Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/234 E. 2021/1184 K. 30.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/10/2019
NUMARASI ….

DAVANIN KONUSU : … Kararının İptali ve Marka Tescili

Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 24/10/2019 tarih ve ….K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkili şirketin 265 yıllık geçmişi ile dünyanın 40’tan fazla ülkesinde tescili bulunan bir şirket olduğunu, dünya çapında 15 binden fazla iş ortağı bulunduğunu ve “…” ibareli tanınmış markların sahibi olduğunu tescilli markaların Türkiye’de de tescil edilerek hak sahibi olduğunu, 30. Sınıftaki emtia için yeşil fincan şeklindeki marka tescil başvurularının nihai olarak … tarafından 6769 sayılı SMK’nın 5/1-b ve c bentleri uyarınca reddedildiğini, oysa başvurularının yeterli ayırt ediciliğe sahip olduğunu, dava konusu şeklin basit bir fincan şekli olmadığını, şekilde kullanılan koyu yeşil rengin tanınmış markları ile özdeşleştiğini, ayrıca fincan şeklinin kulbunda yer alan “…”harfinin “…” markalarını yansıttığını ve şekli ayırt edici hale getirdiğini, müvekkili şirketin “…” harfini ve başvuruya konu fincan şeklini yıllardır ambajlarında yoğun şekilde kullandığını ve ayırt edici hale getirdiğini, müvekkilinin neredeyse tüm ambalaj , reklam ve broşürlerinde kullanılan şeklin 3. kişilerce kullanılması halinde iltibas tehlikesi doğacağını, davalı nezdinde tescilli dava dışı şirkete ait kırmızı fincan şeklinin marka olarak tescil edildiğini, bu durumun itirazlarını desteklediğini ileri sürerek …. talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, başvuruya konu şeklin tescili talep edilen emtianın tamamı yönünden ayırt edicilikten yoksun olduğunu, bir kısmı yönünde de mal ve hizmetin vasfına işaret ettiğini, davacının SMK’nın 5/2 maddesine dayalı iddialarının yerinde bulunmadığını bu nedenle başvurunun SMK’nın 5/1-b ve c maddeleri uyarınca reddine ilişkin Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, savunarak davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, dava konusu markanın tescili istenen “…..” malları yönünden tanımlayıcı bulunduğu ve dava konusu markanın tescili talep edilen mallar yönünden kullanım sonucu ayırt edici nitelik kazandığının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, müvekkili şirketin sektöründe öncü ve tanınmış olduğunu ve markalarının tanınmış marka korumasına haiz bulunduğunu, dava konusu başvurunun basit bir kupa şeklinden oluşmadığını, kupanın kulpunun müvekkilinin ilgili şekil markasını birlikte kullandığı davalı Kurum nezdinde tescilli “…” markasnın “…” harfini yansıttığını, ayırca müvekkillinin “…” markası ile özdeşleşen koyu zeytin yeşili renginin de dava konusu başvuruda yansıtıldığını, müvekkilinin başvuruya konu şekli yıllardır yoğun olarak ambalajlarında kullandığını ve ayırt edici hale geldiğini, gerek davalı kurum nezdinde gerekse uluslararası sistemlerde pek çok kupa şeklinin tescil edildiğini, dava konusu başvuru ile aynı şekli içeren marka başvurularının Almanya’nın da bulunduğu pek çok ülkede tescilli olduğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE: Dava, … kararının iptali ile marka tescili istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla dava konusu marka başvurusunun kupa şeklinden ibaret olup tescili istenen tüm emtia bakımından 6769 sayılı SMK’nın 51/b maddesi uyarınca ayırt ediciliği bulunmadığı gibi bir kısım emtia bakımında da aynı Kanunun 5/1-c maddesi uyarınca tanımlayıcı olduğu, dava konusu başvuruda kullanılan yeşil renginin ve kupanın kulbunun “…” harfi şeklinde olmasının başvuruya ayırt edicilik sağlamadığı, zira başvuruda yer alan kulp şeklinin “…” harfi olarak markasal düzeyde algılanacak baskın bir görünümde bulunmadığı , dava konusu başvurunun tescili istenen mallar bakımından kullanım sonucu ayırt edicilik kazandığı iddiasının da ispat edilemediği anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 44,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 14,90 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 30/09/2021 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 11/10/2021

Başkan

Üye

Üye

Katip