Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/47 E. 2021/1298 K. 21.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ


T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/10/2019
NUMARASI :….
DAVANIN KONUSU : YİDK Kararının İptali ile Marka Hükümsüzlüğü

Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 17/10/2019 tarih ve…. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı … tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili, müvekkili şirketin tüm dünyada tanınan, sektörünün önde gelen ve birçok ülkede faaliyet gösteren Hindistan menşeli … grubuna dahil bir şirket olduğunu, bu grubun polyester film ve reçine üretimi sektörlerinde faaliyet gösterdiğini, “…” markasının Türkiye’de ilk olarak müvekkili şirket tarafından kullanıldığını ve sektöre kazandırıldığını, aynı zamanda bu ibareyi ticaret unvanında da kullandığını, davalının müvekkiline gönderdiği noter ihtarnamesi ile müvekkilinin markasının kendi adlarına tescilli olduğunu söyledikleri “… …” markasına tecavüz ettiğini ileri sürdüğünü, oysa “…” markası üzerinde öncelikli hak sahibinin müvekkili olduğunu ve yine ticaret unvanı ile de bu ibareyi koruma altına aldığını, davalının aynı ibareyi … sayı ile 18.06.2015 tarihinde 35. sınıf hizmetleri kapsayacak şekilde başvuru konusu yaptığını, müvekkilinin başvuruya yaptığı itirazların … sayılı YİDK kararı ile reddedildiğini, davalının bu marka gibi pek çok tanınmış markayı da kötü niyetli olarak tescil başvurusuna konu ettiğini, birebir emsal olayda, müvekkili şirketin davacı, …’in ise davalı olduğu İstanbul 4. FSHHM’nin … sayılı dosyasında, … sayılı “… …” markasının hükümsüzlüğüne karar verildiğini, anılan kararın kesinleşmiş olduğunu ileri sürerek, davalı … YİDK kararının iptalini ve diğer davalı markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, müvekkili kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı … savunmada bulunmamıştır.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, davalı tarafça marka başvurusuna konu edilen …. sayılı marka açısından, davacının söz konusu markayı kullandığı emtialar ve ticari faaliyetleri göz önüne alındığında, dava konusu marka kapsamındaki “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Kağıt, karton (mukavva); kağıt veya karton malzemeden mamul ambalajlama ve sarma malzemeleri. Plastik malzemeden mamul ambalajlama ve sarma malzemeleri. Matbaa ve ciltleme malzemeleri. Kauçuk, gütaperka, lastik, amyant (asbest), mika veya bunlardan mamul toz, levha, çubuk ve folyo halinde yarı mamul sentetik malzemeler. Yalıtım, dolgu ve tıkama malzemeleri: yalıtım amaçlı kullanılan boyalar, yalıtım için kumaşlar, yalıtım amaçlı bantlar, yalıtım için örtüler mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” emtiaları yönünden, davacı yanın üstün ve gerçek hak sahipliğinin bulunduğu, başvuru kapsamındaki sair emtialar açısından ise dosyaya sunulan delillerin davacı tarafın üstün hak sahipliğini ortaya koymaya elverişli olmadığı, bununla birlikte dava konusu başvurunun, özellikle davalı tarafça daha önce …. sayısı ile dava konusu edilen “… …” markasının İstanbul 4. FSHHM’nin…. sayılı ve 16.05.2017 tarihli kararı neticesinde hükümsüzlüğüne karar verilmiş olmasından sadece iki gün sonra, 18.05.2017 tarihinde başvuru konusu edilmiş olması ve bilirkişi raporu kapsamında açıklanan sair nedenlerle TMK 2. maddesine aykırı, kötü niyetli bir başvuru olarak kabul edilebileceği, böyle bir durumda ise başvurunun kapsamındaki tüm emtialar açısından hükümsüzlüğünün gerekeceği gerekçesiyle davanın kabulüne, ….. YİDK’nın 10/10/2017 tarih …. sayılı kararının iptaline, … sayı ile tescilli markanın tüm mal ve hizmetler yönünden hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde, davacı tarafından itiraz sırasında “…” ibaresinin Türkiye’de marka olarak kullanıldığını gösterir bilgi ve belgelerin sunulmadığını, … kararın verildiği tarihteki koşullara göre inceleme yapabileceğini, 556 sayılı KHK’nın 8/3. maddesi koşullarının davacı yararına sağlandığının ispatlanamadığını, davacı tarafça kötü niyet iddiasını destekler nitelikte yeterli delilin de sunulamadığını ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararının iptali ile marka hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve davacının dava konusu başvurudan yaklaşık 10 yıl öncesinde, Türkiye’de faaliyetine başladığı ve özellikle yalıtım ve kaplama alanında yaptığı tanıtımın büyüklüğü nazara alındığında, 556 sayılı KHK.’nın 8/3. maddesi uyarınca başvuru kapsamındaki bir kısım hizmetler yönünden öncelik hakkını kazandığı, “…” ibaresinin hiçbir karşılığının bulunmadığı ve yurt dışında davacının bağlı bulunduğu gurup şirketlerinin tanınmış markalarından birisi olduğu nazara alındığında, aynı sektörde faaliyet gösteren davalının, 2004 yılından bu yana da Türkiye’de kullanılan bu markadan haberdar olmaksızın, bu ibareyi tesadüfen seçmiş olması ihtimalinin hayatın olağan akışına aykırı bulunduğu, davalının davacı markasının tanınmışlığından haksız yararlanmak veya tescilini engellemek amacıyla kötü niyetle hareket ettiği anlaşılmakla, davalı … vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı … Kurumundan alınması gereken 59,30 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davalı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 44,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 14,90 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davalı … vekili tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalı … üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına dair,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 21/10/2021 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 21/10/2021

Başkan

Üye

Üye

Katip