Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/239 E. 2021/1222 K. 07.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/12/2019
NUMARASI :….
DAVANIN KONUSU : Fikir ve Sanat Sanat Eseri Sahipliğinden Kaynaklanan Haklara
Tecavüzün Ref’i, Önlenmesi ve Tazmini

Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 05/12/2019 tarih ve …. K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkili …….” isimli bir makale yazdığını ve bu makaleyi kendi şahsi e-mail adresinden (……… yazılarak sahte bir isimle yayımlandığını, müvekkilinin davalı yan ile birçok şekilde görüşmeye ve uzlaşmaya çalıştığını ancak hiçbir sonuç alamadığını, hali hazırda kendi eserinin internet sitesinde farklı bir isimle yayımlanmaya devam ettiğini, müvekkilinin geçimini bilimsel araştırma yaparak sağlamaya çalıştığını, dava konusu yazıda da bilimsel araştırmaya dayalı bilgilerin bulunduğunu, müvekkilinin fikri mülkiyet haklarının davalı yan tarafından ihlal edildiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı tutulmak kaydıyla müvekkili davacının uğramış olduğu zararın tazmini için 10.000,00.-TL manevi ve şimdilik 5.000,00.-TL maddi tazminatın eserin izinsiz yayımlanma tarihi olan 29.05.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine, işbu yazının müvekkiline ait olduğunun tespiti ile tekzibine, davalı tarafından müvekkilinin izin ve onayı alınmadan yayımlanan makalenin ilgili siteden kaldırılarak aynı zamanda aynı sitede iş bu yazının ….. isimli şahsa değil müvekkil davacıya ait olduğunun belirtilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, ayrıca davacı vekili 14.06.2019 havale tarihli ıslah dilekçesiyle maddi tazminat talebini 15.000,00.-TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, davada yetkili mahkemenin Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi sıfatı ile Edirne Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, yetki itirazında bulunduklarını, davanın hak düşümü süresinden sonra açıldığını, ilgili makalenin Edirne… yayım tarihinin 29.05.2011 tarihi olduğunun iddia edildiğini, davacının dosya içindeki müracaatları dikkate alındığında davacının iddia ettiği hakkın ihlalini dava açtığı tarihten önceki bir yıldan önce öğrendiğini, söz konusu makalenin tescilli bir eser olma niteliğinin bulunmadığını, davacının manevi tazminat taleplerinin de yerinde olmadığını, talep edilen 10.000,00.-TL manevi tazminatın tarafların mali ve ekonomik durumlarına göre fahiş olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının üzerinde hak sahipliği iddiasında bulunduğu makalenin FSEK’te sayılan eser türlerinden…….vasfını haiz olduğu, sahibinin hususiyetini taşıdığı, aleniyet kazandığı, FSEK kapsamında koruma bahşedilen eser niteliğini haiz olduğu, dava konusu makaleyle ilgili mali ve manevi hakların tasarruf yetkisinin davacı …’da bulunduğu, davalı yanın, kendilerine ait internet sitesinde, davacının üzerinde eser ve hak sahipliğinin bulunduğu ilim ve edebiyat eseri türündeki makaleyi, eser sahibinin izni alınmaksızın, maksadın haklı göstereceği nispeti aşar biçimde yayımlandığı, eser sahibinin mali haklarından FSEK madde 22 uyarınca çoğaltma ve FSEK madde 25 uyarınca umuma iletim haklarını ihlal edildiği, davalının, davacının eserini iktibas serbestisinin sınırları dışında kullanarak ve adını değiştirmek suretiyle kendilerine ait bir eser izlenimi kazandırarak intihal eylemini işlemesi sonucunda eser sahibinin manevi haklarından FSEK madde 14 uyarınca umuma arz ve FSEK madde 15 uyarınca adının belirtilmesi haklarını ihlal ettiği, her ne kadar maddi tazminatın hesabında dosya içeriğinde dikkate alınabilecek maddi nitelikte bilgi ya da belge bulunmasa da, davaya konu makalenin içeriği, niteliği, …. Savaşı yıllarına atfeder bir hatıra yazısı niteliğinde olması, dolayısıyla tarihi değerlerimize ilişkin olmakla okuyucular nezdinde yaratacağı etkiler ile sağlayacağı okuyucu kitlesi, internet ortamında gerçekleşen ihlâlin intihal niteliği, kopyala yapıştır suretiyle ve eser sahibinin adının değiştirilme şekli, ihlâlin ağırlığı ve söz konusu ihlâlin yaklaşık yedi yıllık bir süre boyunca devam etmiş olması göz önünde bulundurularak, Türkiye’de yayıncılık piyasasında genel temayüller dikkate alındığında davacı/eser sahibine ödenebilecek olan telif tazminatının 5.000,00.-TL değerinde olacağı FSEK madde 68 uyarınca, davacı tarafın talep edebileceği telif tazminatı tutarının ise en çok 5.000 TL x 3 = 15.000,00.-TL tutarında olacağı, dosya kapsamına göre tarafların sosyal ve ekonomik durumu ve davacının uğradığı maddi ve manevi zarar dikkate alınarak 5.000,00.-TL manevi tazminat talebinin hakkaniyete uygun bulunduğu, davalının haksız fiil oluşturan eylemi dava tarihinde halen internet üzerinde erişime açık vaziyette olması nedeniyle eylemin temadi etmesine yol açacağından ve eylem temadi ettiği sürece zamanaşımı işlemeyeceğinden zamanaşımı itirazının somut olayda vücut bulmadığı, eylem devam ettiği sürece, zamanaşımının işlemeyeceği, gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, 15.000,00-TL maddi, 5.000,00-TL manevi olmak üzere toplam 20.000,00-TL tazminatın 29/05/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davaya konu yazının davacıya ait olduğunun tespitine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı Dernek vekili istinaf başvuru dilekçesinde, müvekkilinin 30 üyesi olduğunu, davacının bu denli zarara uğramasının olası bulunmadığını, müvekkilinin ekonomik zorluğa gireceğini, tazminatın fahiş olduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, fikir ve sanat sanat eseri sahipliğinden kaynaklanan haklara tecavüzün ref’i, önlenmesi ve tazmini istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, dava konusu edilen makalenin FSEK kapsamında koruma bahşedilen eser niteliğini haiz olduğu, mali ve manevi hakların tasarruf yetkisinin davacıda bulunduğu, davalının, kendilerine ait internet sitesinde, davacının üzerinde eser ve hak sahipliğinin bulunduğu ilim ve edebiyat eseri türündeki makaleyi, eser sahibinin izni alınmaksızın, maksadın haklı göstereceği nispeti aşar biçimde yayımlandığı, bu suretle davacının mali haklarından çoğaltma ve umuma iletim haklarının, manevi haklarından umuma arz ve adının belirtilmesi haklarının ihlal edildiği, davalının haksız fiil oluşturan eyleminin temadi ettiği, bu nedenle de zamanaşımı definin yerinde olmadığı, belirlenen maddi ve manevi tazminat miktarlarının dosya kapsamı ile uyumlu bulunduğu anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalıdan alınması gereken 1.366,20.TL nispi istinaf karar ve ilam harcından, davalı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 342,00.TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 1.024,20.TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3- İstinaf aşamasında davalı vekili tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 07/10/2021 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 20/10/2021

Başkan

Üye

Üye

Katip