Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/487 E. 2021/1697 K. 30.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

…..
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
…..

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/09/2019
NUMARASI ……

DAVANIN KONUSU : Tasarım Hakkına Tecavüzün ve Haksız Rekabetin Tespiti, Durdurulması, Önlenmesi, Maddi ve Manevi Tazminat

Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 18/09/2019 tarih ve 2017/358 E. – 2019/300 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve istinaf dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkili Şirket adına tescill…….sayılı çoklu tasarımın bulunduğunu, davalının bu tasarımın 3.1 ve 68.1 numaralarında yer alan elbiselerin birebir aynılarını müvekkilinden izin almadan üreterek piyasaya sürdüğünü, davalının eyleminin mahkeme eliyle tespit edildiğini, söz konusu davalı eylemlerinin müvekkilinin tasarım tescilinden doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunu ileri sürerek, davalı Şirketin fiilinin, müvekkili Şirketin tasarım hakkına tecavüz ve haksız rekabet niteliğinde olduğunun tespitine, bu fiillerin durdurulmasına ve önlenmesine, tecavüz teşkil eden ürünlere el konulmasına ve imhasına, 1.000,00 TL maddi, 100.000,00 manevi tazminatın 18/08/2017 tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, hükmün ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Şirket vekili, müvekkil Şirketin, davacının tasarımlarından doğan haklarına tecavüz niteliği taşıyan bir fiilinin söz konusu olmadığını, davacının tescil ettirmiş olduğu davaya konu her iki tasarımın da 6769 SMK’nın 56. maddesine göre yenilik ve ayırt edicilik özelliklerini haiz olmadığını, davacı tarafından tescil edilen tasarımın piyasada harcı alem olarak birçok firma ve marka adı ve etiketi ile satışı yapılan ürün olduğunu, yenilik niteliğini haiz olmayan ürünün korunmasının mümkün olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davalı tarafın adresinde yapılan tespitte satışa sunulan bayan tekstil giysi ürünlerinin, davacıya ait 2016 08135-3.1 sıra numarasıyla tescilli tasarımının belirgin benzeri olduğu ve bu eylemin 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 81. maddesine aykırılık oluşturduğu, davacı adına tescilli 2016 08135-68.1 sayılı tasarıma ise benzer olmadıkları ve bu yönden davacı tarafın tasarım haklarının ihlal edilmediği, davacının seçenek tazminat talebi olan yoksun kaldığı kazancın 4.528,50 TL olarak belirlenmesine rağmen talep 1.000 TL. olduğundan (talepten fazlasına hükmedilemeyeceğinden) bu miktar üzerinden 18/08/2017 tarihinden işleyecek ticari faiziyle maddi tazminata hükmedildiği, davalı tarafın eyleminin, davacının tescilli tasarımını ihlal ettiğinden ve haksız rekabet oluşturduğundan bu durumun davacının müşteri potansiyelini, itibarını, tasarımının değerini olumsuz etkileyebileceği, bu nedenle takdiren 10.000,00 TL manevi tazminata hükmedildiği, kararın hüküm özetinin ilanında davacının menfaati olduğundan bu talebin kısmen kabul edildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalı taraf eyleminin davacının 2016/08135 sayılı 3.1 sıra numaralı tasarım hakkına tecavüz haksız rekabet oluşturduğunun tespitine, tecavüzün durdurulmasına, önlenmesine, kaldırılmasına, dava dilekçesinde belirtilen 1.000,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminatın 18/08/2017 tarihinden işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, el konulan ürünlerin imhasına, kararın hüküm özetinin ilanına karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, yerel mahkemeye sunulan 20.10.2018 tarihli ve 06.03.2019 tarihli bilirkişi kurulu ek raporlarındaki “tazminata ilişkin değerlendirme” kısmında yapılan hesaplamanın kanuna ve içtihatlara aykırı olduğundan, bu hesaplamanın hükme esas alınmasının doğru olmadığını, müvekkil Şirketin dava konusu ürünün satışından elde ettiği kar oranının da eksik hesaplandığını, 6769 sayılı Yasanın 151/2-a maddesi uyarınca hesaplama yapılırken her iki tarafın ticari kayıtlarının uzman bilirkişilerce detaylı bir şekilde incelenerek tecavüzün boyutunun ve kar oranının net bir şekilde belirlenmesinin gerektiğin…..escil numaralı, 68.1 sıra numaralı tescilli tasarıma ilişkin olarak ürünlerin benzer olmadığı ve müvekkil şirketin tasarım hakkının ihlal edilmediği yönünde yapılan değerlendirmenin de usul ve yasaya aykırı olduğunu, takdir edilen manevi tazminatın düşük bulunduğunu, müvekkil şirket lehine hükmedilen vekalet ücretinin de hatalı olduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, 1.000 TL maddi tazminat miktarına göre karar verilen 10.000 TL manevi tazminatın fahiş olduğunu, müvekkiline ait net kazancın doğru bir şekilde hesaplanmadığını, SMK’nın 151/2- (a) bendi gereği nedensellik bağının davacı tarafça ispatlanması, hesaplama yapılırken de bu hususun göz önünde bulundurulması gerektiğini, ek raporda hesaplanan 4.528,50 TL’lik yoksun kalınan kazanç miktarının çok afaki ve hakkaniyetsiz olduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, tasarım hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, durdurulması, önlenmesi ile maddi ve manevi tazminat
istemlerine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davalı iş yerinde tespit edilen ürünlerin davacı adına tescilli 2016 08135-3.1 numaralı tasarıma tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiği, davacı tarafça dayanılan… sayılı tasarıma ise bir tecavüzün bulunmadığı, talep edilebilecek maddi tazminatın usul ve yasaya uygun biçimde belirlendiği, yine mahkemece hüküm altına alınan manevi tazminatın da somut olayın özelliklerine ve hakkaniyete uygun bulunduğu, maddi tazminat talebi yönünden dava değeri harcı yatırılan 1.000,00 TL olduğundan bu miktar üzerinden vekalet ücretinin belirlenmesinin de yerinde olduğu anlaşılmakla, taraf vekillerinin istinaf başvurularının esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı ve davalı vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacıdan alınması gereken 59,30.TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 54,40.TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 4,90 TL’nin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davalıdan alınması gereken 751,41.TL nispi istinaf karar ve ilam harcından davalı tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 54,40.TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 697,01.TL’nin davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
4-İstinaf aşamasında davacı ile davalılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin uhdelerinde bırakılmasına,
5-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 30/12/2021 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 27/01/2022

…..

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.