Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/463 E. 2021/1735 K. 30.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/04/2019
NUMARASI …

DAVA : Marka ile İlgili Kurum Kararının İptali, Marka Hükümsüzlüğü

Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 12/04/2019 tarih ve 2015/79 E. – 2019/211 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı ve davalılar … ile … San. ve Tic. A.Ş. tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkili … … AŞ’nin süt ve süt ürünleri, sebze ve meyve suları, meşrubatlar, su ürünleri üretim ve satış faaliyetleri ile iştigal ettiğini, diğer müvekkili … … …. AŞ’nin ise tarım ürünleri ve hayvan yemleri ürünlerinin üretim ve satış faaliyetleri ile iştigal ettiğini, müvekkili … ….0 sayılı “… … …”…. sayılı “… ….sayılı “… …” ibareli markaların sahibi olduğunu, müvekkili şirketlerin açıklanan faaliyet alanlarında “…” ibareli pek çok markanın sahibi olduğunu, markalarını uzun süre kesintisiz olarak kullanarak maruf ve meşhur hale getirdiğini, müvekkillerinin 88548 sayılı “…”, 088548 sayılı “…”, 145081 sayılı “…”, 98 001505 sayılı “…”, 98 008427 sayılı “…”, 2000 01502 sayılı “…”…. adına tescilli olduğunu, ancak gerek söz konusu şirketin müvekkili ile aynı şirketler topluluğu bünyesinde bulunması gerekse de söz konusu markayı taşıyan ürünlerin müvekkili … … tarafından satılması karşısında davacı müvekkillerinin “… …” ibareli marka üzerinde de hak sahibi olduklarını, müvekkillerinin “…” ibareli markaların bilinirliğine rağmen davalı Şirketin 27.04.2013 tarihinde 2013/38799 sayılı “…” ibareli marka başvurusunda bulunduğunu, müvekkili şirketler tarafından başvurunun ilanına itiraz edildiğini, YİDK tarafından itirazların kısmen reddedildiğini ve davalı markasının 05. ve 31. Sınıflardaki mallar için tescilinin devamına karar verildiğini, YİDK kararının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davalıya ait “…” ibareli marka başvurusunun 556 sayılı KHK’nın 8/1-b ve 8/4 maddeleri gereği reddi gerektiğini, markalar arasında iltibasa neden olacak derecede benzerlik bulunduğunu, müvekkili şirket markaları “tanınmış marka” statüsünde olduğundan davalı markasının sadece benzer sınıflarda değil tüm emtia sınıflarında tescilinin mümkün olmadığını, davalı şirket markası ile müvekkili şirket markalarının görsel, işitsel açıdan benzer olduğunu ileri sürerek davalının ….. sayılı “…” ibareli marka başvurusuna müvekkili şirketler tarafından yapılan itirazların kısmen reddine ve tescil işlemlerinin devamına ilişkin 22.12.2014 gün vey… sayılı YİDK kararının iptaline ve başvuru tescil edilmiş ise tescil edilen markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmesini istemiştir.
Davalı Şirket vekili, müvekkili markasının … ve … ibarelerinden oluştuğunu, davacı yanın benzerlik iddiasında bulunurken markayı bütün olarak ele almadığını, ibarenin ortasındaki kelime dizilişine dayandığını ve bu suretle varılan benzerlik kanısının yerinde olmadığını, “…” ile “…” esas unsurlu markalar arasında görsel, fonetik ve anlamsal açıdan hiçbir benzerlik bulunmadığını, tesciline izin verilen 05. ve 31. sınıf mallarda davacı markalarının tescilli olmadığını, bu sebeple de alakasız bir sektöre ilişkin tanınmış marka korumasından yararlanamayacağını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı ……. vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma, mübayenet giderici rapor ve tüm dosya kapsamına göre, davacı … Sanayi A.Ş yönünden, davalının başvurusuna konu markasının asli ayırt edici unsurunun … ibaresi olduğu, davacının tüm markalarında da ayırt edici esaslı unsurun “…” ibaresi olduğu, davalının başvurusunda ayırt ediciliğin … ibareleri üzerinde yoğunlaştığı, taraf markalarının emtia listelerinin 31. Sınıfın çekişmeli tüm alt grupları (31/02, 04, 05, 06. alt gruplar) açısından aynı/aynı tür mallardan oluştuğu ancak 05. sınıftaki çekişmeli mallar bakımından ise taraf markalarının emtia listelerinin farklı mallardan oluştuğu, davacı … … ….. A.Ş. yönünden davalı Şirketin … markası ile davacının … ibareli markaları arasında ortak esaslı unsur olan … ibaresinden kaynaklı benzerlik ve iltibas tehlikesi bulunduğu, taraf markalarının emtia listeleri 31. Sınıfın çekişmeli tüm alt grupları (31/02, 04, 05, 06. alt gruplar) açısından aynı/aynı tür mallardan oluştuğu, 05. sınıftaki çekişmeli mallar bakımından ise taraf markalarının emtia listelerinin farklı mallardan oluştuğu, … ibareli davalı markasının 05. Sınıftaki farklı mallar üzerinde tescili yönünden 556 sayılı KHK’nın 8/4 maddesi anlamında bir tescil engeli bulunmadığı, somut olayda 556 sayılı KHK’nin 8/5 maddesi anlamında bir tescil engeli oluşturmadığı gerekçesi ile her iki davacı yönünden davanın kısmen kabul kısmen reddi ile YİDK’nın 22/12/2014 tarih…..sayılı kararının davacıların itirazlarının kısmen reddiyle ilgili kısım yönünden kısmen 31 sınıfta 02 grup ormancılık ürünleri 04 grupta canlı ve kurutulmuş bitkiler ve otlar 05 grupta hayvan yemleri 06 grupta malt (insan tüketimi için olmayan) ürünler yönünden iptaline, YİDK iptaline yönelik fazlaya dair talebin reddine, Hükümsüzlük talebinin her iki davacı yönünden kısmen kabul kısmen reddi ile, davalı adına tescilil 2013/38779 sayılı … ibareli markanın tescilli olduğu 31 sınıfta 02 grup ormancılık ürünleri 04 grupta canlı ve kurutulmuş bitkiler ve otlar 05 grupta hayvan yemleri 06 grupta malt (insan tüketimi için olmayan) ürünler yönünden hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, Hükümsüzlükle ilgili fazlaya dair talebin reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde, mahkemece yapılan yargılama neticesinde, müvekkili şirketler tarafından yapılan itirazın kısmen reddine ilişkin kararın iptaline yönelik olarak ikame edilen dosyada, müvekkili şirketlerin itirazlarının tüm mal ve hizmetler yönünden kabulüne karar verilmesi gerekirken, yalnızca bir kısım mal ve hizmetler yönünden kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı bulunduğunu, dosyaya sunulan ve 27/04/2018 tarihli bilirkişi raporuna ilişkin beyan ve itirazlar değerlendirilmemiş olup, iş bu rapor doğrultusunda hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı bulunduğunu, davalı markasının tescil edilmek istendiği tüm mal ve hizmetler yönünden 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi uyarınca davalı başvurusu ile müvekkili şirketlere ait “…” esas unsurlu markalar arasında iltibas bulunduğunu, müvekkili şirketlere ait markaların bilirkişilerce de kabul edilmiş tanınmışlık vasfı sebebiyle 556 sayılı KHK’nın 8/4 maddesi yönünden de davalı başvurusunun 05. sınıftaki farklı mallar üzerinde tescil engeli taşıdığı açıktır. buna rağmen yerel mahkemece davamızın kısmen reddine karar verilmesi usul ve yasaya bulunduğunu, ayrıca, davalının başvuru konusu markasının tescil edilmek istendiği sınıflara dahil mal ve hizmetlerin tamamı dağıtım ve satış kanalları, kullanım amaç ve yöntemleri, birbirini tamamlama veya ikame imkanı gibi kriterler de göz önüne alındığında müvekkili şirketlere ait markaların tescil kapsamındaki mallar ve hizmetler ile benzer bulunduğunu, kaldı ki, dava konusu markanın aynı zamanda 556 sayılı khk’ nın 8/3 ve 8/5 maddeleri yönünden yapılacak inceleme neticesinde tescil edilmesinin mümkün bulunmadığını, davalı şirket başvurusunun kötüniyetli olduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
Davalı şirket vekili istinaf başvuru dilekçesinde, müvekkilinin markasının kapsamı ile davacıların markalarının kapsamları arasında benzerlik bulunmadığını, 31. Sınıfta da hiçbir benzer emtia olmadığını, davanın kısmen kabulünün yerinde olmadığını, eksik inceleme ile karar verildiğini, davacıların tanınmışlığının sektörel düzeyde olduğunu, … ibaresinin ayırt ediciliğinin zayıf bulunduğunu, dosyada iki davacı bulunmasına ragmen tek vekalet ücretinin hatalı olduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … ve Marka Kurumu vekili istinaf başvuru dilekçesinde, dava konusu markanın benzer bulunmadığını, davacıların markalır ile karıştırılmayacağını, kısmen Kabul kararının yerinde bulunmadığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : 1-Dava, marka ile ilgili Kurum kararlarının iptali ve |marka hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davalı Şirketin başvurusuna konu markasının asli ayırt edici unsurunun “…” ibaresi olduğu, davacıların tüm markalarında da ayırt edici esaslı unsurun “…” ibaresi olduğu, davalı Şirketin başvurusundaki ayırt ediciliğin “…” ibareleri üzerinde yoğunlaştığı, diğer yandan taraf markalarının emtia listelerinin mübayenet gideren bilirkişi raporunda da belirlendiği üzere 31. Sınıfın yönünden kısmen aynı/benzer ancak 05. sınıftaki çekişmeli mallar bakımından ise taraf markalarının emtia listelerinin farklı mallardan oluştuğu, “…” ibareli davalı markasının 05. Sınıftaki farklı mallar üzerinde tescili yönünden 556 sayılı KHK’nın 8/4. maddesi anlamında bir tescil engelinin bulunmadığı, somut olayda 556 sayılı KHK’nin 8/5 maddesi anlamında bir tescil engeli oluşturmadığı anlaşılmakla taraf vekillerinin diğer istinaf itirazlarının reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.
2-Ancak, mahkemece, yerinde olarak, her iki davacı yönünden ayrı dava bulunduğu kabul edilerek ayrı ayrı hüküm kurulmuş ise de, vekalet ücretine hükmedilirken bu hususun göz önünde bulundurulmaması yerinde olmamıştır.
Bu durumda Dairemizce HMK’nın 353/1-b-2. maddesine göre, yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmişse “düzelterek yeniden esas hakkında” duruşma yapılmadan karar verilmelidir. Diğer bir ifade ile kanun koyucu, temyiz kanun yolunda Yargıtay tarafından verilen yerel mahkeme hükmünün düzeltilerek onanması kararını, istinaf mahkemeleri için öngörmemiş, bu halde istinaf mahkemesince yeniden esas hakkında karar verilmesini istemiştir. Mahkemece yapılan bu yanlışlığın giderilmesinin ise yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği anlaşıldığından, taraf vekillerinin istinaf başvurusunun kabulü ile aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Taraf vekillerinin diğer istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Taraf vekillerinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kabulü ile, Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 12/04/2019 gün ve 2015/79 E. – 2019/211 K. sayılı kararın KALDIRILMASINA;
3-YİDK iptaline yönelik davanın her iki davacı yönünden davanın KISMEN KABULÜ ile … Kurumunun 2014-M-16694 sayılı YİDK kararının kararının davacıların itirazlarının kısmen reddiyle ilgili kısım yönünden kısmen 31 sınıfta 02 grup ormancılık ürünleri 04 grupta canlı ve kurutulmuş bitkiler ve otlar 05 grupta hayvan yemleri 06 grupta malt (insan tüketimi için olmayan) ürünler yönünden İPTALİNE, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
4-Hükümsüzlük davasının her iki davacı yönünden KISMEN KABULÜ ile, davalı Şirket adına tescil edilen 2013/38779 sayılı … ibareli markanın tescilli olduğu 31 sınıfta 02 grup ormancılık ürünleri 04 grupta canlı ve kurutulmuş bitkiler ve otlar 05 grupta hayvan yemleri 06 grupta malt (insan tüketimi için olmayan) ürünler yönünden HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE ve sicilden terkinine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
5-Harçlar Kanunu’na göre alınması gereken 59,30.TL maktu karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 35,90.TL harcın mahsubu ile bakiye 23,40.TL’nin davalılardan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
6-Davacılar kendilerini vekille temsil ettirmiş olduğundan, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre davacılar için ayrı ayrı belirlenen 7.375,00’er TL maktu vekalet ücretlerinin davalılardan alınarak davacılara verilmesine,
7-Davacı … AŞ yönünden, davalılar kendilerini vekille temsil ettirmiş olduğundan, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 7.375,00.TL maktu vekalet ücretinin bu davacıdan davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
8-Davacı … AŞ yönünden, davalılar kendilerini vekille temsil ettirmiş olduğundan, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 7.375,00.TL maktu vekalet ücretinin bu davacıdan davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
9-Davacı tarafından ilk derece mahkemesinde yapılan 1.800,00.TL bilirkişi ücreti, 321,21.TL tebligat ve posta masrafı ile istinaf aşamasında yapılan 92,40.TL tebligat ve posta masrafından oluşan toplam 2.213,61.TL’nin, davanın kabul ve ret oranına göre takdiren 1/2 kabul edilerek 1.106,80.TL.’ye, 35,90.TL başvurma harcı ve 35,90.TL peşin harç tutarı eklenerek oluşan toplam 1.178,60.TL.’nin davalılardan alınarak davacılara verilmesine, bakiyesinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
10-Davalılar tarafından ilk derece ve istinaf aşamasında yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
11-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen davacılara iadesine (HMK m.333),
12-Davacılar ve davalılardan ayrı ayrı peşin olarak alınan 54,40.TL maktu istinaf karar ve ilam harcının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara ve davalılara ayrı ayrı iadesine,
13-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına dair,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 30/12/2021 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 31/12/2021