Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/386 E. 2021/1521 K. 02.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/11/2019
NUMARASI ….

DAVANIN KONUSU : … Kararının İptali, Tescil

Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 06/11/2019 tarih ve….. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, Türkçe ismi “……. olan müvekkilinin, ….. ait bir kamu şirketi olduğunu, tüketicilerin doğru şekilde bilgilenmesi ve ürünlerin … deniz ürünü olduğuna dair yanıltıcı beyanlarda bulunulmasının önlenmesi amacıyla bazı standartların belirlendiğini, bu standartlara uyan ürünlerin “…. ismini kullanabileceğini, müvekkilinin önce “…”, daha sonra da “…” markalarını ……tescil ettirdiğini, söz konusu markalar için … haricinde dünyanın birçok ülkesinde başvurularda bulunulduğunu, bu kapsamda da Türkiye’……” ibareli marka başvurularını yaptığını, … kayıtlarında “….. kelimesini içeren tescilli iki tane daha markanın bulunduğunu, bu markaların tescil edilmişken müvekkilinin….. sayılı “…” ibareli marka başvurunun, davalı … …’nın 17/08/2018 tarih ve…… sayılı kararı ile 6769 sayılı SMK 5/1-(c) uyarınca, 29 ve 35. sınıfta yer alan bütün mal ve hizmetler açısından kısmen reddine karar verildiğini, bunun çelişkili bir durum olduğunu, müvekkillerinin markasının yazım stili ile yeterli ayırt ediciliğe sahip bulunduğunu, bu markaların kullanımına ilişkin lisans alan firmaların yalnızca kelimelerden oluşan bir ifade yerine, markaları olduğu gibi kullanacağını, anılan logo ile ürünlerin menşeinin belirtileceğini, “…” markasının başta … Birliği nezdinde olmak üzere birçok ülkede tescilli olduğunu, müvekkilinin markasının İngilizce dilinde olduğunun göz önüne alınmasının gerektiğini, İngilizce’nin yaygın olarak kullanıldığı …. ve anadili İngilizce olarak kabul edilen … Birliği’nde dahi tescil edildiğini ileri sürerek, davalı … … kararının iptalini ve davaya konu …. sayılı “…” ibareli markanın tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, müvekkili kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, davacının davaya konu …. sayılı marka tecil başvurusunun, reddedilen mal ve hizmetler açısından tanımlayıcı olduğu ve 6769 sayılı SMK 5/1-(c) maddesi anlamında tescil engelinin içinde kaldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, müvekkilinin ilk önce “…”, daha sonra da “…” markalarını …’te tescil ettirdiğini, standartları sağlayan firmalara da söz konusu markaların kullanım hakkının verildiğini, müvekkilinin başvurusunun 6769 sayılı SMK 5/1-(c) maddesi uyarınca reddedildiği 29 ve 35. sınıflarda … kayıtlarında “…” kelimesini içeren….. numaralı tescilli iki tane daha markanın bulunduğunu, bu markalar tescil edilmişken müvekkilinin markasının reddedilmesinin çelişkili bir durum yarattığını, müvekkilinin markasının farklı yazım stili ve şekli ile de yeterli ayırt edici karaktere sahip bulunduğunu, müvekkilinin markasının başta … Birliği nezdinde olmak üzere birçok ülkede tescilli olduğunu, bir markanın kullanım yoluyla ayırt edicilik kazanıp kazanmadığının değerlendirilmesi için … Sözleşmesi’ne üye ülkelerde tescilli olmasının önemli bir gösterge bulunduğunu, müvekkilinin markasının İngilizce dilinde olduğunun göz önüne alınmasının gerektiğini ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, … kararının iptali, tescil istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve davacının davaya konu … sayılı marka tecil başvurusunun, reddedilen mal ve hizmetler açısından, 6769 sayılı SMK 5/1-(c) maddesi anlamında tanımlayıcı bulunduğu gibi davacının, …. ait bir kamu şirketi olduğu yönünde, dava dilekçesinin ekinde sulunan yabancı dildeki iki adet internet sayfasından başka hiçbir delilin sunulmadığı, yine mahkemece görüşüne başvurulan bilirkişi raporunda belirtildiği üzere, 6769 sayılı SMK 5/2. maddesi uyarınca başvuru konusu ibarenin kullanım sonucu ayırt edicilik kazandığı konusunda, eylemli kullanıma ilişkin hiçbir delilin sunulmadığı gibi, aynı döneme ilişkin çeşitli ülke tescillerinin, anılan hükümdeki istisnadan yararlanma hakkını vermeyeceği anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 54,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 4,90 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına dair,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 02/12/2021 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 02/12/2021
….