Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/30 E. 2021/1248 K. 14.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ


T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/10/2019
NUMARASI : ….

DAVANIN KONUSU : Marka YİDK Kararının İptali

Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 16/10/2019 tarih ve ….. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacılar tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacılar vekili, müvekkillerinin …’ın mirasçıları olduklarını ve bu nedenle…. sayılı “… …” ibareli marka tescil başvurusunda bulunduklarını, başvurunun davalı … adına kayıtlı…. sayılı markaya dayalı itirazı sonucunda, … YİDK’nın 31.03.2018 tarih ve …. sayılı kararı ile reddine karar verildiğini, oysa müvekkillerinin murisin davalı … ile adi ortaklığından kaynaklı olarak, müvekkilleri nezdinde gerçek hak sahipliğinin oluştuğunu, müvekkillerinin…. sayılı markanın da sahibi bulunduklarını, davalı … tarafından müvekkillerinin….. sayılı markasının hükümsüzlüğü için Tarsus 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde… E. sayısı ile açılan davanın kabulüne karar verilmiş ise de kararın istinaf aşamasında kaldırıldığını ileri sürerek, davalı … YİDK kararının iptalini ve tescil işlemlerinin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, müvekkili kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı … vekili, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, müvekkili tarafından davacının … sayılı markasının hükümsüzlüğü için Tarsus 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde….. sayısı ile açılan davanın kabulüne karar verildiğini, ancak kararın istinaf aşamasında konusuz kaldığı gerekçesi ile kaldırıldığını, kararın kesinleşmediğini, markayı tanınmış hale getiren gerçek hak sahibinin müvekkili olduğunu, davacının kötüniyetle sonradan tescile konu ettiği marka başvurusu ile müvekkilinin markası arasında iltibas tehlikesinin oluştuğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, başvuru markası ile itiraz gerekçesi … sayılı markanın “…” ibaresini ortak ayırt edici unsur olarak içerdiği ve benzer bulunduğu, markaların tescil kapsamlarında yer alan mal/hizmetlerin de aynı tür olduğu, ilgili tüketici kesimi nezdinde marka sahipleri arasında idari veya iktisadi anlamda bir bağlılığın bulunduğu yönünde bir izlenim oluşabileceği, başka bir ifadeyle başvuru ile itiraz gerekçesi marka arasında 6769 sayılı SMK’nın 6/1 maddesi kapsamında karıştırılma ihtimalinin bulunduğu, somut uyuşmazlıkta 6769 sayılı SMK 6/3 maddesi koşulları ile müktesep hak koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde, müvekkillerin murisleri … ile davalı … arasındaki adi ortaklık ilişkisinden kaynaklı gerçek hak sahibi olmalarının, iş bu dava konusu başvurunun temel sebebi olduğunu, 40 yıl süren bu adi ortaklığın bitmesinden mütevellit, müvekkillerin murisi tarafından “…” isminin tescili için … kodlu başvurunun yapıldığını, bu başvurunun iptali için … tarafından Tarsus 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde…. E. sayısı ile açılan davanın kabulüne karar verilmiş ise de kararın istinaf aşamasında kaldırıldığını, “… …” ile “… …” markaları arasında karıştırılma ihtimalinin bulunmadığını, müvekkillerinin…. tescil no’lu önceki tarihli marka ve gerçek hak sahibi olmaları nedeniyle de kötü niyetli kabul edilmelerinin mümkün bulunmadığını, uzun yıllar bir markayı beraberce farklı ve önemli kılmak için emek ve mesai harcayan ortaklar açısından, söz konusu kararın ortadan kaldırılmaması halinde, son derece ağır bir durumun söz konusu olabileceğini, öncelikli hak sahibinin müvekkili ve ailesi iken ve davalı … kötü niyetli iken mahkemece bu durumun tam tersine karar verildiğini,…. sayılı markası yönünden müvekkillerinin yararına müktesep hak koşullarının oluştuğunu ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararının iptali ve tescil istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve dava konusu başvuru markası ile itiraz gerekçesi …. sayılı markanın “…” ibaresini ortak asıl unsur olarak içerdiği, markaların tescil kapsamlarında yer alan mal ve hizmetlerin de aynı tür olduğu, dolayısıyla başvuru markası ile itiraz gerekçesi marka arasında, 6769 sayılı SMK’nın 6/1 maddesi kapsamında karıştırılma ihtimalinin bulunduğu, somut uyuşmazlıkta 6769 sayılı SMK 6/3 maddesi koşulları ile müktesep hak koşullarının da oluşmadığı anlaşılmakla, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacılar tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 44,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 14,90 TL’nin davacılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin uhdelerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına dair,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 14/10/2021 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 14/10/2021

Başkan

Üye

Üye

Katip