Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/393 E. 2021/1522 K. 02.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ


T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/12/2019
NUMARASI ….
DAVANIN KONUSU : YİDK Kararının İptali, Marka Hükümsüzlüğü

Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 18/12/2019 tarih ve ….. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili, müvekkilinin 1985 yılından itibaren farklı tarihlerde 18 ayrı “…” esas veya münhasır unsurlu markayı tescil ettirdiğini, ilgili markalardan birinin…..tanınmış markası olduğunu, davalının …. sayılı “…” ibareli marka tescil başvurusunun, müvekkilinin markaları ile iltibas oluşturduğunu, çekişme konusu markaların ayırt edilemeyecek kadar benzer olduğunu, davacı markasının yanına “…” ibaresinin eklenmesinin, dava konusu marka başvurusuna belirgin bir farklılık katmadığını, dava konusu marka başvurusunun 6769 sayılı SMK’nın 6/5 maddesi anlamında da reddedilmesinin gerektiğini, zira davacının sektöründe önde gelen markaların sahibi olması sebebiyle, davaya konu marka başvurusunun tescili durumunda, davalı şirketin haksız kazanç elde edeceğini, davalı şirketin kötü niyetli olduğunu, buna rağmen müvekkili tarafından yapılan itirazın, ……. sayılı kararı ile reddedildiğini ileri sürerek, davalı … …. kararının iptalini ve diğer davalı markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, müvekkili kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı Şirket temsilcisi savunmada bulunmamıştır.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, dava konusu….. sayılı marka başvurusu ile davacının mesnet markaları arasında, emtia benzerliği tespit edilmesine rağmen işaret benzerliği koşulunun oluşmadığı, taraf markaları arasında birbirine gönderme/hatırlatma/çağrıştırma yapma yeteneğinin bulunmadığı ve firmalar arasında bir illiyet bağının kurulamayacağı, 6769 sayılı SMK’nın 6/5. maddesinin uygulama koşullarının oluşmadığı, dava konusu marka başvurusunun kötü niyetli olduğuna dair kanıtın bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, müvekkili şirketin uzun yıllardır kullanmış olduğu, çok tanınmış ve bu tanınmışlık seviyesinde ayırt edicilik kazandırdığı ”…” esas unsurunun benzerinin, davalı tarafça da asıl unsur olarak kullanıldığını, dava konusu markaya eklenen ”…” ibaresinin ise söz konusu markaya herhangi bir ayırt edicilik kazandırmadığını, ”…” ibaresinin marka içerisinde bulunma vasfının, tali unsur olmaktan öteye geçemediğini, dava konusu markada da dikkat çeken ibarenin, esasen markanın başında bulunan ”…” ibaresi olduğunu, davaya konu “…” ibareli marka başvurusunun, müvekkiline ait “…” markası ile iltibas teşkil ettiğinin son derece açık bulunduğunu, taraf markalarının birebir aynı olan mal ve hizmetleri kapsamadığını, müvekkilinin 6769 sayılı SMK’nın 6/5. maddesi kapsamındaki korumadan da yararlanmasının gerektiğini, ayrıca somut olayda haksız rekabetin de söz konusu olduğunu, haksız rekabete hazırlık amacıyla yapılan marka başvurusunun iyi niyetli olduğundan da söz edilemeyeceğini, bu durumun aksini ispat etmenin de marka başvurusunu yapan davalı şahsa düştüğünü, davalı tarafın da bu ispatı sağlayamadığını ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararının iptali, marka hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve tarafların marka olarak kullanmak istedikleri ibarelerin renk, şekil, kelime unsurları ve kelimelerin konumlandırılması gibi özellikleri bir bütün olarak değerlendirildiğinde, genel görünüm itibariyle benzer bulunmadıkları, dolayısıyla bir kısım emtia yönünden taraf markaları arasında benzerlik bulunsa da somut uyuşmazlıkta 6769 sayılı SMK’nın 6/1. maddesinin uygulama koşullarının oluşmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 54,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 4,90 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına dair,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 02/12/2021 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 02/12/2021

….