Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/270 E. 2023/691 K. 24.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/270
KARAR NO : 2023/691
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/11/2019
NUMARASI : 2016/205 E. – 2019/489 K.

ASIL DAVA BAKIMINDAN

DAVACI
VEKİLİ
DAVALI :
VEKİLİ
DAVA : Marka Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 30/05/2016

Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 13/11/2019 tarih ve 2016/205 E. – 2019/489 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi taraflarca istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Asıl davada davacı Şirket vekili, davalının adına tescilli 88/107715 sayılı “…” ibareli markasını kullanmadığını ileri sürerek davalı adına tescilli bulunan markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı/karşı davacı … vekili, müvekkilinin 1975 yılından bu yana “Endüstriyel Soğutma ve Isıtma Sistemleri” sektöründe faaliyette bulunduğunu, 07 ve 11. sınıflarda … ibareli 88/107715 sayılı markanın sahibi olduğunu, davalı şirketin müvekkilinin … markasını ticaret unvanında ve www…com adlı web sayfasında defalarca uyarılmasına rağmen kullandığını, Gaziantep 3. AHM’nin 2016/22 D.İş sayılı dosyası kapsamında yapılan delil tespiti ile karşı davalının davacının markasının ayırt edilemeyecek derecede aynısını kullandığının tespit edildiğini, bu durumun 556 sayılı KHK’nın ilgili maddesi çerçevesinde markaya tecavüz yanı sıra TTK’nın 54. maddesi vd. gereğince haksız rekabet teşkil ettiğini ileri sürerek marka hakkına tecavüzün durdurulmasına, davalının internet sitesi ve diğer reklam araçlarında tecavüzün giderilmesine, makine ve cihazlara el konulmasına, 556 sayılı KHK madde 66/c uyarınca talep haklarının saklı tutulmasına, mahkeme kararının ilanı ile davalı şirket unvanından … ibaresinin terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı karşı karşı davalı vekili, müvekkili adına tescilli 2004/19532, 2009/49733, 2009/45054, 2011/103294 sayılı … ibaresini havi markalarının bulunduğunu, dolayısı ile karşı davalının … ve … ibareli markalarının sahibi olduğunu, karşı davalının kullanımlarının adına tescilli markalarının tescilleri kapsamında olduğunu ve bu nedenle markaya tecavüz ve haksız rekabet iddialarının yerinde olmadığını, tarafların markalarının farklı alanlarda tescilli olduğunu ve markaların farklı sektörlerde kullanıldığını, karşı davacının sessiz kalma yolu ile de hak kaybına uğradığını, karşı davalının 1986 yılından bu yana 30 yıldır markayı ve ticaret unvanını kullandığını, bunca yıl sonra karşı davacının ileri sürdüğü talebin iyi niyet ilkelerine ve ticaret hayatının gereklerine uygun olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Birleşen davada davacı … vekili, davalının adına tescilli 88/107715 sayılı “…” ibareli markasını kullanmadığını ileri sürerek davalı adına tescilli bulunan markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davalı davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, karşı davacının 107715 sayılı ve ibareli markası 07 ve 11. sınıfta yer alan “Kompresör, kondenser ve sıvı tankı, soğutucu ünite (evaperatif, lamelli ve serpantinli), paket ünite oda ve salon soğutucu, komple klima ve havalandırma santralı, aksam ve parçaları, derin dondurucu ve dondurma dolabı, sebze, meyve, peynirsoğutucu, paket ünite kabinli soğutucu, buzdolabı, paket buz makinası, dondurma makinası ve muhafazası, hava soğutma, kurutma, şartlandırma dolabı, paket tipi su soğutma üniteleri, santraller için su soğutma cihazları (cilalar), soğutma ile ilgili laboratuvar aksamları, soğutma kuleleri, fan-coil sistemleri, buz paten sahası üniteleri, soğutma cihazları aksam ve parçaları (subap, subap tablası, yay, krank, biyel kolu).” mallar yönünden tescilli olup, karşı davalının … ibaresini kullandığı tespit olunan modüler süpermarket tipi buzdolapları, soğuk oda panellerinin karşı davacının markasının kapsamında yer alan emtia ile aynı/aynı tür olduğu, öte yandan karşı davalının gerek Gaziantep 3. AHM’nin 2016/22 D.İş sayılı raporu ile tespit edilen işyerindeki kullanımı ve gerekse 27.12.2016 tarihli rapor ile tespit edilen www…com adresindeki kullanımı … esas unsurunu içermekte olup bu ibare karşı davacının markasının esaslı unsurunun aynı/ayırt edilemeyecek derecede benzeri bulunduğu, her ne kadar karşı davalı adına tescilli 2004/19532, 2009/49733, 2009/45054, 2011/103294, 2016/70749 sayılı markaların bulunduğunu ve kullanımlarının bu markalar kapsamında olduğunu savunmuş olsa da anılan markalar incelendiğinde, 2004/19532, 2009/49733 sayılı markaların … şekil ibaresini havi olmakla birlikte 20. sınıf kapsamı ile farklı mallar için tescilli olduğu, 2009/45054, 2011/103294 sayılı markaların … şeklinde … ibaresi ile tamamen farklı bir esaslı unsuru ihtiva ettiği, 2016/70749 sayılı markanın ise tescilli olmadığı, dolayısı ile anılan karşı davalı markalarının bahse konu kullanımlara dayanak olmayacağı, karşı davalının sessiz kalma yolu ile karşı davacının hak kaybına uğradığı şeklinde bir savunması bulunduğu, Ankara 10. Noterliğinin 19.12.2018 tarihli yazısı ile 23.06.2009 tarih ve 10685 sayılı ihtarnamesi ve tebliğ şerhi incelendiğinde, ihtarnamenin keşidecisinin… Firmasını temsilen karşı davacı … tarafından muhatap karşı davalı … …. Şti’ye gönderildiği; ihtarnamede … adına kayıtlı … ibareli marka nedeni ile muhatabın ürünlerinde ve www…com adlı internet sitesinde yer alan markasal kullanımların markaya tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiği belirtilerek haksız kullanımların durdurulması ihtar edildiği, söz konusu ihtarnamenin 29.06.2009 tarihinde … …. Şti yetkilisi … imzasına tebliğ edildiği tebliğ mazbatasından görüldüğü, karşı davacı tarafından sunulan 06.05.2019 tarihli dilekçe ekinde yer alan ticaret sicil gazetesi incelendiğinde …’ın 09.03.2010 tarihine kadar şirket ortaklarından olduğu, dolayısı ile bahse konu ihtarnameden karşı davalının haberdar olduğu, bu durumda davanın açıldığı 09.08.2016 tarihine kadar karşı davacının sessiz kalma yolu ile hak kaybına uğrayıp uğramadığı incelenmesi gerektiği, tarafların aynı sektör içinde yer aldığı, karşı davacının 88/107715 sayılı, karşı davalının ise 2004/19532, 2009/49733, 2009/45054, 2011/103294, 2016/70749 sayılı markaların bulunduğu, her ne kadar, karşı davalının 2009/45054 ve 2011/103294 sayılı marka başvuruları 24.08.2009 ve 02.12.2011 tarihlerinde“…” şeklinde yapılmış olsa da, 2004/19532 ve 2009/49733numaralı markalar ile “…” ibaresi altında faaliyetlerin devam ettiği, 2004 yılından 2009 yılına kadar taraflar arasında dosyaya yansıyan bir uyuşmazlığın olmadığı, 2009 yılında karşı davacı tarafından bir ihtarname çekildiği, daha sonra 2016 yılında karşı davacı tarafından delil tespiti isteminde bulunduğu, bunun üzerine 09.05.2016 tarihinde rapor düzenlendiği, söz konusu rapor ile birlikte asıl davacının davacısı … tarafından ilk davanın açıldığı, dava üzerine bu sefer, 2 ay kadar sonra … tarafından karşı dava açıldığı, 2004 ile 2009 yılına kadar yaklaşık 5 yıl geçtiği, 2009 yılından dava tarihine kadar da yaklaşık 7 yıl geçtiği, ticari olarak tarafların markalarını uzun bir süredir birlikte olacak şekilde kullandıkları birlikte değerlendirildiğinde, karşı davacının sessiz kalma yolu ile hak kaybına uğradığı, bu değerlendirmelerin, karşı davacının haksız rekabet iddiası için de geçerli olduğu, Gaziantep Ticaret Sicil Memurluğu yazısından 22220/21811 sicil nolu …’nin 30.12.1999 tarihinde tescil edildiği, anasözleşmesinin 24.01.2000 tarih 4967 sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde yayımlandığı, karşı davalı şirketin bazı faaliyetlerinin, karşı davacının adına tescilli markasının kapsamında yer alan mallar ile aynı olduğu, karşı davacının terkin talebine konu “…” markası ile karşı davalının ticaret unvanın ayırt edici kısmının “…” ibaresinin aynı olduğu, ticaret unvanında yer alan “…” ibarelerinin ise ayırt ediciliğe sahip olmadığı, somut olay açısından yapılan değerlendirmede, karşı davalı …’nin faaliyet konularından bazıları 2004/19532ve 2009/49733 numaralı markaları içinde yer almakta, bazıları ise yukarıda da değinildiği üzere karşı davacının 88/107715 numaralı markası içinde yer aldığı, kural olarak, kısmen de olsa, karşı davacının tescilli markasında yer alan mallar ile faaliyet konusunun aynı/benzer olması, ticaret unvanının terkini için yeterli olmakla birlikte, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 04.10.2018 t., 2016/12374E ve 2018/6007K sayılı ilamı uyarınca, davacı taleplerinin bir bütün olarak incelenmesi gerekeceği, karşı davacının sessiz kalma yolu ile hak kaybına uğradığının kabul edilmiş olması nedeniyle talebinin yerinde olmadığı, Birleşen Ankara 3. FSHHM’nin 2018/223 Esas sayılı dosyası yönünden, davacının anılan davada 556 sayılı KHK madde 14 hükmünün iptali nedeni ile marka hükümsüzlüğü talebinden feragat ettiğini beyan ettiği, birleşen davanın davalısının 107715 sayılı markası 07.12.1998 tarihinde tescil edilmiş olup 07 ve 11. Sınıf “Kompresör, kondenser ve sıvı tankı, soğutucu ünite (evaperatif, lamelli ve serpantinli), paket ünite oda ve salon soğutucu, komple klima ve havalandırma santralı, aksam ve parçaları, derin dondurucu ve dondurma dolabı, sebze, meyve, peynirsoğutucu, paket ünite kabinli soğutucu, buzdolabı, paket buz makinası, dondurma makinası ve muhafazası, hava soğutma, kurutma, şartlandırma dolabı, paket tipi su soğutma üniteleri, santraller için su soğutma cihazları (cilalar), soğutma ile ilgili laboratuvar aksamları, soğutma kuleleri, fan-coil sistemleri, buz paten sahası üniteleri, soğutma cihazları aksam ve parçaları (subap, subap tablası, yay, krank, biyel kolu).”malları yönünden tescilli olduğu, sunulan faturalar incelendiğinde, davanın açıldığı 20.06.2018 tarihinden geriye doğru 5 yıllık süre içinde davalının markasının tescilli olunan mallar yönünden kullandığı, markanın kullanılmama nedeni ile iptali koşullarının oluşmadığı gerekçesi ile asıl davanın feragat nedeniyle reddine, karşı davanın reddine, birleşen Ankara 3. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2018/223 Esas Sayılı dosyasında da davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı karşı davalı ve birleşen dosyada davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, Birleşen Ankara 3. Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2018/223 Esas sayılı dosyasında birleşen dosya davalısının 88/10715 nolu “…” markasını kullandığının kabul edilemeyeceğini, ilk derece mahkemesinin, kullanmama nedeni ile iptal davalarında iptali talep edilen sınıflar bakımından kullanımlara dair detaylı bir inceleme yapmadığını, kullanmama nedeni ile iptal davalarında mahkemenin kullanılmayan sınıfları ve alt gruplarını tek tek tespit edip kullanılmayan emtia yönünden iptaline karar vermesi gerektiğini, karşı yana karşı açılan ilk kullanmama nedeni ile iptal davasının huzurdaki 2016/205 Esas sayılı dosyadaki dava olduğunu, Ancak 556 sayılı KHK’nın iptal edilmesi nedeni ile SMK’ya göre 2018 yılında tekrar kullanmama nedeni ile iptal davası açmak durumunda kaldığını, bu nedenle de karşı yanın ilk dava tarihi olan 30.05.2016 yılından geriye doğru 5 yıllık kullanımlarını ispat etmesi gerektiğini, bu tarihten sonraki tüm kullanımların kötüniyetli kullanımlar olup dikkate alınmasının mümkün olmadığını, bilirkişilerin markanın kullanımı konusunda hataya düştüklerini, marka kullanımından bahsedilebilmesi için markanın menşe kimliği garanti edici olacak şekilde ve ticari etki doğurucak şekilde kullanılması gerektiğini, markanın kullanımından bahsedilebilmesi için kullanımın ciddi olması gerektiğini, sembolik kullanımların ciddi kullanım addedilmeyeceğini ileri sürerek Birleşen Ankara 3. FSHHM’nin 2018/223 Esas sayılı dosyasına ilişkin davanın reddine dair verilen karara karşı istinaf başvurusunun kabulü ile birleşen davanın esastan kabulü ile birleşen dosya davalısının 88/107715 nolu markasının kullanılmaması sebebi ile iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalı karşı davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, sessiz kalma yoluyla hak kaybına ilişkin hükmün tecavüz fillerinde uygulama alanı bulamayacağını, dava dosyasına sunulan tüm bu deliller ve davacı/karşı tarafın savunmasının da … ibaresinin kullanılmadığına dair olduğunu, bu nedenle davalının kullanımına sessiz kalma gibi bir durum olmadığını, gerek coğrafi bölge farklılığı itibarı ile ve gerekse markaların sınıflarındaki farklılık ve dahi davacı/karşı davalının ihlali satış ve pazarlamaya açıkça/görünür şekilde yansıtmadığı ortada iken (sunulan faturalar ve görseller) müvekkilin ihlalden haberdar olduğu yönündeki kabul dosya münderecatına aykırı olduğunu, 2004 yılından başlattığı ilk tecavüzden haberdar olma tarihindeki markanın aslında salt kendi başına tecavüz sayılamayacağı sınıflarının farklı olduğunu da kabul etmiş durumda bulunduğunu, bu halde sesiz kalmadan bahsedilemeyeceği açık iken gerekçeli kararın devamında aksi yönde hüküm kurmak dosya münderecatı, hakkaniyet ve uygulamaya aykırı olduğunu, müvekkilinin tescilli markası ile gerek işaret gerekse mal/hizmet değerlendirmesi sonucu karıştırılma ihtimali bulunmayan markalar gerekçesiyle müvekkilinin sessiz kalma nedeniyle hak kaybına uğramasının mümkün olmadığını, 18.09.2018 tarihli bilirkişi raporunda sessiz kalmadan bahsedilemeyeceğinin belirlendiğini ileri sürerek karşı dava yönünden verilen ret kararının kaldırılarak karşı davanın kabulü şeklinde hüküm tesisini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, asıl davada ve birleşen davada marka hükümsüzlüğü, asıl davaya yönelik açılan karşı davada ise marka hakkına tecavüzün durdurulması, giderilmesi, üretim araçlarına el konulması ile markanın ticaret unvanından terkini istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
İlk derece mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda kullanmama nedenine dayalı iptal davalarında her sınıf için ayrı ayrı inceleme yapılması gerekmesine rağmen bu yönde bir inceleme yapılmadığı anlaşıldığından ve bu nedenle hüküm kurmaya yeterli görülmediğinden, taraflarca rapora karşı yapılan ciddi itirazlar karşılanmadığından, taraf vekillerinin itirazlarının değerlendirilmesi ve kullanmama nedeni ile iptali talep edilen markanın tescilli bulunduğu tüm sınıflarda ayrı ayrı kullanılıp kullanılmadığının belirlenerek rapor düzenlenmesi hususunda Dairemizce ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, alınan 17/02/2022 tarihli ek bilirkişi raporunda sonuç olarak; tarafların itirazlarının değerlendirildiği ancak kök raporda varılan kanaati değiştirecek bir durumun oluşmadığı; dosya içinde yer alan ve incelemede dikkate alınan bilgi ve belgeler uyarınca, birleşen davanın davalısı … adına kayıtlı 88/107715 sayılı … ibareli markanın tescilli bulunduğu “Kompresör, kondenser ve sıvı tankı, soğutucu ünite (evaperatif, lamelli ve serpantinli), paket ünite oda ve salon soğutucu, komple klima ve havalandırma santralı, aksam ve parçaları, derin dondurucu ve dondurma dolabı, sebze, meyve, peynirsoğutucu, paket ünite kabinli soğutucu, buzdolabı, paket buz makinası, dondurma makinası ve muhafazası, hava soğutma, kurutma, şartlandırma dolabı, paket tipi su soğutma üniteleri, santraller için su soğutma cihazları (cilalar), soğutma ile ilgili laboratuvar aksamları, soğutma kuleleri, fan-coil sistemleri, buz paten sahası üniteleri, soğutma cihazları aksam ve parçaları (subap, subap tablası, yay, krank, biyel kolu).” mallar yönünden kullanıldığı belirlenmiştir.
İlk derece mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda kullanmama nedenine dayalı iptal davalarında her sınıf için ayrı ayrı inceleme yapılması gerekmesine rağmen bu yönde bir inceleme yapılmadığı anlaşıldığından ve bu nedenle hüküm kurmaya yeterli görülmediğinden, taraflarca rapora karşı yapılan ciddi itirazlar karşılanmadığından, taraf vekillerinin itirazlarının değerlendirilmesi ve kullanmama nedeni ile iptali talep edilen markanın tescilli bulunduğu tüm sınıflarda ayrı ayrı kullanılıp kullanılmadığının belirlenerek rapor düzenlenmesi hususunda, bilirkişi raporu alınmasına, karar verilmesine rağmen bilirkişilerce bu yönde yani; her sınıf için ayrı ayrı inceleme yapılması gerekmesine rağmen bu yönde bir inceleme yapılmadığı anlaşıldığından, bu eksikliğin giderilmesi ve tarafların ciddi itirazları değerlendirilmek suretiyle rapor düzenlenmesi için, 2 marka vekili ve bir makine mühendisi bilirkişiden oluşan heyetten yeni bir bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup, Dairemizce alınan 06/06/2022 tarihli bilirkişi raporunda; davalının Ankara 2. FSHHM’nin 2016/205E. sayılı dosyasına 08.08.2016 tarihinde sunduğu cevap ve karşı dava dilekçesinin 15. sayfasında bir klasör halinde dosyaya arz edildiğini bildirdiği delillerinin, dosya kapsamında bulunmaması sebebiyle incelenemediği, dosya kapsamında bulunan delillere göre davalı kullanımın; duvar tipi aparey, su soğutma kulesi, su soğutma grubu, chiller, otomasyon, hava yıkama cihazı ve sıvı soğutma sistemi mallarına ilişkin olduğu, bu malların dava konusu 88/107715 sayılı … markasının kapsamında yer alan paket ünite oda ve salon soğutucu, fan-coil sistemleri, soğutma kuleleri, soğutma kuleleri, paket tipi su soğutma üniteleri, santraller için su soğutma cihazları (cilalar), soğutma cihazları aksam ve parçaları, hava soğutma, şartlandırma soğutucu ünite (evaperatif, lamelli ve serpantinli) malları ile aynı/aynı tür olduğu, ancak incelenen bu delillerin dava konusu 88/107715 sayılı … markasının tescilli olduğu 07, 11. sınıf: Kompresör, kondenser ve sıvı tankı, soğutucu ünite (evaperatif, lamelli ve serpantinli), paket ünite oda ve salon soğutucu, komple klima ve havalandırma santralı, aksam ve parçaları, derin dondurucu ve dondurma dolabı, sebze, meyve, peynir soğutucu, paket ünite kabinli soğutucu, buzdolabı, paket buz makinası, dondurma makinası ve muhafazası, hava soğutma, kurutma, şartlandırma dolabı, paket tipi su soğutma üniteleri, santraller için su soğutma cihazları (cilalar), soğutma ile ilgili laboratuvar aksamları, soğutma kuleleri, fan-coil sistemleri, buz paten sahası üniteleri, soğutma cihazları aksam ve parçaları (subap, subap tablası, yay, krank, biyel kolu). mallarının kullanımını SMK m. 9 kapsamında ispata yeterli olmadığı değerlendirilmişse de Sayın Mahkemenin aksi kanaatte olması halinde bu kullanımın yukarıda tespit edilen paket ünite oda ve salon soğutucu, fan-coil sistemleri, soğutma kuleleri, soğutma kuleleri, paket tipi su soğutma üniteleri, santraller için su soğutma cihazları (cilalar), soğutma cihazları aksam ve parçaları, hava soğutma, şartlandırma soğutucu ünite (evaperatif, lamelli ve serpantinli) malları ile sınırlı olabileceği belirlenmiştir.
Dosya kapsamına sunulan ek bilirkişi raporu ile öncesinde aynı bilirkişiler tarafından düzenlenen asıl rapor arasında oluşan mübayenetin giderilmesi ve taraf vekillerinin bilirkişi raporlarına yönelik ciddi itirazlarının değerlendirilmesi için ek bilirkişi raporu alınmasına Dairemizce karar verilmiş olup, 09/08/2022 tarihli ek bilirkişi raporunda; dosya kapsamında bulunan delillere göre davalı kullanımın; duvar tipi aparey, su soğutma kulesi, su soğutma grubu, chiller, otomasyon, hava yıkama cihazı, sıvı soğutma sistemi, roof top klima ve fan motoru mallarına ilişkin olduğu, bu malların dava konusu 88/107715 sayılı … markasının kapsamında yer alan soğutma kuleleri, paket ünite oda ve salon soğutucu, fan-coil sistemleri, komple klima ve havalandırma santralı, aksam ve parçaları, santraller için su soğutma cihazları (cilalar), soğutma cihazları aksam ve parçaları malları ile aynı/aynı tür olduğu, buna göre dava konusu 88/107715 sayılı … markasının tescilli olduğu “soğutma kuleleri, paket ünite oda ve salon soğutucu, fan-coil sistemleri, komple klima ve havalandırma santralı, aksam ve parçaları, santraller için su soğutma cihazları (cilalar), soğutma cihazları aksam ve parçaları” bakımından kullanımın ispatı şartlarının oluştuğu belirlenmiş olup, aynı bilirkişiler tarafından düzenlenen 02/11/2022 tarihli ikinci ek raporda da, 88/107715 sayılı … markasının tescilli olduğu “soğutma kuleleri, paket ünite oda ve salon soğutucu, fan-coil sistemleri, komple klima ve havalandırma santralı, aksam ve parçaları, santraller için su soğutma cihazları (cilalar), soğutma cihazları aksam ve parçaları” bakımından kullanımın ispatı şartlarının oluştuğu yönündeki görüş ve kanaatinde bir değişiklik bulunmadığı hususu bildirilmiştir.
Dosyada bulunan bilirkişi raporları arasında bulunan mübayenetin giderilmesi için ve taraf vekillerinin beyan ve itirazlarının değerlendirilmesi için iki marka vekili ve bir pazarlama satış uzmanından oluşacak üç kişilik bilirkişi heyetinden Dairemizin 25/11/2021 tarihli tensip ara kararın iki nolu bendinde bulunan hususların da göz önünde bulundurularak rapor alınmasına karar verilmiş olup, alınan 21/03/2023 tarihli bilirkişi kurulu raporunda, dava konusu 88/107715 sayılı markanın, kapsamında yer alan “Kompresör, kondenser ve sıvı tankı, soğutucu ünite (evaperatif, lamelli ve serpantinli), paket ünite oda ve salon soğutucu, komple klima ve havalandırma santralı, aksam ve parçaları, hava soğutma, kurutma, şartlandırma dolabı, paket tipi su soğutma üniteleri, santraller için su soğutma cihazları (cilalar), soğutma ile ilgili laboratuvar aksamları, soğutma kuleleri, fan-coil sistemleri, buz paten sahası üniteleri, soğutma cihazları aksam ve parçaları (subap, subap tablası, yay, krank, biyel kolu).” mallarında ciddi ve süreklilik arz edecek şekilde kullanıldığı, ancak “derin dondurucu ve dondurma dolabı, sebze, meyve, peynir soğutucu, paket ünite kabinli soğutucu, buzdolabı, paket buz makinası, dondurma makinası ve muhafazası” emtialarında, ise dava konusu markanın ciddi markasal kullanımlarının ispat edilemediği bildirilmiştir.
Dairemizce, dosya kapsamında bulunan bilirkişi raporları arasında bulunan mübayenetin giderilmesi için ve taraf vekillerinin beyan ve itirazlarının değerlendirilmesi için alınan 21/03/2023 tarihli bilirkişi kurulu raporunun hüküm kurmaya elverişli bulunduğu sonucuna ulaşılmış, birleşen dava yönünden bu bilirkişi raporu doğrultusunda hüküm kurulmuştur.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 14.06.2012 tarih, 2010/8788 Esas, 2012/10516 Karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere, marka hakkı sahibinin, hareket tarzı ile hakkın ihlaline zımnen müsaade ettiği hallerde, markayı uzunca bir süre izinsiz kullanan kişinin bu kullanımına artık karşı çıkamaz. Hukuka aykırı davranışın önlenmesine veya hukuka aykırı duruma son verilmesine ilişkin talebin kullanılmasını çok geciktiren kimsenin TMK’nın 2. maddesinde anlamını bulan dürüstlüğe aykırı davranıp davranmadığının değerlendirilmesi gereklidir. Zira, haklı başka bir gerekçe olmadığı sürece, uzun süre tecavüze sessiz kalarak üçüncü kişiler nezdinde güven yaratan kişilere dava açma hakkı tanınmaması gerekmektedir. Bu bağlamda asıl davaya yönelik açılan karşı dava irdelenmiştir.
Karşı davacının 107715 sayılı markasının tescilli olduğu emtia ile karşı davalının … ibaresini kullandığı tespit olunan malların aynı/aynı tür, benzer olduğu, öte yandan karşı davalının gerek Gaziantep 3. AHM’nin 2016/22 D.İş sayılı raporu ile tespit edilen işyerindeki kullanımı ve gerekse 27.12.2016 tarihli rapor ile tespit edilen www…com adresindeki kullanımının … esas unsurunu içerdiği, bu ibarenin de karşı davacının markasının esaslı unsurunun aynı/ayırt edilemeyecek derecede benzeri olduğu, her ne kadar karşı davalı adına tescilli 2004/19532, 2009/49733, 2009/45054, 2011/103294, 2016/70749sayılı markaların bulunduğunu ve kullanımlarının bu markalar kapsamında olduğunu savunmuş olsa da, 2004/19532, 2009/49733 sayılı markaların … şekil ibaresini havi olmakla birlikte 20. Sınıf kapsamı ile farklı mallar için tescilli olduğu, 2009/45054, 2011/103294 sayılı markaların … şeklinde … ibaresi ile tamamen farklı bir esaslı unsuru ihtiva ettiği, 2016/70749 sayılı markanın ise tescilli olmadığı görülmektedir. Bunların yanında karşı davalının sessiz kalma yolu ile karşı davacının hak kaybına uğradığı şeklinde bir savunması da bulunmaktadır. Dosya kapsamında bulunan Ankara 10. Noterliği’nin 19.12.2018 tarihli yazısı ile 23.06.2009 tarih ve 10685 sayılı ihtarnamesi ve tebliğ şerhi incelendiğinde, ihtarnamenin keşidecisinin… Firmasını temsilen karşı davacı … tarafından muhatap karşı davalı … …. Şti.’ye gönderildiği, ihtarnamede … adına kayıtlı … ibareli marka nedeni ile muhatabın ürünlerinde ve www…com adlı internet sitesinde yer alan markasal kullanımların markaya tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiği belirtilerek haksız kullanımların durdurulmasının ihtar edildiği, söz konusu ihtarnamenin 29.06.2009 tarihinde … …. Şti. yetkilisi … imzasına tebliğ edildiği, karşı davacı tarafından sunulan 06.05.2019 tarihli dilekçe ekinde yer alan ticaret sicil gazetesi incelendiğinde …’ın 09.03.2010 tarihine kadar şirket ortaklarından olduğu, dolayısı ile bahse konu ihtarnameden karşı davalının haberdar olduğu, tarafların aynı sektör içinde yer aldığı, karşı davacının 88/107715 sayılı, karşı davalının ise 2004/19532, 2009/49733, 2009/45054, 2011/103294, 2016/70749 sayılı markaların bulunduğu, her ne kadar, karşı davalının 2009/45054 ve 2011/103294 sayılı marka başvuruları 24.08.2009 ve 02.12.2011 tarihlerinde“…” şeklinde yapılmış olsa da, 2004/19532 ve 2009/49733 numaralı markalar ile “…” ibaresi altında faaliyetlerin devam ettiği, 2004 yılından 2009 yılına kadar taraflar arasında dosyaya yansıyan bir uyuşmazlığın olmadığı, 2009 yılında karşı davacı tarafından bir ihtarname çekildiği, daha sonra 2016 yılında karşı davacı tarafından delil tespiti isteminde bulunduğu, bunun üzerine 09.05.2016 tarihinde rapor düzenlendiği, söz konusu rapor ile birlikte asıl davacının davacısı … tarafından ilk davanın açıldığı, dava üzerine bu sefer,2 ay kadar sonra … tarafından karşı dava açıldığı, 2004 ile 2009 yılına kadar yaklaşık 5 yıl geçtiği, 2009 yılından dava tarihine kadar da yaklaşık 7 yıl geçtiği, ticari olarak tarafların markalarını uzun bir süredir birlikte olacak şekilde kullandıkları birlikte değerlendirildiğinde, karşı davacının sessiz kalma yolu ile hak kaybına uğradığı, öte yandan karşı davacının, haksız rekabet iddiasına konu eylemlerinin dayanağı, marka hakkına tecavüz olmakla, eylemlerinin aynı zamanda TTK madde 54 vd gereğince haksız rekabet teşkil edip etmediği değerlendirilmesinde de sessiz kalma yolu ile hak kaybıdeğerlendirmesi önem kazandığı ilk derece mahkemesinin bu yöndeki gerekçesinin yerinde olduğu anlaşılmıştır. Diğer yandan kural olarak, kısmen de olsa, karşı davacının tescilli markasında yer alan mallar ile faaliyet konusunun aynı/benzer olması, ticaret unvanının terkini için yeterli olmakla birlikte, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 04.10.2018 Tarih, 2016/12374 Esas ve 2018/6007 Karar sayılı ilamı uyarınca, davacı taleplerinin bir bütün olarak incelenmesi gerekeceği için karşı davacının sessiz kalma yolu ile hak kaybına uğradığının kabul edilmiş olması nedeniyle diğer taleplerinin de yerinde olmadığı anlaşılmış, ilk derece mahkemesinin bu yöne ilişkin gerekçesi de yerinde bulunmuştur.
HMK’nın 353/1-b-2. maddesine göre, yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmişse “düzelterek yeniden esas hakkında” duruşma yapılmadan karar verilmesi gerektiği düzenlendiğinden, birleşen dosyada davacı … vekili ile asıl davada karşı davacı birleşen davada davalı … vekilinin istinaf başvurularının istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca yukarıdaki gerekçe ile aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Birleşen dosyada davacı … vekili ile asıl davada karşı davacı birleşen davada davalı … vekilinin istinaf başvurularının KABULÜ ile Ankara 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 13/11/2019 gün ve 2016/205 Esas 2019/489 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-Asıl davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
3-Asıl dava yönünden alınması gereken 179,90-TL karar ve ilam harcından, davacı karşı davalı … Şti. tarafından peşin alınan 29,20 TL karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 150,7‬0 TL’nin davacı-karşı davalı … Şti.’den tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
4-Asıl davanın reddi yönünden, davalı- karşı davacı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 15.000,00 TL maktu vekalet ücretinin davacı-karşı davalı … Şti.den alınarak davalı-karşı davacı …’a verilmesine,
5-Asıl dava yönünden davacı-karşı davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı-karşı davalı davada üzerinde bırakılmasına,
6-Karşı davanın REDDİNE,
7-Karşı dava yönünden alınması gereken 179,90-TL maktu karar ve ilam harcından, davalı-karşı davacı … tarafından peşin yatırılan 29,20-TL karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 150,7‬0 TL’nin davalı-karşı davacı …’dan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
8-Karşı dava yönünden davalı-karşı davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin uhdesinde bırakılmasına,
9-Karşı dava yönünden, asıl davada davacı karşı davada davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 15.000,00 TL maktu vekalet ücretinin davalı-karşı davacı …’dan alınarak davacı-karşı davalı … Şti’e verilmesine,
10-Birleşen Ankara 3. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2018/223 Esas sayılı dosyası yönünden davanın KISMEN KABULÜ ile davalı … adına tescilli bulunan “…” ibareli 88/107715 sayılı markanın, “Derin Dondurucu ve Dondurma Dolabı, sebze, meyve, peynir, soğutucu, paket ünite kabinli soğutucu, buzdolabı, paket buz makinası, dondurma makinası ve muhafazası” malları yönünden İPTALİ ile sicilden TERKİNİNE,
11-Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
12-Birleşen dava yönünden alınması gereken 179,90.TL maktu karar ve ilam harcından birleşen davada davacı …’tan peşin olarak alınan 35,90.TL harcın mahsubu ile bakiye 144,00.TL’nin birleşen davada davalı …’dan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
13-Birleşen dava yönünden birleşen davada davacı … kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 15.000,00.TL maktu vekalet ücretinin birleşen davada davalı …’dan alınarak birleşen davada davacı …’a verilmesine,
14-Birleşen dava yönünden birleşen davada davalı … kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 15.000,00 TL maktu vekalet ücretinin birleşen davada davacı …’tan alınarak birleşen davada davalı …’a verilmesine,
15-Karşı davada davalı … Şti. tarafından ilk derece mahkemesinde yapılan 2.250,00.TL bilirkişi ücreti, 297,47.TL tebligat ve posta masrafı ile istinaf aşamasında yapılan 1.500,00.TL bilirkişi ücreti, 58,28.TL tebligat ve posta masrafı olmak üzere toplam 4.105,75‬.TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre takdiren 1/2 kabul edilerek 2.052,88.TL.’ye 29,20.TL peşin harç, 29,20.TL başvurma harcı eklenerek oluşan toplam 2.111,28‬.TL’nin karşı davanın reddi yönünden karşı davada davacı …’dan alınarak karşı davada davalı … Şti’e verilmesine, bakiyesinin karşı davada davalı … Şti. üzerinde bırakılmasına,
16-Birleşen davada davacı … tarafından ilk derece mahkemesinde yapılan 145,00.TL tebligat ve posta masrafı ile istinaf aşamasında yapılan 6.000,00.TL bilirkişi ücreti, 94,50.TL tebligat ve posta masrafı, 148,60.TL istinaf kanun yoluna başvuru harcı olmak üzere toplam 6.388,1‬.TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre takdiren 1/2 kabul edilerek 3.194,05‬.TL.’ye 35,90.TL peşin harç, 35,90.TL başvurma harcı eklenerek oluşan toplam 3.265,85‬‬.TL’nin birleşen davanın kısmen kabulü yönünden birleşen davada davalı …’dan alınarak birleşen davada davacı …’a verilmesine, bakiyesinin birleşen davada davacı … üzerinde bırakılmasına,
17-Birleşen davada davalı … tarafından ilk derece mahkemesinde yapılan 3.700‬,00.TL bilirkişi ücreti, 161,00.TL tebligat ve posta masrafı ile istinaf aşamasında yapılan 4.500,00.TL bilirkişi ücreti, 70,00.TL tebligat ve posta masrafı, 148,60.TL istinaf kanun yoluna başvuru harcı olmak üzere toplam 8.579,6‬0.TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre takdiren 1/2 kabul edilerek 4.289,8‬0.TL.’ye 29,20.TL peşin harç, 29,20.TL başvurma harcı eklenerek oluşan toplam 4.348,2‬0.TL’nin birleşen davada davacı …’tan alınarak …’a verilmesine, bakiyesinin … üzerinde bırakılmasına,
18-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen taraflara iadesine (HMK m.333),
19-Birleşen dosyada davacı … vekili ile asıl davada karşı davacı birleşen davada davalı … vekili tarafından ayrı ayrı yatırılan 54,40’ar TL maktu istinaf karar ve ilam harcının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde anılan taraflara iadesine,
20-Karşı davanın reddi yönünden karşı davada davalı … Şti. kendisini istinaf aşamasında vekille temsil ettirdiğinden ve birden fazla duruşma yapıldığından, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre hesaplanan 11.000,00.TL duruşma vekalet ücretinin, karşı davada davacıdan tahsili ile karşı davada davalı … Şti.’e verilmesine,
21-Birleşen davanın kısmen kabulü yönünden birleşen davada davacı … kendisini istinaf aşamasında vekille temsil ettirdiğinden ve birden fazla duruşma yapıldığından, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre hesaplanan 11.000,00.TL duruşma vekalet ücretinin, birleşen davada davalı …’dan tahsili ile birleşen davada davacı …’a verilmesine,
22-Birleşen davanın kısmen kabulü yönünden birleşen davada davalı … kendisini istinaf aşamasında vekille temsil ettirdiğinden ve birden fazla duruşma yapıldığından, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre hesaplanan 11.000,00.TL duruşma vekalet ücretinin, birleşen davada davacıdan tahsili ile birleşen davada davalıya verilmesine,
Dair, duruşmaya katılan ……’ÜN yüzüne karşı, yapılan açık yargılama sonucunda 24/05/2023 tarihinde HMK 361 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 24/05/2023

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 19/06/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip