Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/407 E. 2022/15 K. 20.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/12/2019
NUMARASI …..

DAVANIN KONUSU : Fikir Ve Sanat Sanat Eseri Sahipliğinden Kaynaklanan
Haklara Tecavüzün Ref’i, Maddi ve Manevi Tazminat

Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 11/12/2019 tarih ve 2017/318 E. – 2019/547 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı. davalı … tarafından yayımlanan….. Kitapları isimli kitaplarda, yazarı ve hak sahibi olduğu kitaplardan intihaller yapıldığını, davalıların eylemleri nedeniyle kendisinin zarara uğradığını ileri sürerek, söz konusu kitapların basım ve dağıtımlarının engellenmesine, şimdilik FSEK’in 68. maddesi uyarınca 1.000,00 TL maddi tazminat ile 2.500,00-TL manevi tazminatın ve FSEK’in 70/3. maddesi uyarınca elde edilen karın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, açılan davada …na husumet yöneltilemeyeceğini, ihtilaf konusu ile ilgili davacının açıklamalarının yetersiz olduğunu, davacının dava konusu kitapları hangi sıfatla yazdığının belli olmadığını, ders kitaplarının öğrencilere ücretsiz dağıtılması nedeniyle herhangi bir kazanç elde edilmediğini, bu nedenle davacının tazminat taleplerinin yerinde olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı … vekili, davacının davasının somut iddialara dayanmadığını, dava dilekçesinde hangi kitaplarda nasıl intihaller yapıldığına dair en ufak bir açıklamaya yer verilmediğini, iddialarını ispatlama yükünün davacıda olduğunu, açılan davanın haksız olduğunu, tablo kullanımının herhangi bir alana özgü olmayıp,…öğretiminde de kullanılabilen herhangi görsel ögelerden biri bulunduğunu, dava konusu Bakanlık yayınlarında kullanılan tabloların içerik olarak davacının kullandığı tabloların aynısı olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davaya konu yayınların 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu kapsamında, … niteliğinde olduğu, davacının dava konusu kitapların eser sahibi bulunduğu ve davacı tarafın yayınladığı eserler üzerinde FSEK’ten doğan manevi ve mali hakları tasarruf yetkisinin olduğu, davacıya ait Türkçe kitaplardan davalıya ait Türkçe kitaplarına izinsiz iktibas yapılmadığı, dolayısıyla dava konusu eserler yönünden 5846 sayılı Kanun kapsamında herhangi bir hak ihlali söz konusu olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, davalı tarafça müvekkiline ait eserlerden usulsüz alıntılar yapıldığını, davalıya ait eserde kullanılan tabloların ilk defa müvekkili tarafından oluşturulduğunu ve bu tabloların eser sahibinin müvekkili olduğunu, eser mahiyetindeki bu tabloların davalı yanca kullanılmasının müvekkilinin eser sahipliğinden kaynaklanan haklarını ihlal ettiğini, nitekim söz konusu tabloların izinsiz kullanılmasının, eser sahipliğinden kaynaklanan hakların ihlali niteliğinde bulunduğuna dair çok sayıda mahkeme kararının bulunduğunu, dosyaya sundukları mahkeme kararlarının ve bu kararlara esas bilirkişi raporlarının hiç değerlendirilmediğini ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, eser sahipliğinden kaynaklanan haklara tecavüzün refi ile maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davacı, davalı … tarafından yayımlanan kitaplarda, kendisinin yazarı olduğu kitaplardan usulsüz alıntılar yapıldığını ileri sürmüş, ilk derece mahkemesince de yukarıda özetlenen gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir. Ancak davacı taraf, gerek ilk derece safhasında gerekse istinaf dilekçesinde, işbu davaya da konu ettiği tabloların içeriklerinin değiştirilerek kullanılmasının, eser sahipliğinden kaynaklanan hakların ihlali niteliğinde olduğunun kabul edildiği kesinleşmiş mahkeme kararlarının olduğunu ileri sürmüş, ilk derece mahkemesince bu iddia üzerinde durulmamış ve herhangi bir değerlendirme yapılmamıştır.
HMK’nın 341. vd. maddelerinde bir kanun yolu olarak düzenlenen istinafın amacı, ilk derece mahkemesince verilen kararın denetlenmesi ve kararın yerinde görülmemesi halinde yeniden yargılama yapılarak hüküm kurulmasıdır. Burada, temyizden farklı olarak ilk derece mahkemesi kararı yalnızca hukuka uygunluk yönünden değil maddi yönden de denetlenmektedir. İlk derece mahkemesi kararı yerinde değilse kural olarak istinaf mahkemesinin, ilk derece mahkemesinin kararını kaldırması ve ilk derece mahkemesi yerine gerekirse yeniden yargılama da yaparak karar vermesi gerekir. Ancak, HMK’nın 353/1-a. maddesinde düzenlenen yargılamaya ilişkin bazı temel usul hatalarının bulunması halinde ise istinaf incelemesi sonunda yeniden karar verilmesi söz konusu olmayıp, kararın kaldırılarak dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesi gerekmektedir. Bu kapsamda mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış veya değerlendirilmemiş olması ya da talebin önemli bir kısmı hakkında karar verilmemiş olması hali de düzenlenmiştir. Gerçekten de ilk derece mahkemesince, taraflarca gösterilen delillerin hiç değerlendirilmeden karar verilmesi ve delillerin ilk defa istinaf aşamasında değerlendirilmesi halinde taraflar, maddi vakıa denetimi yönünden iki dereceli incelemeden mahrum kalacak ve adil yargılanma hakkının unsurlarından olan hukuki dinlenilme hakkı ihlal edilecektir. Somut olaya bu açıdan bakıldığında, davacı tarafın, yukarıda belirtilen iddialarına ilişkin hiçbir delil toplanmamış ve değerlendirilmemiş, varsa kesinleşmiş mahkeme kararlarının işbu uyuşmazlığa etkisinin ne olacağı, bu dava yönünden kesin delil teşkil edip etmeyecekleri tartışılmamıştır. Bu itibarla, yapılan açıklamalar çerçevesinde mahkemece, davacının dayandığı dava dosyalarının incelenmesi ve bu davaya etkilerinin bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden ve anılan hususlar işbu dava yönünden esasa etkili bir delil niteliğinde bulunduğundan, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine iadesine karar vermek gerekmiştir.
2-Kaldırma kararının niteliğine göre davacı vekilinin diğer istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kabulü ile, Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 11/12/2019 gün ve 2017/318 E. – 2019/547 K. sayılı kararın KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine İADESİNE,
3-Davacı vekilinin diğer istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,
4-Davacı tarafından yatırılan 54,40.TL maktu istinaf karar ve ilam harcının istek halinde davacıya iadesine,
5-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yapılacak yargılamada değerlendirilmesine,
7-Kararın tebliği ve harç işlemlerinin yerel mahkeme tarafından yaptırılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 20/01/2022 tarihinde HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca KESİN olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 17/02/2022