Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/325 E. 2021/1423 K. 11.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
.
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ
.
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
.

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/11/2019
NUMARASI :….

DAVANIN KONUSU : YİDK Kararının İptali, Tescil

Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 27/11/2019 tarih ve ….K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalılar … ile … ve ….. A.Ş. tarafından istenmiş ve istinaf dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili, müvekkili firmanın 1995 yılında … ve … kardeşlerin isimlerinin kısaltılarak oluşturulmuş “…” adı ile Bursa’da ticaret siciline tescilinin gerçekleştirildiğini, firmanın kuruluşundan bu yana “…” markasının 09. sınıf mallarda ve özellikle endüstriyel … ve … kilit/devre alanlarında kullanıldığını, ancak dönemin koşulları gereği tescilinin….. numaralar ile … Dayanıklı adına yapıldığını, markanın tüzel kişilik tarafından kullanılmasına ilişkin muvafakatnamenin Kurumda tescili için başvuruda bulunulduğunu, dava konusu …….sayılı; “…” ibareli marka tescil başvurusuna, davalı şirket tarafından …. sayılı “…” markalarına dayanılarak yapılan ilk itirazın reddedildiğini, ikinci itirazın ise YİDK tarafından 19/11/2018 tarih ve …….. sayılı karar ile “karıştırılma ve ilişkilendirilme olasılığı” sebebiyle ve 09. sınıfla sınırlı olmak üzere kabul edildiğini, oysa “…” markasının davalı tarafından 2013 yılından itibaren cep telefonu modellerinde ve daha çok “… …” ya da “… … 5.0” şeklinde kullanıldığını, müvekkilinin “…” markasının ise 1995 yılından bu yana ticaret unvanının çekirdek unsuru olarak ve endüstriyel … ve özellikle … kilit/devre/tasarım vb. mal/hizmetlerde kullanıldığını, buna göre iki markanın ürünlerinin aynı platformlar üzerinde pazarlanmadığını, aynı dağıtım ve satış kanallarında kullanılmadığını, hitap ettiği ortalama tüketicilerin farklı olduğunu, bu manada dava konusu markaların 09. sınıf mallar bakımından benzerlik arz ettiği tespitinin gerçeklik içermediğini, dava konusu markaların işitsel, görsel ve anlamsal olarak da farklı bulunduğunu, ilgili tüketici kesimlerinin farklı, bilgili, dikkatli, dava konusu markaları rahatlıkla ayırt edebilecek seviyede tedbirli, hatta davacı firma bakımından uzman / ticaret erbabı sayılabilecek kişiler olduğunu, her iki markanın piyasada 4 yılı aşkın süredir birlikte var olduğunu, davacının 6/3 ve 6/8 maddesi kapsamında “…” markasının gerçek ve korumaya değer üstün hak sahibi bulunduğunu ileri sürerek, davalı … YİDK kararının iptalini ve “…” markasının tüm sınıflar bakımından tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı … vekili, müvekkili kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı Şirket vekili, davacı markasındaki esas ve vurgu unsurunun “…” ibaresi olduğunu, tüketicilerin tescili halinde aynı mal ve hizmet sınıfında kullanılacak olan “…” ibaresini gördüklerinde, akıllarında müvekkilinin “…” ibareli markalarının canlanacağını ve taraf markalarının karıştırılmasının kaçınılmaz olduğunu, davacı yanın gerçek hak sahipliği ve piyasada birlikte var olma yönündeki iddialarını da kabul etmediklerini savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, davacının marka başvurusu kapsamından çıkarılan 09. sınıf malların tamamının, davalı markalarının tescilli olduğu emtialar ile aynı/aynı tür olduğu, ancak dava konusu markalar arasında 6769 sayılı SMK m. 6/1 kapsamında benzerlik ve karıştırılma ihtimalinin bulunmadığı, davalının tanınmışlık ve kötüniyet iddiasının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, … ….. sayılı kararının iptaline karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde, tarafların markalarının 9. sınıfta benzer nitelikteki malları kapsadığını, ibareler yönünden de markalar arasında 6769 sayılı SMK’nın 6/1 maddesi anlamında benzerlik bulunduğunu ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … … A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde, mahkeme kararında davacının marka başvurusu kapsamından çıkarılan 09. sınıf malların, davalı markalarında da aynen yer aldığının belirtildiğini, sınıfsal ayniyet yönünden verilen hükmün iddialarını doğrular nitelikte olduğunu, yerel mahkeme kararında belirtilenin aksine, taraflara ait markaların görsel, işitsel ve kavramsal olarak benzer bulunduğunu, davacı tarafa ait marka başvurusu ve müvekkiline ait markaların işitsel benzerliği karşılaştırılırken, müvekkilinin markasının “…” olarak ifade edildiğini, oysa müvekkilinin markasının “…” değil, “…” olarak tescilli olduğunu, yine mahkeme kararında ifade edilenin aksine, müvekkili şirket markalarında yer alan “…” ibarelerinin tamamının “gri” renk ile oluşturulduğunu, kararın bu yönüyle de eksik incelemeye dayandığını, yerel mahkeme kararının aksine, uyuşmazlık konusu markalar yönünden 6769 sayılı SMK 6. maddesinde yer alan şartların gerçekleştiğini, taraf markalarının iltibas yaratacak derecede benzer olduğunu, müvekkiline ait “…” ibareli markanın tanınmışlığı nedeniyle, ayırt ediciliğinin yüksek olduğunun da göz önünde bulundurulmasının gerektiğini ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararının iptali, tescil istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve davacının marka tescil başvurusu kapsamından çıkarılan 09. sınıf malların tamamının, davalı markalarının tescilli bulunduğu mallar ile aynı tür olduğu, ancak dava konusu markalar arasında ibareler yönünden 6769 sayılı SMK 6/1. maddesi kapsamında benzerlik ve karıştırılma ihtimalinin bulunmadığı, zira dava konusu başvurunun asıl unsurunun “…” ibaresinden oluştuğu ve bilinen bir anlamının olmadığı, davalı şirketin “…” asıl unsurlu markalarının ise herkesçe bilinen bir anlamının olduğu, yine davalı markalarındaki hakim kırmızı renk ve “…” ibaresinin yazım stili karşısında, davacının stilize edilmiş, mavi renkte tasarlanmış “…” ibaresi ve üst kısımda yer alan şekil unsurunun oluşturduğu görsel algının, markaları farklılaştırmaya yeterli olduğu, anlamsal farklılık ile birlikte düşünüldüğünde markalar arasındaki farklılığın rahatlıkla algılanabileceği ve karıştırılma ihtimalini ortadan kaldıracağı anlaşılmakla, davalılar … ile … ve Ticaret A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalılar davalılar … ile … ve Ticaret A.Ş. vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalılar … ile … ve Ticaret A.Ş.’den ayrı ayrı alınması gereken 59,30 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, istinaf başvurusunda yatırılan 54,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 4,90 TL’nin davalılardan ayrı ayrı tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davalılar … ile … ve Ticaret A.Ş. tarafından yapılan yargılama giderlerinin uhdelerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına dair,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 11/11/2021 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 11/11/2021

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre … olarak imzalanmıştır.