Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ
….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
….
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/11/2019
NUMARASI …..
DAVANIN KONUSU : … Kararının İptali ile Hükümsüzlük
Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 07/11/2019 tarih ve ……. incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin “…+…” ibareli …. sayılı markanın sahibi olduğunu, davalının, müvekkilinin tescilli markalarında esas unsur olan “…+…” ibareli markası ile iltibas yaratacak şekilde, “…+…” markasını, 29. Ve 30. sınıf emtiada kullanılmak üzere tescili için …… sayı ile marka tescil başvuruda bulunduğunu, müvekkili tarafından anılan marka başvurusuna itiraz edildiğini, itirazın …… tarafından reddedilerek markanın tescil işlemlerinin devamına karar verildiğini, bu karara karşı … nezdinde yeniden itiraz edildiğini, bu itirazın reddedildiğini, davalı marka tescil başvurusunun esaslı unsuru konumunda bulunan “…+…” ibaresinin, her yönden vasat seviyedeki tüketiciler nezdinde müvekkilinin “…+…” markası ile çok yakın derecede benzer olduğunu, markada yer alan figüratif unsurların, Türkçe’de …..” anlamına gelen müvekkiline ait…….. ibareli marka ile karıştırılmaya sebebiyet vereceğini, esas unsurları yönünden birebir aynı olan taraf markaları arasında görsel benzerlik bulunduğunu, davalı adına ….. numara ile başvurusu yapılan … ibareli itiraz konusu markanın, 29. ve 30. Sınıftaki emtia için tescil işlemlerinin devamına karar verildiğini, müvekkiline ait markanın da 29. ve 30. Sınıfta yer alan mal ve hizmetler bakımından tescilli olduğunu, taraflar arasında emtia benzerliği şartının gerçekleşmiş olduğunu ileri sürerek …’nın 17.10.2018 tarih ve….. sayılı kararının iptali ile…… sayılı markanın tescili halinde hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Şirket vekili, davacının “…” markası ile müvekkilinin “…..” markası arasında bir benzerlik ve ilinti bulunmadığını, gerek markaların görsel olarak verdikleri mana, gerekse firmaların faaliyet alanları birlikte değerlendirildiğinde her iki markanın birbirinden bağımsız ve özgün olduğunu, birbiriyle karıştırılacak ve kıyaslanacak bir durum olmadığını, müvekkilinin kötüniyetinden bahsedilemeyeceğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı…… vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu markalarda “…” sözcüğü ortak olup uyuşmazlığın da esasını teşkil ettiği, “…” kelimesinin Türkçe karşılığının “…” olduğu, tüketicinin bildiği, sıklıkla karşılaştığı, aşina olduğu “…” sözcüğünün görece ayırt edici niteliği zayıf bir ibare olarak değerlendirilmesinin mümkün olduğu, markaların anlamsal olarak farklılaştığı ve marka işaretlerindeki görsel ögelerin bir bütün olarak yarattığı algının benzemez olduğu, markaların bir bütün olarak bıraktığı intibaın benzer olmadığı, sunulan delillerin tanınmışlık kriterlerini karşılamadığı ve davacının SMK m. 6/5 anlamında tanınmış marka iddiasını ispatlayamadığı, davacının kötüniyet iddiasını ispat edemediği, davalının farklı marka tescil başvurusunda bulunması eyleminin kötüniyet olarak değerlendirilemeyeceği, dava konusu markalar arasında 6769 sayılı SMK’nın 6/1 bendi anlamında benzerlik ve karıştırılma ihtimali bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, bilirkişi raporuna yönelik itirazların dikkate alınmadığını, … ibaresinin ayırtediciliğinin düşük olmadığını, markalar arasında görsel, işitsel ve anlamsal benzerlik bulunduğunu, markalarda bulunan diğer kelimelerin nispeten zayıf ibareler olduğunu, markalar arasında ilişkilendirme bulunduğunu, davalı tarafın kötüniyetli olduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE : Dava, … kararının iptali ile hükümsüzlük istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davacının itirazına mesnet gösterdiği “…” ibareli marka ile davalının başvuru konusu yaptığı “…” ibareli markası arasında, bütünsel yaklaşım ile SMK’nın 6/1. maddesi anlamında bir benzerlik ve iltibas bulunmadığı, zira markalar arasında anlamsal faklılık bulunduğu gibi markaların görsel olarak da benzemediği, davacının itirazına mesnet markasının tanınmış marka olduğunun ispatlanamadığı, davalının marka başvurusunun kötüniyetli olarak değerlendirilemeyeceği anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 54,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 4,90 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 07/10/2021 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 20/10/2021
…..
Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.