Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/310 E. 2021/1395 K. 04.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ
….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/11/2019
NUMARASI ….

DAVANIN KONUSU : Fikir ve Sanat Eseri (Maddi Tazminat İstemli)

Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 27/11/2019 tarih ve …. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı … … tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin davalılardan …nin yapımcısı, diğer davalı … Genel Müdürlüğünün yayımcısı olduğu “…” ve “…” isimli eserlerin metin yazarı bulunduğunu, davalı yapımcıya karşı sözleşmeden doğan alacaklarının tahsili amacıyla Ankara 24. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin…. Esas sayılı dosyası ile dava ikame ettiğini, mali hakları bakımından da işbu davanın ikame edildiğini, “…|…” isimli eserin 68 bölümlük, “…” isimli eserin ise 15 bölümlük belgesel dizi olarak yapımlarının gerçekleştirildiğini, müvekkilinin FSEK 52. maddesi kapsamında davalılardan hiçbirisi ile mali hak devir sözleşmesi imzalamadığını ileri sürerek, FSEK 68. maddesi kapsamında ihlal olunan mali haklarına karşılık şimdilik “…” isimli eser için 750,00 TL., “…” isimli eser için 3.400,00 TL.’nin, eserlerin ilk yayım tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini ve davaya konu eserlerin bütün mecralarda yayınlanmasının engellenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, 09.10.2019 tarihli ıslah dilekçesi ile “…” isimli eser için tazminat talebini 4.500,00 TL.’na, “…” isimli eser için 20.100,00 TL.’na, FSEK 68. maddesi kapsamında 3 katı olarak da 73.800,00 TL’na yükseltmiştir.
Davalı … Genel Müdürlüğü vekili davanın reddini savunmuştur.
Diğer davalı temsilcisi savunmada bulunmamıştır.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, dava konusu “…” adlı belgeselin … tarafindan bölüm başına 20.000,00.-TL+ KDV ile; “…” adlı belgeselin ise yine bölüm başına 15.000,00.-TL + KDV ile diğer davalı … İşletmesine yaptırıldığı, davaya konu yapımların FSEK.’nın 5. maddesi anlamında sinema eseri oldukları, davacının davaya konu olan bu yapımların metin yazarı (senarist) olduğu, “…” belgeselinin eser sahiplerinin, yönetmen … …, senaryo ve diyalog yazarı …, özgün müzik bestecisi …, animasyon ise … oldukları, “…” belgeselinin eser sahiplerinin, yönetmen … …, senaryo ve diyalog yazarı …, özgün müzik bestecisi …, animasyon’un ise …, … oldukları, her iki sinema eserinin de FSEK 80/C.2. maddesi uyarınca bağlantılı hak sahibinin davalılardan yapımcı sıfatı bulunan … olduğu, Ankara 24. Asliye Hukuk Mahkemesince 27.10.2016 tarih… karar nolu gerekçeli kararında, davacı tarafın “…” adlı yapım için davalılardan yapımcı …nden eser sözleşmesinden doğmuş alacağının bölüm başına KDV hariç 300,00 TL olduğuna hükmedildiği, davaya konu sinema eserlerinin niteliği, bu eserlerin diğer eser sahibi süjelerinin sayısı, davalılardan … Genel Müdürlüğü’nün diğer davalı ile yapmış olduğu sözleşmenin niteliği, kapsamı ve yapımcıya bölüm başına yaptığı ödemelerin tutarı ile davacı tarafın eser sözleşmesinden yapımcı taraftan bölüm başına doğmuş alacağı bir bütün olarak değerlendirildiğinde, hakkaniyet gereği …’nin dava konusu eserler ile ilgili olarak FSEK 68. maddesi anlamında aralarında bir sözleşme ilişkisi olmuş olsaydı davacının bölüm başına 300,00.-TL talep edebileceği, nitelikleri gereği televizyon yayıncılığı piyasasında yayın adedi başına değil bölüm başına fiyatlandırıldığı, yayın sayısından bağımsız olarak bölüm başına ücret ödemesinde bulunulduğu, bu nedenle tazminat hesabında davaya konu yapımların yayınlanma sayısının değil, bölüm sayısının dikkate alındığı, buna göre davacının bölüm başına davalı taraflardan 15 bölümden oluşan “…” adlı yapım için 15 x 300,00 = 4.500,00 TL, 67 bölümden oluştuğu tespit edilen “…” adlı yapım için 67 x 300,00 = 20.100,00 TL, toplamda ise 4.500 + 20.100,00 = 24.600,00 TL talep edebileceği, FSEK 68. maddesi kapsamında bu tutarların 3 katı oranının ise 24.600,00 x 3 = 73.800,00 TL olduğu, davacı dışındaki diğer birlikte eser sahipleri olan kişilerden dava açılması için muvafakatlarının alındığı ve davacının payına düşen tazminat miktarının hesaplandığı gerekçesiyle davanın kabulüne, 73.800,00.-TL telif tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı … Genel Müdürlüğü vekili istinaf başvuru dilekçesinde, davalılar arasındaki sözleşmenin 4/5. maddesinde, program nedeniyle 3. kişi ve kuruluşların uğrayabileceği maddi ve manevi zararlara bağlı her çeşit hukuki ve cezai sorumluluğun diğer davalı firmaya ait olduğunun belirtildiğini, benzer hükümlerin 5/6, 5/8. maddelerde de yer aldığını, dolayısıyla müvekkiline karşı açılan davanın husumetten reddinin gerektiğini, ayrıca müvekkilinin dava konusu yayını davacının rızası ile gerçekleştirdiğini, zira davacının yapımcı firmaya yazılı muvafakatname verdiğini, davacının sözleşmeden kaynaklı alacağının tahsili için Ankara 24. Asliye Hukuk Mahkemesinin ….. sayılı dosyasında yapımcıya karşı aynı konuda dava açtığını ve bu davanın lehine sonuçlandığını, bu kez haksız fiile dayalı olarak işbu davanın açıldığını, aynı konuda iki ayrı davanın açılamayacağını, yine davacının uzun süre sessiz kaldığından hak kaybına uğradığını, zira senaryo yazarı olan davacının tüm süreçten haberdar olduğunu, hatta Derneğe karşı 2004 yılında bir dava açtığını, davacının 2009 yılında yayımlanan bir belgeselden 2017 yılında haberdar olmasının hayatın olağan akışına aykırı bulunduğunu ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : 1- Dava, FSEK 68. maddesi kapsamında telif tazminatı ve tecavüzün engellenmesi istemlerine ilişkindir. Mahkemece sadece telif tazminatına karar verilmiş, hüküm sadece davalı … Genel Müdürlüğünce istinaf edilmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve davalıların kendi aralarındaki sözleşme hükümleri uyarınca, 3. kişi ve kuruluşların uğrayabileceği maddi ve manevi zararlara bağlı her çeşit hukuki ve cezai sorumluluğun, davalı … İşletme tarafından üstlenilmesinin, davacıya karşı bir savunma aracı olarak ileri sürülemeyeceği gibi, davalı … Genel Müdürlüğünün dava konusu yayını davacının rızası ile gerçekleştirdiği, zira davacının yapımcı firmaya yazılı muvafakatname verdiği ileri sürülmüşse de, bu konuda düzenlenmiş herhangi bir muvafakatnamenin davalı tarafça dosyaya sunulmadığı anlaşılmakla davalı … Genel Müdürlüğü vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen diğer istinaf itirazlarının reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.
2- Ancak dosyaya sunulan bilgi ve belgeler incelendiğinde, davacı tarafça “…” ve “…” isimli iki adet esere dayanılarak talepte bulunulduğu, bunlardan “…” isimli eser için davacı ile davalılardan … arasında görülen davada verilen Ankara 24. Asliye Hukuk Mahkemesinin 27.10.2016 tarih … Karar nolu gerekçeli kararında, davacı ile davalı … İşletme arasında, davacı tarafın “…” adlı dizinin metninin hazırlanması konusunda sözlü anlaşmanın bulunduğu, davacının bu anlaşma uyarınca yükümlülüğünü yerine getirip senaryosunu davalıya teslim ettiği, buna karşılık alacağının tamamının davacıya ödenmediği maddi olgularının tespit edildiği ve davacının davalılardan yapımcı …nden eser sözleşmesinden doğmuş bakiye alacağının tahsiline hükmedildiği, böylelikle davacının anılan eser için telif hakkının tamamını aldığı anlaşılmaktadır. Her ne kadar davacı tarafça davalılardan hiçbirisi ile mali haklarının devri için sözleşme imzalanmadığı ileri sürülmüş ve davacı ile davalı … İşletme arasında sadece sözlü anlaşma yapılmışsa da, anılan mahkeme kararı ile de tespit edildiği üzere, davacı tarafça yapımcı olduğu bilinen bir işletmeye, bir televizyon dizisinin senaryosunun yazılıp, kendi iradesi ile teslim edildiğine göre, artık bu eser üzerindeki tüm mali hakların, çoğaltma, yayma, temsil ve umuma iletim hakları dahil, davalı İşletmeye devredildiğinin kabulü gerekir. Esasen davacının, davalı … İşletmenin kurucusu olduğu ve bir dönem yöneticiliğini yaptığı hususları da birlikte değerlendirildiğinde, davacının önce sözlü anlaşma ile mali haklarını davalı İşletmeye devredip, bir süre geçtikten sonra bu kez de taraflar arasında FSEK’nın 52. maddesi kapsamında yazılı sözleşme bulunmadığını ileri sürerek, FSEK’nın 68. maddesine dayalı talepte bulunmasının, Dairemizce iyi niyet kurallarına aykırılık oluşturacağı düşünülmüştür. Davalılar arasında imzalanan sözleşmelerle dava konusu dizilerin mali haklarının davalı … Genel Müdürlüğüne devredildiği de sabit olduğuna göre, davacının artık “…” adlı eser için davalılardan herhangi bir talepte bulunamayacağı kabul edilmiştir.
“…” isimli eser için ise davacının mali haklarının davalılara devredildiğine ilişkin olarak dosyaya hiçbir delil sunulmamıştır. Dolayısıyla anılan eser yönünden davacının, diğer eserde olduğu şekilde mali haklarını davalılara devrettiği ispatlanamadığından, FSEK’nın 68. maddesi kapsamında telif tazminatı talep etmesi de mümkündür. Davacının bu kapsamda talep edebileceği telif tazminatının tutarı ise mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesi ile isabetli bir şekilde 15 x 300,00 = 4.500,00 TL. olarak belirlenmiştir. O halde davacının FSEK’nın 68. maddesi kapsamında talep edebileceği telif tazminatı, 4.500,00 x 3 = 13.500,00 TL. olmaktadır.
Bu durum karşısında mahkemece, yukarıda açıklanan gerekçelerle davanın 13.500,00 TL üzerinden kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru değilse de, HMK.’nın 353/1-b-2. maddesine göre, yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmişse “düzelterek yeniden esas hakkında” duruşma yapılmadan karar verilmesi gerektiği düzenlendiğinden, davalı … Genel Müdürlüğü vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK ‘nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. Bu yeni kararın istinaf kararı olduğu ve istinaf karar tarihinde geçerli bulunan harç ve vekalet ücretine göre hüküm kurulması gerektiği ise tabiidir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince, davalı … Genel Müdürlüğü vekilinin yerinde görülmeyen diğer istinaf itirazlarının ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı … Genel Müdürlüğü vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince KABULÜ ile, Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 27/11/2019 gün ve …. sayılı kararının KALDIRILMASINA;
3-Davanın KISMEN KABULÜ ile 13.500,00.-TL telif tazminatının, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline,
4-Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
5-Harçlar Kanunu’na göre alınması gereken 922,20 TL nispi karar ve ilam harcının, peşin ve ıslah harcı olarak alınan toplam 1.221,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 299,20 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 5.900,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı … Genel Müdürlüğü kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak anılan davalıya verilmesine,
8-Davacı tarafından ilk derece mahkemesinde yapılan 36,00 TL ilk masraf, 2.100,00 bilirkişi ücreti, 418,00 TL tebligat ve posta masrafı ile istinaf aşamasında yapılan 62,50 TL tebligat ve posta masrafından oluşan toplam 2.616,50 TL’nin, davanın 1/5 kabul ve ret oranına göre hesaplanan, takdiren 523,30 TL.’ye, 922,20 TL harç tutarı eklenerek toplam 1.445,50 TL.’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Davalı … Genel Müdürlüğü tarafından istinaf aşamasında yapılan posta giderleri toplamı 24,38 TL yargılama giderinin davanın 1/5 kabul ve ret oranına göre hesaplanan takdiren 19,50 TL.’nin davacıdan alınarak, anılan davalıya verilmesine, bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına,
10-Davalı … tarafından ilk derece ve istinaf aşamasında yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
11-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen taraflara iadesine (HMK m.333),
12-Davalı … Genel Müdürlüğünden peşin olarak alınan 955,00 TL nispi istinaf karar ve ilam harcının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde anılan davalıya iadesine,
13-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına dair,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 04/11/2021 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 04/11/2021

Başkan

Üye

Üye

Katip