Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/41 E. 2021/1344 K. 26.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ


T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/10/2019
NUMARASI : ….

Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesİ’nce verilen 10/10/2019 tarih ve … sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı … tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili, asıl ve birleşen davalarda, müvekkili şirketin dış cephe aydınlatma ürünlerinin imalatı sektöründe faaliyet gösterdiğini, davalılar tarafından davacı şirket adına tescilli ……. sayılı tasarımlar ile tescilsiz korunan …..” isimli tasarımlardan doğan haklarını ihlal eder boyutta “…” internet sitesinde ticari faaliyette bulunulduğunun tespit edildiğini, Ankara 4. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin…. D.iş sayılı dosyası kapsamında yapılan tespit sonrasında, 22.05.2017 tarihinde davalılar aleyhine, davalılara ait “…” adlı internet sitesinde her türlü pazarlama, ticarete sunulma ve reklam yapılması faaliyetlerinin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararının verildiğini, davalıların anılan internet sayfasında aynı zamanda davacı şirket tarafından adına tescilli ve tescilsiz korunan tasarımlarının, davacı adına kayıtlı web sayfasında sunulması için çekilen üç boyutlu fotoğraflarını da kullandığını ve eser niteliğindeki bu unsurların kullanılmasının, aynı zamanda 5846 sayılı Yasaya muhalefet olduğunu, davalıların eylemlerinin aynı zamanda TTK 54 ve devamı maddeleri gereğince haksız rekabet teşkil ettiğini, “…. isimli tasarımının davacı tarafından herhangi bir alışverişe konu edilmediğini, söz konusu tasarımın davacıya ait “…..” web sayfasında 2016 yılı Nisan ayından beri kamuya sergilendiğini ileri sürerek, davacının tasarımlarından kaynaklı haklarına 6769 sayılı SMK’nın 81 ve 149. maddeleri kapsamında tecavüzün tespitini, men’ini ve ref’ini, varsa tecavüz oluşturan ürünler ile bunların üretiminde münhasıran kullanılan cihaz, makine gibi araçlara el konulmasını, mahkeme hükmünün ilanını, “…” alan adına erişimin engellenmesini, 5846 sayılı Kanun gereği eser mahiyetinde olduğu iddia olunan görsellerin, anılan web sitesinde izinsiz kullanımı nedeniyle tecavüz edildiğinin tespitini, TTK’nın haksız rekabet hükümlerine ayrılık teşkil ettiği iddia olunan eylemlerin tespitini, men’ini ve ref’ini, davacı adına tescilli ve tescilsiz her bir tasarım için 5.000,-’er TL olmak üzere toplam 20.000,-TL manevi tazminatın, tespit tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar, asıl ve birleşen davaların reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, davalıların eylemlerinin davacının tasarım tescilinden doğan haklarına tecavüz teşkil ettiği, davacının tescilsiz kamuya sunduğu “…” isimli ürünle ilgili haksız rekabet yarattığı, 10.000,00-TL manevi tazminatın hakkaniyete uygun olacağı gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne, davacı adına tescilli ….. sayılı tasarımlar ve davacıya ait “…” isimli tescilsiz tasarımdan doğan haklarına tecavüz teşkil eden eylemlerin tespitine, men’ine ve ref’ine, davalıların eylemlerinin davacının eser sahipliğinden doğan mali ve manevi haklara tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, davacının tasarım hakkına tecavüz teşkil eden her türlü ürün ile bunların üretiminde kullanılan kalıpların ve ayrıca ürünün tanıtımının gerçekleştirildiği katalog, broşür ve bunun gibi her türlü tanıtım vasıtasına el konulmasına ve bunların imhasına, ihlal konusu görsellerin yer aldığı linklere erişimin engellenmesine, her bir tasarım için 2.500,00.-TL olmak üzere toplam 10.000,00.-TL manevi tazminatın davalılardan alınarak davacıya ödenmesine, tespit tarihi olan 19.04.2017 tarihinden itibaren alacağa ticari faiz işletilmesine, hüküm özetinin ilanına karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde, müvekkilinin husumet itirazlarının dikkate alınmadığını, müvekkilinin “…” adlı internet sitesinin sahibi olmadığını, davalılardan …’in dahi savunmasında müvekkilini tanımadığını ve diğer davalı …’a tebliğat geldiğinde söz konusu siteden bu görselleri sildiğini ifade ettiğini, davalı …’ın ise savunmasında, “…” alan adının 10.06.2013 tarihinde …’in talebi üzerine tescil edildiğini ve irtibat numaralarının…. olduğunu beyan ettiğini, “….com” sitesinde belirtilen adreslerinin hiçbirinin müvekkiliyle bağlantısının bulunmadığını, dolayısıyla müvekkilinin diğer davalılarla bir ilgisinin olmadığının açık bir şekilde anlaşıldığını, ayrıca bilirkişi raporuna dayanak alınan görsellerin sadece davacı tarafından sunulduğunu, mahkeme tarafından bir tespitin yapılmadığını ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Asıl ve birleşen davalar, tasarım hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, giderilmesi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Gerek Ankara 4. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … D.iş sayılı tespit dosyası kapsamında, gerekse işbu dava sırasında yapılan bilirkişi incelemeleri ile “…” alan adlı internet sitesinde, davacının internet sitesinden alınan fotoğrafların değiştirilmesi, yeniden boyutlandırılması, exif bilgilerinin silinerek tahrifat yapılması yoluyla yayımlandığı, fotoğrafları yayımlayanın … olduğu, internet sitesinin de … adına tescil edildiği, bu durumun davacının tasarım hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiği hususları belirlenmiştir. Dosya kapsamında bilirkişi incelemesi suretiyle yapılmış başka bir teknik tespit bulunmamaktadır.
Davacı tarafça anılan tespitlere dayanılarak işbu dava açılmış, davalılardan … tarafından, “…” alan adlı internet sitesinin 10.06.2013 tarihinde diğer davalı …’ün talebi üzerine tescil edildiği bildirilmiş, davalı … tarafından da anılan internet sitesinin kendisine ait olduğu, içeriğinin kendisi tarafından oluşturulduğu, davalı …’i ise tanımadığı belirtilmiştir. Davalı … vekilince de müvekkilinin … Firmasının sahibi bulunduğu, faaliyet alanının iç ve dış aydınlatma olduğu, müvekkilinin ya da … Firmasının, “…” alan adlı internet sitesi ile hiçbir ilgisinin bulunmadığını, müvekkilinin sorumluluğunun açıklığa kavuşturulması gerektiği savunulmuştur.
Her ne kadar davacı vekilince mezkur eylemlerden davalı …’in de sorumlu bulunduğu, zira … ile … Firmalarının aynı kişiye ait olduğu veya aralarında organik bir bağın bulunduğu ileri sürülmüşse de, bu konuda delil olarak sadece “…” alan adlı internet sitesinin altındaki sosyal medya sembollerine tıklandığında, davalı …’e ait … adlı … sayfasının açılması olgusuna dayanılmıştır. Mahkemece bu konuda hiçbir bilirkişi incelemesi yapılmaksızın, sadece … Firmasına ait internet sitesinde belirtilen… numaralı telefonun davalı … adına kayıtlı olmasından hareketle, anılan davalı hakkındaki davanın da kabulüne karar verilmiştir.
Oysa yukarıda da açıklandığı üzere, dava konusu tecavüz fiilleri sadece “…” alan adlı internet sitesinde gerçekleşmiş olup, bu internet sitesinin üzerinde bilirkişi aracılığıyla yapılan tespitler de, sadece fotoğrafları yayımlayanın …, internet sitesi tescil ettirenin de … olduğu ile sınırlı kalmıştır. … Firmasına ait internet sitesinde tecavüz oluşturacak herhangi bir fiil ise tespit edilmemiştir.
Bu durum karşısında Dairemizce, davacı vekilinin iddialarında geçen maddi olgunun doğru olması halinde dahi, sadece ihlalin bulunduğu bir internet sitesinde, davalı …’na ait … Firmasının … sayfasına link atılmasından hareketle, anılan davalının sorumluluğu cihetine gidilmesinin mümkün olmadığı düşünülmüştür. Zira “…” alan adlı internet sitesinde yapılan bu türden yönlendirmeler, yine aynı sitenin kurucusu veya sorumlusu tarafından yapılmakta olup, kendisine ait olduğu ispatlanamayan “…” alan adlı internet sitesinde yapılan link atılması fiilinden, davalı …’in sorumlu tutulması mümkün görülmemiştir.
…. numaralı telefon hattının davalı … adına kayıtlı olması da davalı … aleyhine bir durum yaratmayacaktır. Zira anılan telefon numarası sadece, … Firmasına ait internet sitesinde yazılıdır. … Firmasının kendisine ait olduğu ise zaten davalı … tarafından yargılamanın başında bildirilmiştir. Dolayısıyla … Firmasına ait internet sayfasında yazılı (…) numaralı telefonun, davalı … adına kayıtlı çıkması da doğaldır.
Tüm bu tespitler karşısında, Dairemizce davacı vekilinin iddialarında geçen maddi olgunun doğru olması ihtimalinde dahi, davalı …’nun sorumluluğu cihetine gidilemeyeceği sonucuna varıldığından, daha ileri bir bilirkişi incelemesi yaptırılmasına da gerek görülmemiştir.
Bu durumda mahkemece, davalı … hakkındaki davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle kabulüne karar verilmesi doğru olmadığından ve HMK.’nın 353/1-b-2. maddesinde, yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmişse “düzelterek yeniden esas hakkında” duruşma yapılmadan karar verilmesi gerektiği düzenlendiğinden, Dairemizce davalı … vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK.’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kabulü ile, Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 10/10/2019 gün ve … sayılı kararın KALDIRILMASINA;
2-Davanın yukarıda açıklanan gerekçeler ile davalı … yönünden REDDİNE,
3-Davalılar … ve … yönünden davanın KISMEN KABULÜ ile anılan davalıların davacı adına tescilli … sayılı tasarımlar ve davacıya ait … isimli tescilsiz tasarımdan doğan haklarına tecavüz teşkil eden eylemlerin tespitine, men’ine ve ref’ine,
4-Davalılar … ve …’in eylemlerinin davacının eser sahipliğinden doğan mali ve manevi haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine,
5-Davacının tasarım hakkına tecavüz teşkil eden her türlü ürün ile bunların üretiminde kullanılan kalıpların ve ayrıca ürünün tanıtımının gerçekleştirildiği, katalog, broşür ve bunun gibi her türlü tanıtım vasıtasına el konulmasına ve bunların imhasına,
6-İhlal konusu görsellerin yer aldığı linklere erişimin engellenmesine,
7-Her bir tasarım için 2.500,00.-TL olmak üzere toplam 10.000,00.-TL manevi tazminatın, davalılar … ve …’den alınarak davacıya ödenmesine, tespit tarihi olan 19.04.2017 tarihinden itibaren alacağa ticari faiz işletilmesine,
8-Mahkeme hüküm özetinin karar kesinleştiğinde masrafı davalılara ait olmak üzere trajı en yüksek üç gazeteden birinde ilanına,
9-Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
10-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 683,10.TL nispi karar ve ilam harcından, peşin olarak alınan 341,55 TL harçtan mahsubu ile bakiye 341,55 TL’nin davalılar …, …’den tahsili ile Hazineye irat kaydına,
11-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan ve mahkemece bu hususta tesis edilen hüküm kesinleştiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen, kabul edilen manevi tazminat yönünden 3.931,00 TL maktu, kabul edilen diğer istemler yönünden 3.931,00 TL maktu vekalet ücreti olmak üzere, toplam 7.862,00 TL vekalet ücretinin davalılar …, …’den alınarak davacıya verilmesine,
12-Davalı … kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen, reddedilen manevi tazminat yönünden 5.900,00 TL maktu, reddedilen diğer istemler yönünden 5.900,00 TL maktu vekalet ücreti olmak üzere toplam 11.800,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak anılan davalıya verilmesine,
13-Davacı tarafından ilk derece mahkemesinde yapılan 36,00 TL ilk masraf, 1.800,00 bilirkişi ücreti, 677,70 TL tebligat ve posta masrafı, 1.120,70 TL tespit masrafı, 77,00 TL birleşen dosya masrafı olmak üzere toplam 3.711,40 TL yargılama giderinin, davanın kabul ve ret oranına göre takdiren % 92’inin 3.414,48 TL’ye, 341,55 TL peşin harç tutarı eklenerek oluşan toplam 3.756,03 TL’nin, davalılar davalılar …, …’den alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
14-Davalı … tarafından istinaf aşamasında yapılan 24,38 TL tebligat ve posta masrafından oluşan yargılama giderinin davacıdan tahsili ile anılan davalıya verilmesine,
15-Davalılar …, … tarafından ilk derece ve istinaf aşamasında yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
16-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen davacıya iadesine (HMK m.333),
17-Davalı …’dan peşin olarak alınan 86,00 TL nispi istinaf karar ve ilam harcının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde anılan davalıya iadesine,
18-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına dair,

Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 26/10/2021 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 26/10/2021

Başkan

Üye

Üye

Katip