Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/236 E. 2021/1306 K. 21.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ


T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/11/2019
NUMARASI …..
DAVANIN KONUSU : YİDK Kararının İptali, Marka Hükümsüzlüğü

Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 06/11/2019 tarih ve…… sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkili adına tescilli “…” ibareli tanınmış markaların bulunduğunu, söz konusu markalarını sofra camı sektöründe kullandığını, davalı gerçek kişinin ise ….” ibareli marka başvurusunda bulunduğunu, müvekkilince bu başvuruya yapılan itirazın … Başkanlığınca reddedildiğini, bu karara yaptıkları itirazın ise … tarafından kısmen kabul edildiğini ve 11. sınıfta yer alan bir kısım malların başvuru kapsamından çıkarıldığını, ancak başvuru kapsamında kalan mallar yönünden de markalar arasında iltibas tehlikesinin bulunduğunu, tescili halinde dava konusu başvurunun müvekkilinin seri markalarından biri olarak algılanacağını, öte yandan müvekkili markasının tanınmış marka olduğunu ve bu nedenle de başvurunun tescilinin doğru olmadığını, müvekkilinin … adlı web sitesinin, 2013 yılında tescil edildiğini ve o tarihten beri kullanıldığını, davalı gerçek kişinin, müvekkiline ait “…” markasından haberdar olmamasının mümkün bulunmadığını, buna rağmen dava konusu başvuruyu yapmasının kötü niyetini gösterdiğini ileri sürerek, ……. sayılı kararının iptaline,….” ibareli markanın tescili halinde hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, başvuru kapsamında kalan mallar ile davacının itirazına mesnet markaların kapsamlarındaki malların farklı bulunduklarını, emtia benzerliğine ilişkin koşul gerçekleşmediğinden, iltibas tehlikesinin olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı … vekili, müvekkili ile davacının faaliyet alanlarının farklı olduğunu, başvuru kapsamındaki 11. sınıf malların, davacının itirazına mesnet markaların kapsamlarında yer almadığını, “…” ibaresinin pek çok marka başvurusuna konu olduğunu, markalar arasında iltibas tehlikesi bulunmadığı gibi marka başvurusunun kötü niyetle yapıldığı iddiasının da yerinde olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, dava konusu … sayılı marka başvurusunun kapsamında kalan mallarla davacının itirazına mesnet markaların kapsamlarında yer alan malların benzer olmadıkları, davacının “…” asıl unsurlu markaları ile dava konusu başvuru arasında marka işaretleri arasında benzerlik varsa da emtia benzerliğine ilişkin koşul gerçekleşmediğinden, 6769 sayılı SMK’nın 6/1 maddesi anlamında iltibas tehlikesinin bulunmadığı, aynı Kanun’un 6/5. maddesi koşullarının da somut olayda gerçekleşmediği, dava konusu YİDK kararının yerinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, müvekkilinin “…” ibareli tanınmış seri markalarının bulunduğunu, bu markalar ile dava konusu başvuru arasında iltibas tehlikesinin olduğunu, mahkeme kabulünün aksine dava konusu başvuru kapsamındaki malların, müvekkili markalarının kapsamındaki mal ve hizmetlerle benzer bulunduklarını, öte yandan müvekkili markalarının tanınmış marka niteliğinde bulunmaları karşısında 6769 sayılı SMK’nın 6/5 maddesi uyarınca da dava konusu başvurunun tescil edilemeyeceğini ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE: 1-Dava, YİDK kararının iptali ile marka hükümsüzlüğü istemlerine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dava, marka başvurusuna yapılan itirazın kısmen reddine ilişkin YİDK kararının iptali ile birlikte marka hükümsüzlüğü istemlerine ilişkin olup, dosyada mevcut 12.04.2018 tarihli davalı Kurum yazısından, dava konusu …. sayılı markanın, işbu davanın açılma tarihi olan 05.04.2018 tarihinden önce 06.03.2018 tarihinde dava dışı …… devredildiği ve bu durumun yine dava tarihinden önce 26.03.2018 tarihinde davalı Kuruma bildirildiği anlaşılmaktadır.
YİDK kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü istemi ile açılan davalarda, marka tescil başvurusuna itiraz edilen kişi ile … arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmaktadır. Şayet yargılama sırasında marka başvurusu üçüncü bir kişiye devredilmiş ise bu durumda HMK’nın 125/1. maddesi uyarınca işlem yapılması gerekmektedir. Ancak, somut olaydaki gibi henüz dava açılmadan önce dava konusu edilen marka başvurusu, 3. kişiye devredilmiş ise bu defa marka başvurusunu devralan kişinin, … ile birlikte zorunlu dava arkadaşı olarak davada yer alması zorunludur. O halde, somut olayda henüz dava açılmadan önce dava konusu… sayılı marka başvurusu dava dışı şirkete devredildiğinden, işbu davada zorunlu dava arkadaşı olarak bulunması gereken dava dışı …. karşı başka bir dava açılması ve işbu dava ile birleştirilmesi için davacı tarafa kesin süre verilmesi, sonrasında da hasıl olacak duruma göre dosyanın esası incelenerek bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde taraf teşkili sağlanmadan karar verilmesi doğru bulunmamıştır.
Bu nedenle HMK’nın 353/1-a-6. maddesi uyarınca, yukarıda açıklanan eksiklik giderildikten ve taraf teşkili sağlandıktan sonra davanın yeniden görülüp esas hakkında yeni bir karar verilmesi için ilk derece mahkemesine ait kararın kaldırılmasına ve dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
2- İstinaf kararının neden ve şekline göre, davacı vekilinin diğer istinaf itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince davacı vekilinin istinaf itirazlarının KABULÜ ile Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 06/11/2019 tarih ve…. sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine İADESİNE,
3-Davacı vekilinin diğer istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,
4-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL maktu istinaf karar ve ilam harcının istek halinde davacıya iadesine,
5-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yapılacak yargılamada değerlendirilmesine,
7-Kararın tebliği ve harç işlemlerinin yerel mahkeme tarafından yaptırılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 21/10/2021 tarihinde HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca KESİN olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 15/11/2021

Başkan

Üye

Üye

Katip