Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/399 E. 2021/1483 K. 25.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ
….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/12/2019
NUMARASI ….

DAVANIN KONUSU : YİDK Kararının İptali

Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 11/12/2019 tarih ve … sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili, müvekkili tarafından ….” ibareli marka başvurusunda bulunulduğunu, davalı Şirketin… sayılı “…” ibareli markasına dayalı olarak yaptığı itirazın … kabul edildiğini, müvekkilinin bu karara yaptığı itirazın ise … tarafından reddedildiğini, alınan kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkili başvurusu ile redde mesnet marka arasında benzerlik ve iltibas tehlikesinin bulunmadığını, iltibas değerlendirilmesi yapılırken markaların tek tek içerdikleri unsurların değil bir bütün olarak görünümlerinin ve her bir unsurun markanın oluşumuna katkısının mutlaka göz önünde bulundurulması gerektiğini, buna rağmen verilen karar incelendiğinde, müvekkilinin markasının unsurlara bölündüğünü ve değerlendirmenin benzer unsurlar üzerinden yapıldığını, yazılış, okunuş ve konsept farklılığı yanında bir bütün olarak da müvekkiline ait markanın davalı şirkete ait markayla herhangi bir benzerliğinin söz konusu olmadığını, markaların karıştırılma ihtimali bakımından değerlendirme yapılırken üzerinde durulması gereken bir diğer önemli noktanın malların hitap ettiği tüketici kitlesi olduğunu, gerek müvekkiline ait “…” ve gerekse de muterize ait “…” markasının farmasötik ürünleri kapsadığını, söz konusu ürünlerin alıcılarının ise ortalama tüketicilerden farklı, algı seviyeleri daha yüksek, ürünü alırken birden fazla unsuru göz önünde bulunduran tüketiciler olduğunu, özellikle 05. sınıfta yer alan farmasötik ürünlerin doktor ve eczacı müdahalesi olmaksızın tüketilmesi mümkün olmayan ürünler bulunduğunu, dolayısıyla bu sınıfta yer alan ürünleri tüketen tüketicilerin hiçbir zaman nihai tüketiciler olmadığını, dolayısıyla, özel nitelikteki bu tüketicilerin “…” ve “…” ibaresi arasındaki farkı rahatlıkla ayırt edebileceklerinin, her iki markanın aynı işletmelerden geldikleri hissine kapılmayacaklarının ve dolayısıyla markalar arasında iltibas hissetmeyeceklerinin açık olduğunu ileri sürerek, …. sayılı kararının iptaline, dava konusu marka başvurusunun tescil işlemlerinin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı….vekili, Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, dava konusu başvuru ile redde mesnet marka arasında iltibasa yol açacak düzeyde benzerlik bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı Şirket, davaya cevap vermemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, dava konusu … sayılı “…” ibareli başvuru ile redde mesnet “…” ibareli markanın hem marka işaretleri bakımından benzer hem de kapsadıkları malların aynı/benzer/ilişkili mallar oldukları, dolayısıyla markalar arasında karıştırılma ihtimalinin bulunduğu, davaya konu … kararının yerinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili, her iki markanın son kısmında yer alan … ibaresinin, istinafa konu olan kararda da belirtildiği üzere, jinekolojik ürünler bakımından sektörde sıklıkla kullanılan bir ibare olduğunu, sektörde bir çok teşebbüs tarafından kullanılan … ibaresinin benzerlik değerlendirmesinde baskın unsur gibi dikkate alınmasının hatalı olduğunu, bu itibarla markalar karşılaştırılırken ele alınması gereken unsurların … ile … ibareleri olduğunu, bu açıdan bakıldığında, her iki markada farklı olan … ibaresi ile …. ibaresinin benzerliğe ve dolayısıyla karıştırılmaya yol açmayacak derecede birbirlerinden farklı bulunduklarını, marka kapsamlarındaki mallar yönünden de benzerlik koşulunun gerçekleşmediğini ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararının iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, “…” ibareli başvuru ile redde mesnet “…” ibareli marka arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında ortalama alıcılar nezdinde görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları genel izlenim itibariyle ilişkilendirilme ihtimalini de içerecek şekilde iltibas tehlikesinin bulunduğu, “…” ibaresi iltibas değerlendirmesinde dikkate alınmasa dahi kalan ibareler yönünden de marka işaretleri arasında benzerlik olduğu anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 54,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 4,90 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 25/11/2021 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 23/12/2021

….

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.