 2013 yılında oynanmadığını, oyun metninin davacı tarafından, Belediyenin hizmet alımında bulunduğu yüklenici firmaların iş sözleşmesi ile anlaştığı oyunun yönetmenine e-posta yoluyla gönderildiğini, bunun, oyunun davacının bilgisi ve onayı dahilinde gösterildiğini ortaya koyduğunu, zaman aşımı definde bulunduklarını savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davaya konu “…” adlı oyunun FSEK’in 2. maddesi kapsamında eser niteliğini taşıdığı ve dosya mündericatına göre eser sahipliğinin davacıya ait olduğu, bu oyunun davacının izni olmadan ve sözleşme yapılmadan davalı tarafından 2012, 2014 ve 2015 yıllarında sahnelendiği, davalı kullanımının, davacı eser sahibinin FSEK’den kaynaklanan temsil hakkının ihlali niteliğinde olduğu, söz konusu oyunun rayiç bedelinin 8.000,00 TL olarak belirlendiği ve FSEK’in 68. maddesine göre 3 katı olan 24.000 TL telif tazminatının istenebileceği, davalı Belediyenin de davacıdan FSEK 52.nci maddeye göre yazılı iznini almadan bu oyunu birden çok kez temsilini sağladığından sorumlu bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, davacı tarafça talep edilen ve bilirkişi raporunda hesaplanan 24.000 TL telif tazminatının (5.000 TL’lik kısmı yönünden 2013 yılı başından geçerli olmak üzere ve 19.000 TL’lik kısmı yönünden de 09/07/2019 olan ıslah tarihinden itibaren geçerli olmak üzere hesaplanacak faizi ile) reeskont faizi ile birlikte davalı taraftan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili, dosyada mevcut bilirkişi raporunda dava konusu oyunun izinsiz olarak 2012, 2014 ve 2015 yıllarında oynandığının tespit edildiğini ve 2013 yılında oynandığına dair değerlendirmenin mahkemenin takdirinde olduğunun bildirildiği, mahkemece de oyunun 2012,2014 ve 2015 yıllarında oynandığının kabul edildiğini, ancak oyunun 2013 yılında da oynandığını, telif tazminatının neye göre hesaplandığının rapordan anlaşılamadığını, faiz başlangıç tarihinin 2013 yılından başlatılmasının hatalı olduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

Davalı vekili, söz konusu tiyatro oyunlarına ilişkin telif ücretlerinin yüklenici firmalara ait olduğunu, bu nedenle davanın husumetten reddinin gerektiğini, davacının bilgisi ve onayı dahilinde söz konusu oyunların sergilendiğini, tespit edilen varsayımsal sözleşme bedelinin fahiş olduğunu, üç kat tazminata hükmedilmesinin yasaya aykırı olduğunu, ayrıca taraflar arasındaki iş ticari olmadığından reeskont faizine hükmedilmesinin de hatalı bulunduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE :1- Dava, FSEK’in 68. maddesine dayalı tazminat istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, dava konusu “…” adlı tiyatro oyununun ilim ve edebiyat eseri olduğu, davacının bu oyunun eser sahibi bulunduğu, söz konusu oyunun davacı eser sahibinden izin alınmaksızın davalı tarafından sahnelendiği, her ne kadar davalı tarafça, yapılan sözleşmeler çerçevesinde telif ücretinden yüklenici şirketlerin sorumlu olduğu savunulmuş ise de oyunların gösterilmesini sağlayan davalının, davacının eser sahipliğinden kaynaklanan hakkının ihlalinden sorumlu bulunduğu, sözleşme hükümlerinin iç ilişkide dikkate alınacağı, yine davacının izni ile söz konusu oyunun gösterildiği savunmasının da ispat edilemediği, davacı tarafça oyunun 2013 yılında da gösterildiği ileri sürülmüş ise de bu iddianın kanıtlanamadığı, bu hususta davacı tarafça sunulan gazete kupürünün anılan iddianın ispatına yeterli olmadığı, zira gazete kupüründe oyunun davalı tarafından gösterildiğine dair bir bilginin olmadığı, oyunun rayiç bedelinin de uzman bilirkişi heyeti tarafından usulüne uygun biçimde belirlendiği, davacı tarafça talep edildiğinden FSEK’in 68. maddesi uyarınca belirlenen rayiç bedelin üç katına hükmedilmesinde de bir isabetsizlik olmadığı anlaşılmakla, taraf vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair istinaf itirazlarının reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.
2-Ancak, davacı tarafça FSEK’in 68. maddesi uyarınca tazminat talep edilmiş olup, ilk derece mahkemesince ise gerekçesi de gösterilmeksizin hüküm altına alınan tazminatın 5.000,00 TL’lik kısmına 2013 yılı başından, 19.000,00 TL’lik kısmına ise ıslah tarihi olan 09.07.2019 tarihinden itibaren faize hükmedilmiştir. Oysa, davalının eylemi esasen haksız fiil niteliğinde bulunduğundan ve haksız fiilin gerçekleştiği tarihte temerrüte düşüldüğünden, bu tarihten itibaren faiz talep edilmesi mümkündür. Davacı tarafça da ihlalin başladığı tarihten itibaren faiz talep edilmiş ancak söz konusu oyunlarının hangi tarihte sahnelendiği ispat edilememiştir. Bu durumda her yıl için sergilenen oyun için, yılın son gününden itibaren faiz işletilmesi gerekirken, yazılı şekilde faize hükmedilmesi doğru olmamış, davacı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf itirazı haklı bulunmuştur.
Öte yandan, hüküm altına alınan tazminata reeskont faizi işletilmiş ise de 6102 sayılı TTK’nın 4/1-d maddesi uyarınca fikri mülkiyet hukukuna dair mevzuatta öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava olmakla birlikte anılan bendin son cümlesi uyarınca herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır. Somut olayda, tarafların tacir olmadığı, dava konusu uyuşmazlığın da ticari iş ya da ticari dava niteliğinde olmadığı ve herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmediği gözetildiğinde, hüküm altına alınan tazminata yasal faiz işletilmesi gerekirken reeskont faizine hükmedilmesi doğru olmamış, davalı vekilinin de bu yöne ilişkin istinaf itirazları haklı bulunmuştur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin istinaf itirazları yerinde olduğundan, Dairemizce taraf vekillerinin istinaf başvurularının kabulü ile HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiş, her ne kadar Dairemizce ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulması gerekmişse de, yerel mahkeme kararının esasına ilişkin bir değişiklik yapılmayıp, sadece faizin başlangıç tarihine ve türüne ilişkin kısım için yeniden hüküm kurulduğundan, ilk derece mahkemesinin kararının verildiği tarihte geçerli bulunan harç ve vekalet ücreti tutarları dikkate alınmıştır.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı ile davalı vekillerinin sair istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı ve davalı vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kabulü ile … 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 07/10/2019 gün ve 2018/364 E. – 2019/331 K. sayılı kararın KALDIRILMASINA,
3-Davanın KABULÜ ile 24.000,00.TL telif tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, hüküm altına alınan tazminatın 18.000,00 TL’lik kısmına 31.12.2012, 3.000,00 TL’lik kısmına 31.12.2014 ve 3.000,00 TL’lik kısmına 31.12.2015 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine,
4-Harçlar Kanunu’na göre alınması gereken 1.639,44.TL nispi karar ve ilam harcından peşin ve ıslah harcı olarak alınan 409,87.TL harcın mahsubu ile bakiye 1.229,57.TL’nin davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan, ilk derece mahkemesi karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 3.931,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davanın kabulüne karar verildiğinden ve yalnızca feri nitelikteki faizin türü yönünden dava yerinde görülmediğinden, davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Davacı tarafından ilk derece yargılaması sırasında yapılan 1.800,00.TL bilirkişi ücreti, 102,50.TL tebligat ve posta masrafı ile istinaf aşamasında yapılan 128,00.TL tebligat ve posta giderleri olmak üzere toplam 2.030,50.TL yargılama giderine, 409,87.TL peşin ve ıslah harcı ile 35,90.TL başvuru harç tutarı eklenerek oluşan toplam 2.476,27.TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
9-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen taraflara iadesine (HMK m.333),
10-Davacı ve davalı tarafından istinaf başvurusunda ayrı ayrı yatırılan 409,86.TL nispi istinaf karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı ve davalıya ayrı ayrı iadesine,
11-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
12-Karar tebliği ve harç tahsil işlemlerinin yerel mahkeme tarafından yaptırılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 30/12/2021 tarihinde HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 27/01/2022

….